Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, son günlerde gazetecilere yönelik artan gözaltı ve şiddet olaylarına tepki gösterdi. Sabahın erken saatlerinde düzenlenen operasyonlar sonucunda çok sayıda basın emekçisinin gözaltına alınmasını, gazetecilere uygulanan orantısız güç ve sistematik engellemeleri "çağdışı ve baskıcı rejimlere özgü uygulamalar" olarak tanımlayan Bilgin, bu tablonun Türkiye'ye yakışmadığını belirtti.

"Basın özgürlüğü askıya alınmış durumda”

Bilgin, “Bu bir OHAL değil ama fiilen basın özgürlüğü askıya alınmış durumda” diyerek, gözaltına alınan muhabir, kameraman ve foto muhabirlerinin yalnızca mesleklerini icra ettiklerini ve susturulmak istendiklerini vurguladı. Ayrıca, gazetecilere yönelik aşırı güç kullanımının kabul edilemez olduğunu ve halkın haber alma hakkının baskı altına alındığını ifade etti.

Gezi Parkı eylemleri sırasında yaptığı haberler nedeniyle geçtiğimiz hafta gözaltına alınan gazeteci İsmail Saymaz’ı hatırlatan Bilgin, Türkiye’nin dört bir yanındaki benzer olayları da gündeme getirerek, şöyle konuştu;

“Bugün gazeteci olmak, sadece kalemini değil, vicdanını da savunmaktır. Sabahın köründe evler basılıyor, kameramanlar sürükleniyor, muhabirler yere yatırılıyor. Hangi hukuk düzeni bunu kabul edebilir? Bu, halkın anayasal haber alma hakkının sistemli biçimde bastırılmasıdır. Saraçhane’de, Ankara’da, İzmir’de, Türkiye’nin dört bir yanında aynı tablo karşımıza çıkıyor. Gerçeği yazan hedef alınıyor” “

Bilgin, gazetecilere yönelik baskılara karşı birlikte hareket ettiklerini ve bu dönemi dayanışma ile aşacaklarını belirtti.

"Susturulmak istenen sadece gazeteciler değil, halkın vicdanıdır"

Bilgin, gazetecilik suçunun olmadığını ve gerçeği yazmanın suç sayılamayacağını vurgulayarak, “Bugün susturulmak istenen sadece gazeteciler değil, halkın vicdanıdır. Bu vicdanı susturamayacaksınız” dedi.

Papa Francis’in ardından yeni Papa kim olacak? İşte öne çıkan adaylar Papa Francis’in ardından yeni Papa kim olacak? İşte öne çıkan adaylar

"Suç olan, baskıyı normalleştirmek ve sessizliği kabullenmektir"

Bilgin, basına yönelik baskılara derhal son verilmesini ve gözaltındaki tüm gazetecilerin serbest bırakılmasını talep ederek şöyle devam etti;

“Korkmuyoruz, yılmıyoruz, susmuyoruz. Geri adım atmayacağız. Meslektaşlarımızı yalnız bırakmayacağız. Dayanışmamızı büyüterek bu baskı ortamını aşacağız. Biz sustukça karanlık büyür. Biz yazdıkça, o karanlık mutlaka dağılır.

Gazetecilik suç değildir. Gerçeği yazmak suç değildir. Kamerasını halka, mikrofonunu sokağa çevirmek suç değildir. Suç olan, baskıyı normalleştirmek ve sessizliği kabullenmektir. Bugün susturulmak istenen sadece gazeteciler değil, halkın vicdanıdır. Bu vicdanı susturamayacaksınız.”

Editör: Nur Yıldız