Ankara Kalesi’nde yer alan Emin Antik Sanat Merkezi ve Ata Sanat işbirliği ile resim, seramik ve karikatür dallarında uluslararası ölçekte tanınan sanatçılar, sokak performansı sergiledi. Uluslararası İşitme Engelli Ressamlar Birliği üyesi Ressam Raif Gökkuş, Hacettepe Üniversitesi Seramik Bölümü’nde 12 yıldır konuk akademisyen olarak görev yapan Prof. Dr. Kim Moon Yong ve Karikatürist Ali Fuat Süer, gün boyunca izleyicilerle bir araya geldi. Emin Antik Sanat Merkezi’nin kurucularından İbrahim Terzioğlu, sanatçılarla söyleşi yapmaya, sergi açmaya ve performans sergilenmesine devam edeceklerini duyurarak, herkesi Kale’deki sanat aktivitelerini takip etmeye çağırdı

İbrahim Terzioğlu: Etkinliklere özellikle gençleri dâhil ediyoruz ki, yol haritalarını çizerken farklı bakış açılarına sahip olabilsinler

Nergiz Yiğit: Pazar günü karikatüre çok yakışır SULTAN YAVUZ/ANKARA- Ankara Kalesi’nde yer alan Emin Antik Sanat Merkezi ve Ata Sanat işbirliğinde hayata geçirilen resim, sanat ve karikatür dallarındaki sokak performansları, Başkentli sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Uluslararası İşitme Engelli Ressamlar Birliği üyesi Ressam Raif Gökkuş, Hacettepe Üniversitesi Seramik Bölümü’nde 12 yıldır konuk akademisyen olarak görev yapan Prof. Dr. Kim Moon Yong ve Karikatürist Ali Fuat Süer, canlı olarak gerçekleştirdikleri sanatlarını izleyicilerin bakışları altında icra etti. Emin Antik Sanat Merkezi’nin kurucularından İbrahim Terzioğlu, Ankara Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi’nin Kale Meclisi Başkanı Şevket Bülend Yahnici’nin Kale için yıllardır çalışmalar yürüttüğünü ve kendilerinin de esnaf olarak 10 yıldır katıldıklarını belirtti. Amaçlarının Ankara Kalesi’nin tanıtılması olduğunu ve nüfusun yüzde 90’undan fazlasının Kale’ye gelmediğini kaydeden Terzioğlu, farkındalık oluşturmak için sık sık etkinlik yaptıklarını ve pandemi nedeniyle sekteye uğrayan büyük projelerin sönümlenmesine izin vermemek için zaman zaman da canlı performanslara ev sahipliği yapacaklarını söyledi. Terzioğlu şöyle konuştu: “Bugün üç sanatçımız var, birisi kendisini çok geliştirmiş olan ve eğitimi teknik ressamlık üzerine olduğu için hatasız perspektifleri ve canlı renkleriyle kendi kültürümüzü ve Ankara’yı resmeden, uluslararası ödüllü Ressam Raif Gökkuş… Başta büyükelçilikler olmak üzere koleksiyonerler, resimlerine sahip olmak istiyor ve en son 2019 yılında Paris’te açtığı sergide tüm eserleri satıldı. Kim Moon Yong ise dünyaca tanınmış ve uluslararası etkinliklere katılan ve organize eden, Kore ile Türkiye arasında âdeta bir kültür elçisi görevi yapan, özgün resimlerinin yanında mascabalları ile meşhur olan bir sanatçımız. Buradaki amacımız, seramiğin nasıl yapıldığı, resmin nasıl oluştuğunu izleyicilere sergilemek. Hem Kale’ye gelen sanatseverlerin hem de sanatı sevecek adayların görmesini istiyoruz, özellikle gençleri dâhil ediyoruz ki, yol haritalarını çizerken farklı bakış açılarına sahip olabilsinler… Atatürk’ün dediği gibi, ‘Sanatı olmayan bir ulusun hayat damarlarından biri kopmuştur.’ Ata Sanat’ın sahibi Nergiz Yiğit ise kendi organize ettiği ve toplumsal konuları çok iyi işleyen Karikatürist Ali Fuat Süer ile etkinliğe katılıyor. Kendisi canlı olarak insanların karikatürlerini çizecek. Biz her ay belli Pazar günlerinde bu etkinlikleri sürdüreceğiz. İnancım o ki, bir şeyi yapıyorsunuz sürdürülebilir olmalı ve gök taşının birden düşüp parlaması gibi değil de, güneş gibi olup devamlı toplumu ısıtmak, sanatı yaymak gerekir. Ben başta Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin olmak üzere yönetim kuruluna ve 24 Saat gazetesine teşekkür etmek istiyorum. Bir Ankara Kalesi sevdalısı olan Başkan Bilgin ve eşi Emel Hanım, sadece burası değil, yaptıkları sanat çalıştaylarıyla da her zaman destek oluyorlar. Sanatın ve aslında insanın yanındalar. Şu anda şehir dışında olduğu için katılamayan Galeri Z’nin sahibi Fatma Tuna da değerli bir büyüğümüz, biz burada hep beraber olalım istiyoruz. Ülkenin içinde bulunduğu sorunların kaynağını düşününce, ayrılıklardan kaynaklandığını görüyoruz. İnsanın dinine, diline değil de, kumaşına bakmayı öğrenmeliyiz. Bu sayede ortak asgari müştereklerde buluşabiliriz. Biz sevgiyle, saygıyla, Yunusca, Mevlanaca sevmeyi ve sanat yolunda ötekileştirmeden emin adımlarla yürümeyi istiyoruz...” Ali Fuat Süer, “Sosyal Anlamda yaşadığımız sorunlara da biraz aspirin oluyor” Emin Antik Sanat Merkezi’nin kurucularından Emin Terzioğlu da sanatçıların yüksek enerjilere sahip insanlar olduklarını ve uluslararası camiada tanınmış sanatçılarla kaliteli bir seviye yakalamak istediklerini belirtti. Terzioğlu, bu etkinliklerin devamının geleceğini duyurdu. Karikatürist Ali Fuat Süer, karikatürün bu etkinlikleri sevdiğini çünkü karikatürün hareketli ve değişken bir sanat dalı olduğunu vurguladı. “Karikatür iletişimi çabuk kuran bir sanat alanı” diyen Süer, “Burada bir kontrastlık var; kendisini bu kadar eleştirdiği halde bu kadar sevilen bir sanat az bulunur. Bu etkinlik sanatın durağanlığını ortadan kaldırarak yaşamasını sağlıyor ve sanatçıya moral olduğu için, o moral izleyiciye de geçiyor. Böylece yukarıdan bir kar topu gibi büyüyor ama güzel bir etki yaratan konuma dönüşüyor. Sosyal anlamda yaşadığımız sorunlara da biraz aspirin oluyor” diye konuştu. Ata Sanat’ın sahibi Nergiz Yiğit, Süer’in daha önce üç kez burada sergi açtığını ve dördüncüsüne hazırlandığını belirterek, kendisinin de küçük yaşlardan itibaren karikatür çizdiğini ve bu dalın tutkunu olduğunu söyledi. “Pazar günü karikatüre çok yakışır” diyen Yiğit, pandemi döneminde ayakta kalmak için sonuna kadar mücadele edeceklerini ve etkinliklere devam edeceklerini dile getirdi. Ali Fuat Süer’in çok güncel ve iyi karikatürler çizdiğini belirten Yiğit, takip edilmesi gereken sanatçıların başında Süer’in geldiğini vurguladı. Ali Fuat Süer de, “Ata Sanat, burada butik bir galeri ve ‘Kahraman Bakkal Süpermarkete Karşı’ gibi bir durumu var. Ben 50 yıldır çiziyorum ve hiçbir galeri kolay kolay karikatür sergisi açmayı kabul etmez. Tanıdığım bir galerici, prensipleri olmadığını söylemişti, prensip olacak kadar ne kötülüğünü gördü karikatürün bilmiyorum. Sonuçta insanların kendi beğenileri üzerine kurulur oldu her şey, oysa bir dünyanın içindeyseniz orada ne varsa hepsini kabul etmek zorundasınız, o bir kültürdür” diyerek, mevcut durumu eleştirdi.
Editör: Ahmet Ertüm