Politika

İçişleri Bakanı Soylu: Virüsten korkmayan Batı, göçten korkmuştur

Abone Ol
"Göç meselesinde bizi eleştirdikleri kadar batıyı eleştirmiyorlar" Bakan Soylu, Türkiye'nin göç politikasını eleştirenlere hatırlatmak istediklerinin olduğuna değinerek konuşmasını şöyle sürdürdü: "Biz ekonomik veya siyasi saiklerle, elimizde hesap makineleriyle göç politikası belirlemiş değiliz. Biz bunu vicdanlarımızla, 2 bin 200 yıllık devlet aklımızla, medeniyet değerlerimizle ve inancımızla yaptık. Tarih boyunca birlikte yaşadığımız, akrabalık bağımız olan, din bağımız olan, kültürel bağımız olan insanlara, ölümden kaçarken kucak açtık, sırtımızı dönmedik, insanlığa ihanet etmedik. Batı gibi insanlığı öldürmedik. Onları sömürmedik. Onlara bir sömürü aracı olarak bakmadık. Emeklerinden, madenlerinden, yer altı kaynaklarından, topraklarından istifade etmek için tarihe bir kara leke sürmedik. Allah'a şükürler olsun. Bu bir kusur değildir. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ortaya koyduğumuz bu politika doğru bir politikadır, sahadaki gerçeklere uygun bir politikadır. İnsanlığa yakışır bir politikadır. Kimse kusura bakmasın ama maddeci korkularla insanlarda infial oluşturmaya çalışan içi boş söylemlerin, göç politikası olarak ne bir geçerliliği, ne uygulanabilirliği ne de bilimsel bir tarafı yoktur. Bakın şimdi bahar geliyor. Doğu sınırımızdaki karlar eriyince, sınır duvarlarımızın dibinden yine cesetler çıkacak. Göç politikamız üzerinden siyasi rant devşirmeye çalışanlar, toplumu sürekli buradan provoke etmekten çekinmeyenler, acaba bunun günahını da bize mi yazacaklar? Üzüntüm şudur, göç meselesinde bizi eleştirdikleri kadar Batı'yı eleştirmiyorlar. Hiç kusurumuza bakmasınlar, biz 'birbirine hakkı ve sabrı tavsiye eden' inanca sahibiz. Gaddarlığı, taş kalpliliği, cimriliği, paylaşmamayı tavsiye eden bir inanca sahip değiliz." Süleyman Soylu, Türkiye'nin 2014 yılından beri dünyanın en fazla göçmene ev sahipliği yapan ülke olduğunu aktararak "Bugün dünyada zorla yerinden edilmiş insanlardan bir ülke kurulsaydı, 80 milyonluk nüfusuyla Avrupa'nın en kalabalık ikinci ülkesi olurdu. Bu tablo Türkiye'nin eseri değildir" diye konuştu. Bakan Soylu, Türkiye'nin kurumsal yapılanması, Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün kurulması, Göç Kurulunun oluşturulması, attığı mevzuat adımları, uluslararası işgücü kanunundan tüm göçmenlerin kayıtlarının yapılmasına, biyometrik verilerinin alınması, tüm fitnelere rağmen göçle ilgili toplumsal bir çatışma yaşanmaması, geri gönderme merkezlerindeki nizam ve intizam ve nihayetinde uyum çalışmalarıyla göçü tam manasıyla başarıyla yönettiğinin altını çizdi. "Önce şunu kabullenmek lazımdır ki göç meselesi, akşamdan sabaha bitecek değildir." diyen Soylu, şunları söyledi: "Eğer batılı ülkeler, Suriye ve Irak'ta terör örgütlerini değil istikrarı desteklemeyi kabul ederlerse, Afganistan ve Pakistan'da yaşanan gelir adaletsizlikleri son bulursa, buraları uyuşturucu üretim yeri olarak, uyuşturucu gelirini de terörün finansmanında kullanmaktan vazgeçerlerse elbette ki bu bölgelerde istikrarın gelmesi ve göçün de bitmesi beklenebilir. Ancak şimdilik ufukta böyle bir ihtimal görünmüyor. Dolayısıyla göçle ilgili korkuları bir yana bırakıp onu bir gelecek vizyonuna dönüştürmeyi, göçten istifade etmeyi, tıpkı İkinci Dünya Savaşı sonrasında Avrupa'nın Türk işçilerle kalkındığı gibi göçü bir ekonomik güç haline dönüştürmeyi hedeflemek durumundayız. Şu an itibarıyla ülkemizde bulunan geçici koruma kapsamındaki Suriyeli sayısı 3 milyon 664 bin 873'tür. Ayrıca çalışma izni dahil ikamet izniyle ülkemizde bulunan yabancı sayısı da 1 milyon 32 bin 348'dir." Bakan Soylu, 2019 yılı itibarıyla uyum çalışmalarına başladıklarını anımsatarak bugüne kadar 25 ilde toplam 26 uyum buluşması, 15 ilde "Biz bize sohbetler" etkinlikleri kapsamında 26 mahalle buluşması gerçekleştirdiklerini kaydetti. Göç konusunda düzenledikleri çalışmalarla ilgili bilgiler veren Soylu, "15 ilde faaliyet gösteren Göç Danışma Merkezleri ile 2018-2020 yılları arasında toplamda 1 milyon 286 bin 348 kişiye hizmet verilmiştir. Türkiye olarak göçü gelecek için bir vizyon haline getirme yolunda çok ciddi adımlar atıyoruz." ifadesini kullandı.