0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Sürhan Altınkanat – Bildiğiniz üzere seçimlere çok az bir süre kaldı. Bu da maalesef istenmese de, yakışmasa da, doğru olmasa da, üslupları ağırlaştırdı ve çirkinleştirdi. Keşke o kadar ile kalınsaydı. Resmen küfürler, hakaretler ve tehditler havada uçuşmaya başlandı.
Geçtiğimiz gün Ekrem İmamoğlu’nun Erzurum’daki yaşadığı hadise ve sonrasında yaşanan talihsiz açıklamalardan bahsetmek istiyorum. Bir kaç saat öncesinde Ak partinin İstanbul mitingi vardı. Sayın Erdoğan orada “Bir gün önce biz Erzurumdaydık. Dadaşlar otobüsümüzün önünü kesti, sevgi gösterilerinde bulundu. Dadaş bu dadaş, o yürü demezse yürüyemezsin” İstanbullulara sesleniyor. Aynı saatlerde Erzurum’da konuşan Ekrem İmamoğlu’nun otobüsünün taşlandığı haberleri sosyal medya ve haber kanallarında gündem oluyor. Sonrasında yaralanan çocuklar, gençler ve yaşlıların kan revan içindeki görüntüleri ekranlara düştü. Devamında gelen açıklamalar ile gündem daha da ısındı. 14 Mayıs günü Türk halkı olarak savaşa mı gidiyoruz? Seçim ne için yapılıyor?
Çevreme bakıyorum, gözlemliyorum oncular buncular, takım tutar gibi kimse kabullenmese de fark etmeden bizi zaten ayrıştırmış bu durum. Bir an evvel siyasi çıkar ve kavgalar içinde meze olmamak adına silkelenip kendimize gelmemiz gerek. Fakatsız cümlelerden kurtulup, ekonomi için, huzur ve refah seviyesinin artması, güven ortamının artması, vatanımızı savaşmadan ele geçirmiş işgalcilerden kurtarmak, kısacası Türkiye için seçme ve seçilme hakkımızı doğru bir şekilde sandıkta göstermemiz gerektiğine inanıyorum. Yoksa kimsenin bizi bölmesine gerek kalmadan iş işten geçmiş olur ve bize de sadece izlemek kalır.