İstanbul Üniversitesi’nin İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ve aynı dönemde İmamoğlu gibi geçiş yaptığı tespit edilen 27 kişinin daha diplomasının iptal etmesi kararının ardından, üniversitelerin siyasi müdahalelerle şekillendirildiği endişesi gündeme geldi.

Galatasaray Üniversitesi İşletme Bölüm Başkanı Prof. Dr. Naciye Aylin Ataay’ın da diplomasının iptal edilmesi, sürecin akademik liyakatten çok siyasi hesaplarla şekillendiği yönündeki iddiaları artırdı.

Ekrem İmamoğlu, diplomasının iptal edilmesinin ardından yaptığı ilk açıklamada, bu kararın siyasi olduğunu ve hukuki mücadeleyi sürdüreceğini ifade etti. İmamoğlu'nun avukatı ise üniversite yönetiminin böyle bir yetkisi olmadığını ve kararın yok hükmünde olduğunu savunarak kararın siyasi baskılar sonucu alındığını iddia etti.

Ekrem Imamoğlu Gözaltına Alındı-1

İmamoğlu'nun diploması niye iptal edildi?

Üniversiteden yapılan açıklamada, İmamoğlu'nun diplomasının "yokluk" ve "açık hata" sebebiyle geri alınacağı ve karara ilişkin tüm bilgi ve belgelerin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına ve Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı'na iletileceği belirtildi.

Ekrem İmamoğlu'nun diplomasının iptali, Türkiye'de eğitim kurumlarının siyasallaşması ve akademinin bağımsızlığı konularında ciddi tartışmalara yol açtı.

Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, 24 Saat Gazetesi’ne yaptığı açıklamada, bu sürecin daha geniş bir siyasi stratejinin parçası olduğunu vurguladı. Toplumun ve muhalefetin bu tür adaletsizliklere karşı nasıl bir tavır alacağının, ülkenin demokratik geleceği açısından büyük önem taşıdığını belirtti.

Kemal Irmak: İktidar, eğitim kurumlarını araç olarak görüyor

İktidarın, eğitimi ve hukuku birer siyasi silaha dönüştürdüğünü vurgulayan Irmak, toplumun bu adaletsizliğe karşı ses çıkarması gerektiğini söyledi. Irmak sözlerine şöyle devam etti:

“Bu karar sadece İmamoğlu’nu değil, akademik bağımsızlığı ve eğitimin tarafsızlığını da hedef alıyor. Ülkenin üzerinde bir gölge gibi daima kalmayı planlayan bir rejim var. Bunun üzerinden Ekrem İmamoğlu'nu bahane ederek 27 insanın daha diplomasını iptal ettiler. Bu algıyla toplumu yönetiyorlar ve toplumda karşılık buluyor. Sadece eğitim kurumları değil, insanların inançları da bir araç haline geldi. Bütün mesele bir iktidar hırsı ve bunu daim kılmak için kurgulanmış bir senaryo."

Proje okullarında atama krizi | Eğitim-İş: Norm daralması bahane, bu bir sürgündür Proje okullarında atama krizi | Eğitim-İş: Norm daralması bahane, bu bir sürgündür

İstanbul Üniversitesi-2

“İstanbul Üniversitesi'nin tutumu kabul edilebilir değil”

Irmak, üniversitelerin ve akademinin siyasi baskı altında olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:

"İstanbul Üniversitesi'nin, akademinin tutumu problemli. Olumlu dönüşler yapan akademisyenler oldu ama karar verici kurulun tutumu kabul edilebilir değil. Hukuk nasıl siyasal iktidarın emrindeyse, akademi de öyle. Yıllardır özellikle taşrada oluşturulan üniversitelerin kadrolarını merkezlere yığarak, taşradan merkez üniversitelere doğru bir tahakküm oluşturdular. Boğaziçi Üniversitesi'ne her gün tepeden kadro indiriliyor. Bu sadece orada yapılmıyor, neredeyse Türkiye'nin önemli üniversitelerinin hepsinde yapılan bir uygulama."

Irmak, toplumun bu tür adaletsizliklere karşı tepki göstermesi gerektiğini belirterek, muhalefetin de halkın reaksiyonunu güçlendirmek yerine sönümlendirdiğini ifade etti. "Adaletsizliğin ve hukuksuzluğun karşısında bir cevap üretilmediğini" vurgulayan Irmak bu durumun iktidarı daha cüretkâr hale getirdiğini söyleyerek sözlerini noktaladı.

Eğitim Sen Başkanı Kemal Irmak                                                                                                         Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak

Muhabir: Cemre Polat