Türkiye, kadın örgütlerinin ve sağlık savunucularının yıllardır süren mücadelesinin ardından, Human Papilloma Virüsü (HPV) aşısını 2025 yılının sonu itibarıyla ulusal aşı programına dahil ederek ücretsiz yapma kararı aldı. Bu adım, başta rahim ağzı kanseri olmak üzere birçok HPV ilişkili hastalığın önlenmesi adına hayati bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Sağlık Bakanlığı'nın yaptığı açıklamaya göre, ilk etapta 13 yaşındaki çocuklar için zorunlu olmaksızın, isteyen 15 yaş üzerindeki bireyler de aşıya erişebilecek. Özellikle genç yaşta yapılan aşı, kanser ve diğer ciddi hastalıkların önüne geçmede kritik rol oynuyor. Uzmanlar, ebeveynleri çocuklarını aşılatma konusunda bilinçli olmaya çağırıyor.
Konuyla ilgili görüşlerini paylaşan Kadın Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Elif Didem Ulusoy, 24 Saat Gazetesi'ne yaptığı açıklamada HPV aşısının uzun süredir dünya genelinde uygulandığını ve virüsün bulaşma riskini yüksek oranda azalttığını vurguladı. Ulusoy, özellikle cinsel yolla bulaşan virüse karşı erken yaşta aşılanmanın büyük önem taşıdığını belirtti.
HPV nedir?
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre HPV, dünyada en yaygın cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardan biri. Kadınlarda serviks kanserlerinin yüzde 99'u HPV enfeksiyonuyla ilişkili. Türkiye’de serviks kanseri kadınlarda en sık görülen dokuzuncu, jinekolojik kanserler arasında ise üçüncü sırada yer alıyor.
100’den fazla türü olan Human Papilloma Virüs, genellikle ağız içi, penis, vajina, anüs ve rahim ağzı gibi bölgelerde yerleşerek, ciddi hastalıklara neden olabiliyor. Dr. Ulusoy, “HPV çoğunlukla bağışıklık sistemi tarafından temizlenir, ancak bağışıklığı zayıf olanlarda hastalık yayılabilir” diyor.
Düşük riskli HPV tipleri genellikle genital siğillere yol açarken, yüksek riskli tipler rahim ağzı, anüs, penis, vajina ve boğaz kanserlerine neden olabiliyor. Virüs, en sık cinsel yolla bulaşsa da enfekte havlu veya tuvalet gibi ortak kullanım alanlarından da geçebiliyor. Ayrıca, vajinal doğum sırasında anneden bebeğe bulaşma riski de bulunuyor.
HPV aşısı güvenli mi?
Aşının farklı dozlarda uygulandığını, doğru tarama ve aşılanma yöntemi ile HPV ilişkili hastalıklara karşı yüksek oranda koruma sağladığını belirten Dr. Ulusoy, “Bu aşı dünya genelinde yıllardır milyonlarca doz uygulandı ve ciddi bir yan etki gözlenmedi. Ben de kliniğimde pek çok kez uyguladım, herhangi bir yan etkiyle karşılaşmadım.
Her aşıda olduğu gibi aşının yapıldığı bölgede hafif kızarıklık veya ağrı görülebilir. Uzun yıllardır sağlık otoriteleri tarafından takip edilen bu aşının önemli bir yan etkiye veya uzun dönem sağlık problemlerine yol açmadığını biliyoruz. Aşı güvenlidir" mesajını verdi.
“Rahim ağzı kanseri sebebiyle yılda bin 500 can kaybı yaşanıyor”
HPV aşısının ulusal aşı takvimine alınmasını olumlu bir adım olarak değerlendiren Dr. Ulusoy, “Bu sayede HPV kaynaklı pek çok kanser önlenebilecek. Türkiye’de yılda yaklaşık 2 bin 500 rahim ağzı kanseri vakası görülüyor ve bu hastalıktan yılda bin 250 ila bin 500 can kaybı yaşanıyor” dedi.
Rahim ağzı kanserinin HPV virüsünün en ciddi sonuçlarından biri olduğunu belirten Ulusoy, "Aşılanmanın artması, 15-44 yaş arasındaki kadınları etkileyen bu kanser nedenli ölümlerin önüne geçmemizde elimizi oldukça kuvvetlendirecektir" diye ekledi.
