İstanbul’da sabah saatlerinde gözaltına alınarak savcılık ifadelerinin ardından İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edilen gazeteciler Murat Ağırel ve Timur Soykan, haklarındaki suçlamaları reddederek adli kontrol şartıyla serbest bırakıldılar. Hakimlikte verdikleri ifadelerle, suçlamaların gerçek dışı olduğunu ve gazetecilik faaliyetlerini sürdürürken herhangi bir suç işlememiş olduklarını belirten Ağırel ve Soykan, yaşadıkları sürecin adil yargılama hakkı ve basın özgürlüğü açısından endişe verici olduğunu vurguladılar.

Tehdit ve şantaj iddialarını reddettiler

Gazeteciler Ağırel ve Soykan, İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliği'nde yaptıkları savunmalarında, kendilerine yöneltilen suçlamaların asılsız olduğunu ifade etti. Ağırel, hakkındaki iddiaların "kurgu"dan ibaret olduğunu belirterek, "Gazetecilik mesleği çerçevesinde soru sorarak ve araştırmalar yaparak haberlerimi oluşturuyorum. Bu bir gazetecilik faaliyeti, şantaj ya da tehdit söz konusu değil" dedi. Ağırel, hakkında yürütülen soruşturmanın bir iftira ve hukuksuzluklar zinciri olduğunu savundu. Ayrıca, Flash TV ile ilgili açıklamalarının ve görüşmelerinin gazetecilik faaliyetinin bir parçası olduğunu ve herhangi bir şantaj yapmadığını vurguladı.

Timur Soykan ise benzer şekilde suçlamaları reddetti ve "Bizim görevimiz, kamuoyunu doğru bilgilendirmek ve iktidarın yanlışlarını ortaya koymaktır. Hakkımızda yöneltilen suçlamalar, yargıda yuvalanmış bir suç yapısının ve siyasi talimatlarla çalışan bir yapının sonucu olarak ortaya çıkmıştır" dedi. Soykan, yasadışı bahis baronu olduğu iddia edilen bir kişinin şikayeti üzerine gözaltına alındıklarını, ancak kendilerine karşı hiçbir somut delil bulunmadığını belirtti. Soykan, gazetecilik etik kuralları gereği karşı tarafa cevap hakkı tanıdıklarını, bu hakkı kullanırken de hukuki sınırlar içerisinde hareket ettiklerini vurguladı.

Görüşmelerde Flash TV ve bankacılık iddiaları da gündeme geldi

Gazeteciler, kendilerine yöneltilen suçlamaların merkezinde yer alan kişiyle yapılan görüşmelerin içeriğine de açıklık getirdi. Murat Ağırel, Flash TV'nin satışı ve o süreçteki görüşmelerin gazetecilik faaliyetinin doğal bir parçası olduğunu belirtti. Ağırel, söz konusu kişiyle yaptığı görüşmede, söz konusu kişinin yasadışı bahisle ilişkilendirilmesi ve aynı zamanda bir banka sahibi olmasının sorgulandığını söyledi. "Banka kurmak suçluların yapabileceği bir şey değildir. Biz de bu soruyu sorduk ve bunun nasıl mümkün olduğunu araştırdık" diyen Ağırel, bu konunun haber değeri taşıdığını ifade etti.

Timur Soykan da benzer bir şekilde, yasadışı bahisle ilişkili olduğu iddia edilen bir kişinin banka almasını ve diğer finansal işlemlerini sorguladıklarını belirtti. Soykan, gazetecilik olarak "bu tür çürümeleri ve yasadışı faaliyetleri" ortaya çıkarmak istediklerini, bu bağlamda yapılan haberin kamu yararına olduğunu söyledi. Soykan, ayrıca söz konusu kişinin daha önce yasa dışı bahisle ilgili bir soruşturmaya karışmış bir isim olduğunu ve bu kişiyle yapılan görüşmede ortaya çıkan bilgilerin, gazetecilik çerçevesinde sorulması gereken sorular olduğunu ifade etti.

“Gerçekleri ortaya çıkarmaya devam edeceğiz”

Murat Ağırel, savunmasında, gazetecilik faaliyetlerinde bulunurken sürekli olarak gerçekleri aradıklarını ve halkı bilgilendirmeye devam edeceklerini belirtti. Ağırel, "Bizim işimiz karanlıkları aydınlatmak, yolsuzlukları ve yasadışı faaliyetleri ifşa etmektir. Bunu yaparken, gazetecilik etik kurallarına uyarak, doğru ve tarafsız bir şekilde çalışıyoruz. Bu süreçte baskılara boyun eğmeyeceğiz" dedi.

Bakan Tunç duyurdu: Silivri Adliyesi'nde görevli savcı yaşamını yitirdi Bakan Tunç duyurdu: Silivri Adliyesi'nde görevli savcı yaşamını yitirdi

Soykan ise benzer şekilde, gazetecilik faaliyetlerini sürdüreceklerini, "Her yaptığımız haberin arkasındayız ve yazdığımız her satırın altına imza atıyoruz" ifadelerini kullanarak, basın özgürlüğüne yönelik herhangi bir tehdit karşısında geri adım atmayacaklarını belirtti.

Savunmalarının ardından her iki gazeteci de İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliği tarafından adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Mahkeme, gazeteciler hakkında tutuklama kararı yerine, adli kontrol tedbiri uygulanmasına hükmetti. Gazetecilerin avukatları, müvekkillerinin özgürlüklerinin kısıtlanmasını eleştirerek, tutuklama taleplerinin hukuki dayanaklardan yoksun olduğunu ifade ettiler.

Kaynak: Anka Haber Ajansı