İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Ramazan Gülten, Üsküdar Salacak sahilindeki kaçak yapılaşmaya karşı verdiği mücadeleyle tanınan ve geçtiğimiz günlerde İBB'ye yönelik yapılan ikinci dalga operasyonda gözaltına alınan isim oldu.
Emniyetteki ifadesi tamamlanan Gülten, "Ben meslek namusunu her şeyin üstünde gören bir Cumhuriyet çocuğuyum. Ne kendim ne de ailem kursağından tek bir haram lokma geçmesine asla izin vermem" dedi.
Gülten, ifadesinde herhangi bir suç örgütüyle bağlantısı olmadığını, soruşturmada adı geçen 33 şirket ve şirket sahipleriyle ticari bir ilişkisinin bulunmadığını açıkladı. Ayrıca, İBB’nin Mimari Estetik Komisyonu’nun oluşturulmasında sorumluluğu olmadığını belirten Gülten, gizli tanık Ladin’in iddialarını yalanladı.
Gülten, kendisine yöneltilen suçlamaların tümünü reddettiğini belirterek, "Hiçbir zaman ne kendi adıma ne de aileme zarar verecek bir iş yapmadım. Liyakat sahibi olduğum takdirde bu ülkede en iyi yerlere gelebilirim." dedi. Ayrıca, eşinin kritik gebelik süreci olduğunu vurgulayarak serbest bırakılmasını talep etti.
Gülten, şunları söylediği belirtildi:
“Söz konusu iddialar gerçek dışı ve hayal ürünüdür. Mimari Estetik Komisyonu imar mevzuatına göre 2020 yılında kurulmuştur. Bu komisyon yasa ve çalışma yönergesine göre kentte silüet onayı alması gereken yapıların mimari açıdan boğaz öngörünüm, tarihi yarımada ve diğer kentsel değerlere göre karar üreten resmi bir organdır. Amacı yüksek yapıların tarihi dokuyla olan ilişkisini, kentin boğaz ve diğer değerlerine göre görünürlükleri, bu değerlere olan etkileri ve plan koşullarına uygun projelendirilip projelendirilmediğini değerlendirip kontür ve gabari açısından mimari estetiğe uygun olup olmadığına karar verir. Mimari Estetik Komisyonuna girecek dosyalar ilgilileri tarafından zırlanarak İBB'ye teslim edilir. Yapılan değerlendirmeler sonucunda komisyon gündemine alınarak karara bağlanır.
Dosya sahipleri İBB'ye başvuru aşamasında genellikle silüet şefliği ile görüşüp dosyanın nasıl hazırlanması gerektiği konusunda bilgi alırlar. Silüet şefliği de kendilerine gerekli evraklar ve katalog konusunda örnekler verir. Bu örneklere göre dosya hazırlanıp silüet şefliğine teslim edilir. Bu süreç projenin büyüklüğüne göre yaklaşık 1 ay içerisinde neticelenir. Bu komisyonun faaliyetleri İç Denetim birimi tarafından denetlenir. 2020 yılından önce bu tip dosyalar, projeler çok subjektif bir değerlendirme ile karara bağlanırdı. Bu konudaki yetki İmar Müdürü ve İmar Daire Başkanındaydı. Bu yetkinin kötüye kullanılabileceği göz önüne alınarak daha objektif bir değerlendirme ve denetleme mekanizması oluşturulması için Mimari Estetik Komisyonu kuruldu. Bu komisyonda 5 kişi görev yapmaktadır. Bu komisyonun kurulması ile 1 kişin elinde toplanan yetkinin 5 kişinin toplu değerlendirmesine bırakılması sağlanmıştır. Böylece yetkinin kötüye kullanılması ihtimalin de önüne geçilmiş oldu.
"Böyle Bir İddiayı Hakaret Olarak Görürüm"
Sadece bu durum bile gizli tanığın ileriye sürdüğü hususların gerçek dışı olduğunu açık ve net bir şekilde ortaya konmuştur. Gizli tanığın ileri sürdüğü gibi her istediğim kararın verildiği şeklindeki temelsiz iddia da gerçek dışıdır. Bu komisyonun oluşturulmasında benim hiçbir yetkim bulunmamaktadır. Bu kişiler üzerinde astlık üstlük ilişkimde söz konusu değildir. Ben daha önce çalışmış olduğum Bursa Büyükşehir Belediyesi de dahil olmak üzere hiçbir kamu kurum ve kuruluşunda yolsuzluk iddiası ile karşı karşıya kalmadım. Böyle bir iddianın bana yöneltilmesini şahsıma ve mesleki kariyerime bir hakaret olarak görürüm.”
"Eşimin Yanına Dönmek İçin Serbest Bırakılmayı Talep Ediyorum"
Kendine yöneltilen suçlamaların tamamını reddeden Ramazan Gülten, ifadesinde son olarak şunlara yer verdiği kaydedildi:
"Ben 2019 senesinden bu yana İBB'de görev yapmaktayım. Benden önce ki dönemlerde suistimale çok açık gördüğüm bazı alanlarda hem denetimi arttırmak hem de etik değerle uygun bir yapı oluşturmak için çaba sarf ettim. Bana asılsız ithamlarda bulunan gizli tanığın ifadelerine ilişkin yasal haklarımı sonuna kadar kullanacağım. Ahlaki, mesleki ve etik değerlerime saldırı oluşturan bu isnatları aynen iade ediyorum. Ben her dönem hangi siyasi partiye mensup belediye olursa olsun meslek namusumu ve milletimin çıkarlarını gözeterek işlem tesis ettim. Asla şahsi bir beka içerisinde bulunmadım. Böyle bir amaç gütmedim. Liyakat sahibi olduğum takdirde ülkemde en iyi yerlere geleceğimi gözeterek hareket ettim. Anadolu’nun yoklukla anılan bir yerinden çıkıp üniversite okuyup İBB gibi bir kurumda görev alabildiysem bu ahlaki ve etik değerlere uygun hareket etmemden dolayıdır. Yine öncesinde siyasi iktidarın yönettiği Bursa Büyükşehir Belediyesi gibi bir yerel yönetimde çalışabilmem de yine bundan kaynaklıdır. Ben asla suç işlemedim. Bunu aklımın ucundan geçirmem bile söz konusu değildir. Eşim kritik bir gebelik süreci içerisinde yer almaktadır. Bu konuyla ilgili doktor raporları avukatlarım tarafından savcılık dosyasına sunulmuştur. Haksız ve hukuka aykırı olarak nitelendireceğim gözaltı sürecinin sonlandırılmasını ve bu kritik süreçte desteğime ihtiyacı olan eşimin yanına dönmek için serbest bırakılmamı talep ediyorum.”
Gülten'in Eşinden Destek Mesajı
Pınar Çalışkan Gülten, sosyal medya üzerinden "Yılmıyoruz, direniyoruz, bu düzen değişecek!" ifadeleriyle Ramazan Gülten’e destek verdi. Gülten, eşinin temiz ve dürüst bir insan olduğunu belirterek, "Her zaman yanındayım, seni bekliyoruz aşkım" dedi.