Son Dakika

Dink cinayetinin her aşamasında FETÖ vardı

Abone Ol
"Terör örgütü değil, suç örgütünden" ceza Dink cinayetine ilişkin 10 yılı aşkındır süren soruşturma evresinde, ilk açılan davanın iddianamesinde, eylemi gerçekleştiren herhangi bir terör örgüt tespiti yer almadığı gibi mahkeme sonucunda da tüm sanıkların örgüt suçundan beraatlerine karar verildi. Söz konusu karar Yargıtay tarafından bozularak, "terör örgütü" değil, "suç örgütünden" ceza verilmesi gerektiği belirtildi. Cinayet soruşturmasının başından beri eksik yürütüldüğü yönünde tartışmalar yapıldığı sırada Türkiye'nin başka bir gündemle uyandığı 25 Aralık 2013 günü, Dink cinayeti soruşturması için de bir dönüm noktası oldu. Bu tarihten sonra Dink ailesinin de başvurusuyla cinayet işlendiği sıradaki kamu görevlilerinin FETÖ/PDY bağlantısının araştırılması talebiyle birlikte bugüne kadar soruşturulamayan kamu görevlilerinin ifadelerine de başvuruldu. İfadelerin ardından savcılıkça yapılan çalışmalar neticesinde, 2015 yılında cinayete, emniyet içerisinde yuvalanan FETÖ/PDY mensupları tarafından "yol verildiği" tespit edildi. Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığında görevli bir kısım müdür ve personelin cinayetten haberdar olduğu ve bir kısım emniyet görevlisinin de ihmali olduğu iddiaları, aralarında Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer ve firari Coşgun Çakar'ın da bulunduğu 27 sanık hakkında hazırlanan ikinci iddianameye girdi. Kamu görevlilerine yönelik hazırlanan ikinci iddianamenin ardından kamuoyunda cinayet işlendiği sırada tetikçi Ogün Samast'ın birileri tarafından izlendiği iddialarını araştıran savcılık, bu kişilerin jandarma personeli olduğunu saptaması üzerine soruşturmayı daha da derinleştirdi.  Savcılık, jandarma dosyasında elde ettiği deliller gün ışığına çıktıkça, jandarma görevlilerinin en başından beri cinayeti bildikleri, cinayete iştirak ettikleri, hatta Samast'ı cinayet sırasında takip ettikleri ve yakalandıktan sonra da cinayetin kamuoyunda farklı algılanması amacıyla hareket ettiklerini tespit etti,  Bu sıralarda Türkiye, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi ile sarsılırken, başarısız darbe girişiminin ardından tutuklanan veya meslekten ihraç edilenler arasında, Dink cinayetine adı karışanlar da yer aldı ve bu şüphelilerin örgütün şifreli mesajlaşma programı "ByLock" kullandığı belirlendi, Cinayetinin planlanması ve gerçekleştirilmesi aşamalarında aktif rol oynadığı belirtilen Trabzon ve İstanbul jandarma istihbarat görevlilerinin üst amiri konumunda, meslekten ihraç edilen "darbeye teşebbüs" ve "MİT tırları" soruşturması şüphelisi Tuğgeneral Hamza Celepoğlu bulunduğu ortaya çıktı.