Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı sona erdi. Toplantı yaklaşık 3 saat sürdü.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kabine toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu.
Konuşmasında 30 Nisan Çarşamba günü 1381 engelli öğretmenin atamasının gerçekleştirileceğini açıklayan Erdoğan, 23 Nisan'da İstanbul'da dün ise Elazığ'da meydana gelen depremler için vatandaşlara geçmiş olsun dileğinde bulundu.
Erdoğan'ın konuşmalarından öne çıkanlar şöyle:
"Türkiye, nüfus artış hızı bakımından kritik bir kavşağa gelmiştir. Nüfus meselesi, milletimiz açısından giderek bir beka sorununa dönüşmektedir"
"İstanbul'da yaşanan deprem hepimizi derinden etkiledi ve endişelendirdi. Depremin sarstığı tüm vatandaşlarıma bir kere daha geçmiş olsun diyorum. Hamdolsun herhangi can kaybımız veya deprem kaynaklı yaralanan hiçbir kardeşimiz olmadı. Sadece panikten kaynaklanan kardeşlerimiz hafif yaralandı. Yerin yaklaşık 7 kilometre altında meydana gelen deprem 13 saniye sürmüştü. Ardından 5,9 şiddetinde toplam 487 artçı sarsıntı yaşanmıştır.
Dün de Elazığ'da 4,9 büyüklüğünde depremle sarsıldı. Elazığlı kardeşlerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum."
"Muhalefet Vatandaşın En Çok İhtiyaç Duyduğu Gün Sınıfta Kaldı"
İstanbul depremine ilişkin açıklamalarda bulunan Erdoğan, şöyle devam etti;
"Muhalefetin ciddi paralar harcayarak reklamını yaptığı projelerin vatandaşın en çok ihtiyaç duyduğu gün sınıfta kaldığını hepimiz gördük.
Deprem çalışmalarımızı diline dolayan ana muhalefet partisinin Genel Başkanı, İstanbul'un yolunu ancak 5 gün sonra hatırlayabilmiştir.
Dar gelirli vatandaşlarımızın konut hayalini karartmak için çabalayanlara sesleniyorum; İstanbul siyasi ikbal heveslerinize kurban edilecek şehir değildir. İstanbul'un ihmali, gevşekliği, umursamazlığı, bilhassa kentsel dönüşüm projelerinde marjinal çevrelerin kaprislerini kaldıracak lüksü yoktur.
Deprem başta olmak üzere doğal afetlere hazırlıkla ilgili konuları gündelik siyasetin geçici tartışmalarının dışında tutalım. Bizim vazifemiz afet kapımızı çalmadan şehrimizi bir an önce depreme hazır hale getirmektir. Bunun için el ele vermek, birlikte hareket etmek zorundayız"