Görüşmelere devam mı?

Abone Ol
Osman Örek’i saygıyla anıyorum Kıbrıs Türk halkının anıtsal önderlerinden, 1960 cumhuriyeti savunma bakanı, eski Cumhuriyet Meçlisi başkanlarından ve başbakanlardan Osman Örek ölüm yıldönümünde anılıyor bu günlerde. 1999’da 24 Mart günü yürümüştü Örek ebediyete. Nur içinde yatsın. Son zamanlarında benimle bir mülakatında çok önemli bir açıklamada bulunmuştu Örek. Savunma bakanı olarak Temsilciler Meclisi oturumu için meclis binasına gittiğinde dönemin meclis başkanı Glafkos Klerides’in kendisini nasıl kovduğunu anlatmıştı. Günün gençliği bilmez. Bilmemesi de normaldir çünkü güya “çocuklarımızı nefretle büyütmeyeceğiz” diye Kıbrıs Türk okullarında Kıbrıs Türk mücadele tarihi hikaye gibi okutulmakta, önem verilmemektedir. Klerides o gün Örek’e “Anayasa değişiklik önerilerimizi kabul ediyorsanız, buyurun girin... Yoksa, defolun. Burada yeriniz yok. Ya siz gidersiniz, ya da namlunun ucunda gönderirim sizi” demiş. Bana anlatırken Örek’in üzüntüsünü gözlerinden akan yaş belgeliyordu. Kıbrıs Türk eşitlik ve insanca yaşama mücadelesinde Örek “Taksim” seçeneğinin en iyi çözüm olduğu inancıyla yıllarca mücadele etmişti. Rumlarla birlikte yaşamayı mümkün kılacak bir çözüme inanmıyordu. Rum tarafının adanın sahibi olma ve Kıbrıs Türk halkını azınlıktan öte haklara sahip olabilecek bir ortak olarak görmemesi nedeniyle ne üniter, ne federatif veya konfederatif bir çözüm olma ihtimalini hiç görmüyor, görüşmeleri hep “boşuna gayret” olarak tanımlıyordu. Kıbrıs Türk onurlu yaşam mücadelesinin bayraktarlarından birisi olan Osman Örek 1999’da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin, bağımsızlığın, ayrı devlet olmanın bir savunucusu olarak aramızdan ayrılmıştı. Anısı önünde saygıyla eğiliyorum. Örek ve Kıbrıs Türk mücadelesinin tüm kahramanları nur içinde yatsınlar.