Son Dakika

Fuat Oktay: Yunan Cumhurbaşkanının söyledikleri provokasyondur

Abone Ol
"Türkiye Kıbrıs'ta işgali engelleyen ülkedir" Kıbrıs'ta İngiliz yönetimindeki 1878-1960 döneminin ise Yunanistan'ın her fırsatta Ada'yı tahrik ettiği, "enosis" peşinde koştuğu yıllar olduğunu anlatan Oktay, şunları kaydetti: "Irkçı ve faşist hayaller uğruna 1959-60 anlaşmaları ile kurulan Kıbrıs'taki ortaklık devletini yıkan ülke Yunanistan'dır. 15 Temmuz 1974'te Albaylar Cuntası'nın maşası Nikos Sampson'u Ada'ya yollayıp darbe yaptıran, üstüne 'Helen cumhuriyeti' ilan ettiren ve ırkçı bir yaklaşımla Kıbrıs Türk halkını yok etmek, siyasi iradesini ortadan kaldırmak için her türlü silahlı saldırıyı destekleyen Yunanistan'dır. Türkiye Kıbrıs'ta işgalci değil, tam aksine işgal ve ilhak girişimini engelleyen ülkedir. Türkiye, 20 Temmuz 1974'te Kıbrıs Türkü'nün çağrısı üzerine ve Zürih ve Londra antlaşmaları çerçevesinde garantörlük hakkını kullanarak tamamen meşru biçimde Kıbrıs’a çıkmış ve Kıbrıs Türk halkını katledilmekten kurtarmıştır. Kıbrıs'ta 1974’ten bu yana savaş ve çatışma yoksa bu sadece ve sadece Türkiye sayesindedir. Türkiye bugüne kadar Kıbrıs konusundaki tüm çözüm çabalarına aktif destek vermiştir. Ancak bu çabalar Rum tarafının uzlaşmazlığı yüzünden sonuca bağlanamamış, Yunanistan bu süreçlerde bırakın olumlu rol oynamayı, mevcut statükonun yani çözümsüzlüğün devamı için çaba göstermiştir." "Yunanistan'ın anladığı, tek toplumlu bir devlet yapısıdır" Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, 1960'lardan bu yana garantör ülke olarak Türkiye'nin, Kıbrıs meselesinde uluslararası hukuk çerçevesinde ve Birleşmiş Milletler gözetiminde her zaman kalıcı çözümden yana olduğunu, Yunanistan'ın ise buna yanaşmadığına işaret etti. Oktay, şöyle devam etti: "Bugüne kadarki sonuçsuz kalan tüm çalışmalar ışığında, Türkiye'nin Kıbrıs meselesinde kalıcı çözümden anladığı Türk ve Rum tarafının hak ve hukukunun gözetildiği iki egemen devletli bir yapıdır. Yunanistan'ın anladığı ise her zaman Türklerin adadan topyekün sürüldüğü tek toplumlu bir devlet yapısıdır. Yani çözümsüzlüktür. Kıbrıs meselesinin çözümü Yunanistan'ın Megalo İdea'sından vazgeçerek, realiteye dönmesine bağlıdır. Durum böyleyken, Yunan Cumhurbaşkanı'nın söyledikleri komik ve nafile bir propaganda çabası ve provokasyondur. Türkiye dün olduğu gibi bugün de Kıbrıs'ta çözümden yanadır. Rum-Yunan ikilisi tarafından gerçekler görülür ve iki 'egemen devletli' çözüm için yeniden görüşmelere hazır noktaya gelinirse, Türkiye bu girişimi destekleyecektir. Türkiye ile KKTC'nin haklarını ve Kıbrıs Türk halkının tarihsel varlığını görmezden gelen bir yaklaşımın bölgede gerilimi arttırmak dışında hiçbir sonucu olmayacaktır. Netice itibariyle Yunan Cumhurbaşkanı'nın savaş söylemleri yerine barış ve uzlaşı söylemini samimiyetle benimsemesi hiç kuşkusuz ülkesinin, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin ve de tüm bölgenin çıkarına olacaktır."