Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden ayrılmasının üzerinden dört yıl geçerken, kadın cinayetleri alarm veriyor. 1 Temmuz 2021'den bu yana 1.310 kadın öldürülürken, 982 kadın ise şüpheli şekilde hayatını kaybetti.

Sözleşmenin hazırlanmasında önemli bir rol oynayan Prof. Dr. Feride Acar, Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi’nden ayrılmasının, şiddetle mücadele ve kadınların korunması konusundaki temel ilkelere büyük zarar verdiğini belirtti.

Cumhuriyet'in haberine göre Acar, İstanbul Sözleşmesi’nin yalnızca cezalandırmayı değil, şiddetin önlenmesini de hedefleyen çok yönlü bir yapıya sahip olduğunu vurguladı. “Sözleşmeden çıkmak, topluma verilmesi gereken önemli mesajları zayıflattı ve aile içi şiddeti daha da cesaretlendirdi” diye ekledi.

Özgür Kabadayı: "Bu bir yargılama değil, algı operasyonu"
Özgür Kabadayı: "Bu bir yargılama değil, algı operasyonu"
İçeriği Görüntüle

Prof. Dr. Acar, sözleşmeden çıkmanın ardından, toplumsal cinsiyet eşitsizliğiyle mücadelede ciddi bir gerileme yaşandığını ifade etti. “Toplumsal cinsiyet kavramını kullanmayı yasaklayan bir devlet anlayışı gelişti” diyen Acar, sözleşmenin özünü reddetme noktasına gelindiğini belirtti. Ayrıca, 2025’in “aile yılı” olarak ilan edilmesiyle ilgili olarak da uyarıda bulunarak, “Aile kurumu vurgulanırken, birey haklarının ihmal edilmesi tehlikeli. Kadın hakları göz ardı ediliyor ve çok daha muhafazakâr bir yapıya gidiliyor. Bu sağlıklı değil” şeklinde konuştu.

Kaynak: Cumhuriyet