Aralarında milletvekili, gazeteci, yazar ve çok sayıda akademisyenin bulunduğu kişilerce, 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarına yönelik ortak bildiri yayımlandı. Bildiride, 1915 olaylarının 100'üncü yıl dönümü vesilesiyle Ermenistan'ın Türkiye'yi hedef alan ve Türk milletini aşağılayıcı söylemlerini yoğunlaştırdığı, Papa ve bazı yabancı devlet adamlarının bu konudaki sözlerinin ve tavırlarının da Ermenistan'ı bu saldırgan politikasında yüreklendirdiği belirtildi. Bu söylemlerin, tarihi gerçekleri saptırdığı ve hukukun üstünlüğü ilkesini hiçe sayan nitelikte olduğu vurgulanan bildiride, Mustafa Kemal Atatürk'ün, Büyük Nutku'nda, Ermenilerin Müslümanlara karşı uyguladığı zulüm ve yok etme politikasını, "Ermeni kıtali konusundaki sözler, gerçeğe uygun değildir. Aksine, güney bölgelerinde, yabancı kuvvetler tarafından silahlandırılan Ermeniler, gördükleri koruyuculuktan cesaret alarak, bulundukları yerlerdeki Müslümanlara saldırmaktaydılar. İntikam düşüncesiyle, her tarafta insafsız bir şekilde öldürme ve yok etme siyaseti gütmekteydiler. Ermeniler… Binlerce çaresiz ve suçsuz ana ve çocukları işkenceyle öldürmüşlerdi. Tarihte bir benzeri görülmemiş olan bu vahşeti yapan Ermenilerdi. Müslümanlar, yalnız namuslarını ve canlarını korumak için karşı koymuş ve kendilerini savunmuşlardı" sözleriyle aktardığı hatırlatıldı. Bildiride, tarihi gerçeklere rağmen Birinci Dünya Savaşı'ndaki emperyalist ülkelerin propaganda belgelerinin etkisi altında kalan bazı yabancıların, o tarihlerde Türklere yapılan zulmü görmezlikten gelerek, Türkleri hedef tahtası haline getirmeye çalışmaları da şiddetle kınandı. Ortak bildiride şunlar kaydedildi: "Türkleri soykırım yapmakla suçlayanlar, uluslararası hukuku da açık biçimde ihlal etmektedirler. Birleşmiş Milletler'in 9 Aralık 1948 tarihli 'Soykırımla Mücadele Sözleşmesi', hangi olayın 'soykırım' olarak tanımlanabileceği yetkisini, sadece o olayın cereyan ettiği ülkenin ilgili mahkemesine veya yetkili kılınmış bir uluslararası mahkemeye vermektedir. Bugün, Ermenistan'ın beklentileri doğrultusunda Türklerin soykırım yaptığını iddia eden parlamentolar, uluslararası kuruluşlar ve siyasetçiler, sözleşmenin bu hükmünü 'yok' sayarak, kendilerini mahkeme yerine koymak gafletine düşmektedirler. Bunlar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Perinçek davasında soykırım iddiasının tartışmalı bir konu olduğu hükmüne vardığını da unutturmak ve Amerika'daki 69 ünlü tarihçinin 1985 tarihinde yaptıkları açıklamada, Ermenilerin soykırım iddialarını kabul etmediklerini de gözden kaçırmak istemektedirler." Türkiye karşıtı propagandaların etkisi altına girenlerin, Ermenilerin, Birinci Dünya Savaşı yıllarında yüzbinlerce masum Türkü öldürdüğünü görmezlikten geldiğinin altı çizilen bildiride, yine Ermenilerin, 26 Şubat 1992'de gerçekleştirdikleri Hocalı Katliamı'nda da 106'sı kadın, 83'ü çocuk olmak üzere 613 Azeri soydaşı katlettiklerini unutturmaya çalıştıkları dile getirildi. Bildiride, "Ermenistan'ın izlediği bu sorumsuz politikaları şiddetle kınıyor, Türk siyaset adamlarını bu konuda daha kararlı bir tutum izlemeye davet ediyor, yabancı devlet adamlarını ve parlamentoları da Türk milletini incitecek gerçek dışı suçlamalardan vazgeçmeye çağırıyoruz" değerlendirmesinde bulunuldu.