Mahkeme gerekçeli kararında, Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu’nun, dosyada yer alan delillerle çelişen ifadeler verdiğini belirtti. Her iki oyuncu da tanık sıfatıyla verdikleri ifadelerinde, Gezi olaylarının simge isimlerinden Mehmet Ali Alabora ile yalnızca sektör aracılığıyla tanıştıklarını ve herhangi bir yakınlıkları olmadığını söylemişti.

Grok'a soruşturma! Erişim engeli talebi BTK’ya iletildi
Grok'a soruşturma! Erişim engeli talebi BTK’ya iletildi
İçeriği Görüntüle

HTS Kayıtları ve Fiziki Temas Tespit Edildi

Ancak dosyaya giren HTS kayıtlarında, Gezi Parkı sürecinde Alabora ile Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu arasında yoğun iletişim olduğu tespit edildi. Mahkeme, oyuncuların o dönem kol kola yürüdüklerinin belirlendiğini de ekledi.

Gerekçeli Karar Açıklandı

Halk TV'de yer alan habere göre; İstanbul 24. Asliye Ceza Mahkemesi, Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu hakkında yürütülen dava kapsamında gerekçeli kararını açıkladı. Kararda, Barım soruşturmasında tanık olarak ifade veren Ergenç ve Kocaoğlu’nun beyanlarının dosyada yer alan delillerle çeliştiği belirtildi. Mahkeme, her iki oyuncunun da ifadelerinde Mehmet Ali Alabora ile herhangi bir bağlarının olmadığını, sadece sanat çevresi aracılığıyla sektörden tanıştıklarını söylediklerini vurguladı. Ancak dosyaya giren HTS kayıtlarında, Ergenç ve Kocaoğlu ile Alabora arasında iletişim tespit edildiği kaydedildi.

Açıklanan kararda, Ergenç ve Kocaoğlu ile Alabora arasındaki iletişimin Gezi Parkı döneminde özellikle yoğunlaştığının açıkça görüldüğü, Gezi Parkı’nda kitlesel olarak eylemlerin yoğunlaştığı tarihte bir araya gelerek kol kola yürüyüş yaptıklarının tespit edildiği ancak ‘tanık’ sıfatıyla alınan ifadelerinde Alabora ile herhangi bir samimiyetlerinin bulunmadığını ve o dönemde herhangi bir irtibatlarının bulunmadığını söyledikleri belirtildi.

“Maddi Gerçeğin Gizlenmesi Yeterlidir”

Kararda, tanık sıfatıyla alınan ifadelerin, soruşturmanın sonucu üzerinde doğrudan etkili olmasa da, maddi gerçeği saklamanın suçun oluşumu açısından yeterli olduğuna dikkat çekildi.

Kararda, ‘’Görgü tanığı olan sanıkların anlatımlarının Ayşe Barım hakkında yürütülen soruşturmaya herhangi bir etkisinin bulunmadığı, dinlenen tanık anlatımlarıyla karşılaştırılmasının suçun oluşması açısından herhangi bir öneminin bulunmadığı, suçun oluşması için tanık anlatımlarının hükme dayanak yapılmasının zorunlu olmadığı, sanıkların maddi gerçeği saklamış olmasının yeterli olduğu kabul edilmelidir’’ ifadelerine yer verildi.

Muhabir: Nur Yıldız