CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, partisinin seçim bildirgesinde yer alan vaatlerin maliyetinin en az 150 milyar lira olduğu yönündeki açıklamaların "yanlış" olduğunu savunarak, "Maalesef bildirgemizi okumaya zahmet etmemiş bir yaklaşımın sonucu. Bizim söylediğimiz kısa vadeli bütçe gereksinimi maksimum 60 milyar lira" dedi. Böke, CHP'nin seçim bildirgesine yönelik eleştirilere ilişkin AA muhabirine değerlendirmede bulundu. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in, CHP'nin vaatlerinin maliyetinin en az 150 milyar lira olduğu yönündeki açıklamalarına değinen Böke, partisinin, seçim vaatlerinin hesabını doğru yaptığını söyledi. "150 milyar lira tamamen yanlış hesaplanmış ve maalesef bildirgemizi okumaya zahmet etmemiş bir yaklaşımın sonucu” diyen Böke, şunları kaydetti: “Bu 4 yıl içerisinde kademeli olarak yapacağımız ve Türkiye’de refahı tabana yayacağımız programın bütün maddelerini karman çorman ederek bir hesap yapılmış. Yanlış yapılmış. Oysa ki bizim söylediğimiz, ilk 100 günde ne yapacağımız, ilk bir senede ne yapacağımız üzerinden söylediğimiz... Kısa vadeli bütçe gereksinimi maksimum 60 milyar liralık bir bütçe. 150 milyar lira nerede 60 milyar lira nerede... 60 milyar lira dediğimiz rakam Türkiye’nin gelirinin ve üretiminin yaklaşık yüzde 2,5’i." Bu gelir dağılımı tablosunda yüzde 2,5'lik bir harcamanın detayının bir sorun olmaması gerektiğini belirten Böke, bunun bir vizyon, siyasi tercih olduğunu söyledi. CHP’nin siyasi tercihinin de parayı vatandaş için kullanmak olduğunu vurgulayan Böke, "Bu detayda kaynak soruluyor olması, CHP’nin bir kez daha Türkiye için öncü parti olduğunun göstergesi. 12-13 yıldır iktidarda olan hükümete hiçbir detayda kaynak sorulmamışken, CHP’ye kaynakların bu derece detaylı soruluyor olması özlediğimiz Türkiye’yi CHP’nın bugünden inşa ettiğinin göstergesi” ifadelerini kullandı. Emeklilere ikramiye Dini bayramlarda emeklilere ikramiye sözü verdiklerini hatırlatan Böke, şöyle devam etti: "Bunun dışında yapılacak düzeltmeler, 4 yıl içerisinde CHP programıyla birlikte Türkiye’de artacak olan kaynağın paylaşımı ile gerçekleşecek. Yani ilk 100 gün içerisinde bunun mali yükü sadece 24 milyar lira. Çünkü biz ilk 100 gün içerisinde emeklilere iki ikramiye sözünü veriyoruz. 24 milyar liradan bahsediyoruz. Bakın 24 milyar lira Türkiye’de Kanal İstanbul Projesi için zikredilmiş miktarla aynı. Kaynak orada var. Biz o kaynağı kanala kullanmak yerine insanımız için kullanmayı tercih edeceğimizi söylemiş oluyoruz. Asgari ücret üzerinden kaldıracağımız vergi, bir yıl içerisinde yapacağımız bir politikadır. Buradan vergi gelirindeki azalma 7 milyar lira olacaktır." Böke, eş zamanlı olarak kayıt dışıyla mücadele başlatacaklarını ifade ederek, "KOBİ'lerimize ve esnafımıza ödedikleri vergi kadar sıfır faizli kredi politikamız var. Bu politika kayıt içine ekonomiyi çekmek için bir teşvik sistemidir. Bu olduğu takdirde resmi rakamlara göre Türkiye ekonomisinin üçte biri kayıt dışıdır. Bunlar kademeli olarak kayıt içine gelmeye başladıkça da zaten 24-25 milyar liralık geliri çok hızlı bir şekilde Türkiye'de yaratmış olacağız" diye konuştu. "Var olan projelerden vazgeçmiyoruz ancak..." CHP'nin siyasi tercihinin, Türkiye'nin var olan kaynağını vatandaş için kullanmak olduğunu anlatan Böke, var olan projelerden vazgeçmediklerini ancak daha iyi yapılması gerektiğini düşündüklerini söyledi. Ekonomiyi, cezalandırma değil teşvik yoluyla kayıt içine alacaklarını belirten Böke, "Üçte biri kayıt dışı denen bir ekonomide yaklaşık 600 milyar liralık kayıt dışı bir kısım olduğunu söylüyor resmi merciler. Bunları kademeli olarak bile sistemin içerisine alsanız, zaten 10 yıla yayacak olsak 60'ar milyardan her sene ek bir gelir yaratmış oluyorsunuz" ifadesini kullandı. "Hodri meydan diyoruz" Maliye Bakanı Şimşek'in "Ana muhalefetin genel başkanı ile maliye ile ilgili herhangi bir konuda, özellikle de seçim vaatleri konusunda, bir platformda bir araya gelip bu konuları tartışmaya dünden razıyım" ifadelerinin hatırlatılması üzerine Böke, "Biz de hodri meydana 'hodri meydan' diyoruz. Hep beraber hem AK Parti'nin 13 yıldır yaptıklarını tartışalım, hem de iki partinin vizyonunu paylaşalım. Sayın Kılıçdaroğlu tabii ki Sayın Davutoğlu ile beraber bunu tartışabilir, ilerinin başbakanı olarak. Ben de Sayın Şimşek'le ilerinin bakanı olarak bunu tartışmak için davet bekliyorum" dedi.