Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) içinde, 23 Mart’ta yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı adaylığı ön seçimi öncesinde, Ekrem İmamoğlu’nun tek aday olarak öne çıkmasının ardından parti içinde önemli bir tartışma başladı. İmamoğlu, Cumartesi günü Ankara’nın Mamak ilçesinde bulunan Hidayet Türkoğlu Spor Salonu’nda partililere hitap etmek üzere bir toplantı düzenleyecek. Ancak, CHP’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın bu toplantıya katılmayacağı öne sürüldü.
Mansur Yavaş’ın katılmama kararının gerekçesi de gündemde
Nefes yazarı Aytunç Erkin, Yavaş’ın bu toplantıya katılmama kararının arkasındaki sebepleri bugünkü yazısında detaylandırdı. Erkin, "Mansur Yavaş toplantıya gitmeyi kesinlikle düşünmüyor" başlıklı yazısında, Yavaş’ın bu kararı almasının gerekçelerini yakın çevresine dayandırarak paylaştı. Yavaş’ın kararının, partideki stratejik tartışmalarla doğrudan bağlantılı olduğu ifade ediliyor.
Yavaş’ın yakın çevresinin Erkin’e verdiği bilgilere göre, “Mansur Başkan ‘seçenekler masada’ dedikten sonra toplantıya katılması uygun olmaz. Hem Özgür Özel’e hem de Ekrem İmamoğlu’na bunu masada da söyledi.”
Anketler dikkatle izleniyor
Yavaş’ın, Ekrem İmamoğlu’nun adaylığını desteklemesiyle ilgili tartışmalar sürerken, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı’nın kendi kararını vermek için henüz erken olduğunu düşündüğü de belirtiliyor. Yavaş, "Eğer anketler böyle gelirse bir dönem daha iktidarı izleyemeyiz, aday olurum" şeklinde açıklamalar yaparak, adaylık konusunda net bir tutum sergileyebileceğini ifade etmişti.
Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu’nun adaylığını, parti içindeki dinamiklere ve anket sonuçlarına göre değerlendireceği sinyalini veriyor. Yavaş’ın, "Kenara çekildi ve izliyor" şeklindeki açıklamaları, şu an için adaylık konusunda pasif bir tutum takındığını ve gelişmeleri gözlemlemeye devam ettiğini gösteriyor. Yavaş’ın bu tutumu, CHP içinde de farklı yorumlara yol açmış durumda. Birçok kişi, Yavaş’ın katılmama kararını, adaylık yarışındaki belirsizlik ve stratejik düşüncelerle açıklarken, diğerleri ise bu durumu parti içindeki bir "gerilim" olarak değerlendiriyor.