“Gecikmiş bir karar”
Aşının maliyetli olması nedeniyle şimdiye kadar yalnızca bireysel çabalarla temin edilebildiğini vurgulayan Ulusoy, halkın konuya dair yeterince bilinçlendirilmediğini de belirtti. Yıl sonu itibarıyla ücretsiz uygulanma kararı alınmasının gecikmiş bir karar olduğunu söyleyen doktor, “Aşının ücretsiz uygulanması yerinde ama gecikmiş bir karar. Ücretsiz uygulama sayesinde artık dar gelirli vatandaşlar da aşıya erişebilecek. Böylece hem kanserler hem de genital siğillerin önüne geçilecek.
HPV aşısının daha yaygın kullanımı ile HPV virüsü kaynaklı pek çok kanseri hiç oluşmadan ve toplum içinde yayılmadan önlemiş olacağız" dedi.
“15 yaşından sonra 2 doz aşı yeterli değil”
Aşının en ideal uygulama yaşının 11-14 arası olduğunu belirten Ulusoy, bu yaş grubunda 2 doz yeterliyken, 15 yaş üstünde ise 3 doz önerildiğini söyledi. Dr. Ulusoy, “Aşının en büyük etkisi, cinsel aktif olmayan bireylerde görülüyor. Bu nedenle 13 yaş uygun bir karar” dedi.
HPV’ye karşı mücadelede aşılama kadar kapsam, yaş, cinsiyet ayrımı yapmadan uygulama ve yaygın taramanın da büyük önem taşıdığını vurgulayan Ulusoy, "Kanser dışında en sık düşük riskli HPV tipleri, örneğin Tip 6 ve 11, genital bölgelerde siğillere neden olur. Yüksek riskli tipler ise ne yazık ki başta rahim ağzı kanseri, anüs kanseri, penis kanseri, vajinal ve vulva kanserleri ile ağız ve boğaz kanserlerine neden olabilir. İki doz aşı yapılması önemli bir adım ama özellikle 15 yaşından sonra daha kapsayıcı müdahaleler yapılmalı” dedi.
"Aşının koruyuculuk oranı yüzde 90’ın üzerinde”
Dr. Ulusoy, HPV aşılarının hem kadınlara hem de erkeklere yapılabileceğini vurguladı. Özellikle ebeveynlere çocuklarına mutlaka aşı yaptırmaları gerektiğini söyleyen Ulusoy, "Aşının koruyuculuk oranı yüzde 90’ın üzerinde. En ideali erken yaşta yapılması olsa da her yaşta isteyen herkese uygulanabilir, hiçbir sakıncası yoktur. Büyük sorunlar yaratabilecek bu virüse karşı erken önlem almak oldukça önemli. Ebeveynler de bu konuda dikkatli olmalı ve çocuklarını mutlaka aşılatmalı" ifadelerini kullandı.
Aşının özellikle cinsel hayatı hiç başlamamış bireylerde uygulanmasının her açıdan faydalı olacağına dikkat çeken Ulusoy, "Böylece 2 doz uygulayarak hem aşı maliyetleri azaltılır hem bağışıklık sistemi kolaylıkla aktive edilir hem de hiç HPV ile temas etmemiş bireyler korunmuş olur" dedi.
Kadın Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Elif Didem Ulusoy
“HPV teşhisi konmuş hastalar da aşılanabilir”
Halihazırda HPV teşhisi konan hastaların da yeni türlere karşı korunmak için aşılanabileceğini söyleyen Ulusoy, “HPV teşhisi konmuş hastalar bile aşı olabilir, çünkü mevcut enfeksiyonun ilerlemesini engelleyebilir ve yeni tip HPV’lerden korur” açıklamasını yaptı.
Ulusoy, “Aşı, hastada bulunan HPV virüsüne karşı bağışıklık sistemini uyarır, aynı zamanda farklı HPV tiplerinin bulaşmasını önler. Mevcut enfeksiyonun da kalıcı olmasını önleyerek aynı tip virüsün tekrar bulaşmaması için koruma sağlar" diyerek sözlerini tamamladı.