İYİ Parti lideri Müsavat Dervişoğlu, "Türkiye Cumhuriyeti devletini yönetenlerin PKK Kongresi'nin sonuçlarına bakarak Türk milletine ve devletine gelecek tayin etme hakkının bulunmadığını ifade ediyorum. Ayrıca o bildirinin devlet tarafından yok sayılarak, çöpe atılmasını öneriyorum, açık ve net. Taleplerden bir tanesi cani başına af ve siyasi siyaset yapma hakkı. 50 bin insanımızın katili Abdullah Öcalan'ın affedilmesi, siyaset yapma hakkının kendisine verilmesi isteniyor. Böyle bir hakkı sadece 'Devlet yönetiyorum' diye hiç kimse kullanamaz. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti devletinden istenenler Türk milletinin kabulü var ise şayet bu cani örgüte verilebilir" ifadelerini kullandı.
İYİ Parti Adana İl Başkanlığını ziyaretinde yaptığı konuşmada, terör örgütü PKK’nın fesih kararını anımsatan Dervişoğlu, şunları kaydetti:
"Bu hazırlamış oldukları sonuç bildirgesinin de eğer Lozan'ı ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kuruluş felsefesini temsil ettiği iddia ediyorsa o bildiriye atfen söylüyorum; Türkiye Cumhuriyeti devletini yönetenlerin PKK Kongresi'nin sonuçlarına bakarak Türk milletine ve devletine gelecek tayin etme hakkının bulunmadığını ifade ediyorum. Ayrıca o bildirinin devlet tarafından yok sayılarak, çöpe atılmasını öneriyorum, açık ve net. Taleplerden bir tanesi cani başına af ve siyasi siyaset yapma hakkı. 50 bin insanımızın katili Abdullah Öcalan'ın affedilmesi, siyaset yapma hakkının kendisine verilmesi isteniyor. Böyle bir hakkı sadece 'Devlet yönetiyorum' diye hiç kimse kullanamaz. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti devletinden istenenler Türk milletinin kabulü var ise şayet bu cani örgüte verilebilir. O takdirde de yapılması icap eden şey algı oluşturma yerine doğrudan doğruya millete başvurmaktır. Millet PKK denen terör örgütünün cani başı, 50 bin evladımızın katilini affetmek istiyor mu, istemiyor mu, millete sorulmalıdır. Demokratik cumhuriyetin arkasındaki gizli talepler, TBMM'de görev yaptığımız için bizce malumdur, kamuoyunun bilgisine sunulmalıdır. Ortak vatandan murat nedir? Bu doğru bir biçimde anlatılmalıdır, bu geride bıraktığımız dönem içerisinde Yugoslavya'nın çöküşüyle birlikte oluşan devletçikler ile yaşama geçirilmiş bir uluslararası kavramdır. ‘Ortak Vatan’ tanımlaması uzun vadede devletin üniter yapısına halel getirecek bir uygulamadır."
"Türk milliyetçiliği ayrıştıran değil, birleştiren bir fikir sistemidir"
"Türk milliyetçiliğinin temsilciliği Sayın Devlet Bahçeli’ye bırakılmayacak kadar büyüktür" diyen İYİ Parti lideri, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türk milliyetçiliği ayrıştıran değil, birleştiren bir fikir sistemidir. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti devletinin kuruluş felsefesidir. Türkiye Cumhuriyeti devletinin temeline dinamit atanların önünü açan davranışlara mümessili olan kişilere oyuncak edilemeyecek kadar büyük bir düşünce ve dünya görüşüdür. Devlet Bey böyle dedi diye bütün Türk milliyetçileri adına da karar vermiş sayılamaz. Onun memleketi Adana'dan söylüyorum: Ben de Adanalıyım, söylediklerim kimseyi ithama yönelik değil. Ben tutanaklara bakarak ve gelişmelere bakarak bu değerlendirmeyi yapıyorum. Kendisinin bu konuyla ilgili çok büyük bir risk aldığı söyleniyor. Bir siyasi risk aldığını söylüyor, bu ülkede risk alanlar bizleriz. Bu ülkede risk alanlar şehitlerimiz, gazilerimiz ve onların aileleri. Bu konuyla ilgili ne Recep Tayyip Erdoğan risk almıştır ne Devlet Bahçeli risk almıştır."
"Müdafaa-i hukuk kongreleri toplayacağım"
Öte yandan, Anadoluyu karış karış gezeceğini ekleyen Dervişoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye Cumhuriyeti devleti ve devleti yönetenler kaybetmiş, sanki PKK kazanmış gibi bir hava estirilmek istenmektedir. Türk düşmanlarına muzaffer duygusunu yaşatmamak için gecemi gündüzüme katarak Anadolu'yu karış karış dolaşacağım ve müdafaa-i hukuk kongreleri toplayacağım.”