Artık savaşlar yalnızca gökyüzünde değil, ekranlarımızın ardında da yaşanıyor.
Sabaha karşı İsrail’in İran’a yönelik düzenlediği kapsamlı hava saldırıları, Orta Doğu’daki gerilimi yeni bir boyuta taşıdı. Saldırılarda İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri ve Devrim Muhafızları Ordusu Komutanı Hüseyin Selami dahil olmak üzere çok sayıda üst düzey askeri yetkili yaşamını yitirdi. İran’ın yanıtı ise gecikmedi: 100’den fazla insansız hava aracı İsrail’e yönlendirildi.
İki ülke arasındaki çatışma yalnızca fiziki değil, dijital alanda da büyüyor.
Siber saldırılar, sivil hayatı ve küresel altyapıları tehdit ederken, Türkiye dahil birçok ülkede internet yavaşlamaları ve bağlantı problemleri yaşanıyor.
Bu yeni nesil çatışmaları, etkilerini ve Türkiye’ye olası yansımalarını Siber Güvenlik Uzmanı Gökhan Say ile konuştuk.
“Ülkemiz Direkt Olarak Hedef Alındığı Bir Siber Savaşta”
İsrail ve İran arasında yaşanan siber çatışmaların Türkiye gibi çevre ülkelerin dijital altyapısını nasıl etkileyebileceğini değerlendiren Say, şunları kaydetti:
“İran’ın ve İran’ın desteklediği hacker gruplarının yaptığı bilhassa ABD’deki teknoloji özellikli şirketlere olan saldırılar, Türkiye’yi de etkileyebilir. Çünkü çok ciddi bir şekilde teknolojiyi kullanıyoruz. Teknolojideki birtakım kesinti ve problemler aynı zamanda Türkiye’deki altyapıların da ciddi anlamda zarar görmesine sebep olabilir.
Aynı zamanda Türkiye zaten siber savaşın uzun yıllardır içerisinde. Ülkemiz jeopolotik konumu nedeniyle direkt olarak hedef alındığı bir siber savaşta halihazırda etkileniyor. Bu İsrail ve İran arasındaki halihazırdaki savaşla bağlantılı değil. Sürekli olarak devam eden bir saldırı zincirinden bahsediyoruz. Burada zaten Türkiye’nin de oldukça güçlü bir siber ordusu olduğunu da söyleyebilirim.”
“Telekomünikasyon Altyapılarını Sağlayan Şirketler Ciddi Yatırım Yapıyor”
Türkiye’nin internet altyapısının siber saldırılara karşı dayanıklılığına da değinen Say, şöyle konuştu:
“Hem Türkiye’nın siber ordusuyla hem de özellikle telekomünikasyon altyapılarını sağlayan şirketlerimiz güvenlik konusunda çok ciddi yatırımlar yapıyor ve bu konuda da oldukça yetenekli ekiplere ve teknolojilere sahipler. Bu yüzden de buraların tamamı son derece hassas ve onlar da bu hassasiyetin farkında. Çok ciddi önlemler alınıyor.”
“İnternet Altyapıları Adına En Büyük Risklerden Bir Tanesi…”
Bu tür internet yavaşlamalarının genellikle DDoS saldırıları ile gerçekleştirildiğini belirten Say, “Sistemlerde çok yoğun bir trafik yaratılıp bu sistemlerin çalışmaz hale gelmesi sağlanıyor. Bu gerçekten de günümüzde internet altyapıları adına en büyük risklerden bir tanesi.”
“Bu Tarz Saldırıları Bloklamak Kolay Değil “
Kamu kurumları ve özel internet servis sağlayıcılarının bu tür saldırılara karşı aldıkları önlemleri anlatan Say, şöyle devam etti:
“DDoS saldırılarını önlemek için kullanılan birçok çözüm halihazırda şu anda internet servis sağlayıcıları, telekomünikasyon operatörleri ve kamu kurumları kullanıyor. Bu tarz saldırıları bloklamak ve engellemek çok kolay değil. Her türlü önlemin alınmasına rağmen yine de yavaşlamalara ve sistem kesintilerine sebep olabilecek çok büyük saldırılarla karşılaşabiliyoruz.”