Türkiye, her yaz olduğu gibi bu yıl da orman yangınlarıyla mücadele etmeye başladı. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Afet Yönetim Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, yangınlarla mücadelede en önemli faktörün sadece teknik altyapı değil, aynı zamanda toplumsal eğitim ve sıkı önlemler olduğunu vurguladı. Yangınlarla mücadelede toplumsal farkındalığın artırılmasının yanı sıra, etkili bir yönetim anlayışına ihtiyaç olduğuna dikkat çeken Kadıoğlu, önemli bir öneride bulunarak, "OHAL ilan edilmeli, ormanlara giriş yasaklanmalı" dedi.

Bugünün hava durumu (9 Temmuz Çarşamba hava durumu)
Bugünün hava durumu (9 Temmuz Çarşamba hava durumu)
İçeriği Görüntüle

Yangınla Mücadelede Karada Müdahale Hayati Önem Taşıyor

Hürriyet'ten Fulya Soybaş'a konuşan Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, Türkiye'nin 2025 yılı orman yangını envanterinde yer alan gelişmiş araç ve ekipmanlara rağmen, büyük yangınların söndürülmesinin havadan mümkün olmadığını belirtti. Kadıoğlu, Türkiye’nin hava gücünde 27 uçak, 105 helikopter, 14 İHA, 6 bine yakın arazöz ve yaklaşık 150 bin kişilik bir insan kaynağının bulunduğunu söyledi, ancak şunları ekledi:

"En büyük sıkıntı, hava şartlarının ormanların yanmasına elverişli olduğu zamanlarda, çok sayıda yangının aynı anda çıkması. Bu noktada, helikopterler ve uçaklar yalnızca başlangıç aşamasında etkili olabilir. Alevler büyüdükçe, havadan yapılan müdahalelerin etkisi çok sınırlıdır. Bir yangın, belli bir boyuta ulaştıktan sonra havadan su atmak neredeyse etkisiz kalır. O noktada, en büyük katkıyı karadaki ekipler sağlar."

Yangınların gerçek anlamda kontrol altına alınmasının karadan yapılacak müdahalelerle mümkün olduğunu vurgulayan Kadıoğlu, bu süreçte kazma, kürek, karşı ateş açma ve ormanda yollar açma gibi yöntemlerin hayati öneme sahip olduğunu belirtti. Kadıoğlu, "Böyle büyük yangınları söndürmek, havadan değil, yerdeki ekiplerin işidir. Maalesef, büyük yangınlar ormanın bir kısmını feda etmeden sönmez," şeklinde konuştu.

Toplumsal Eğitim ve Denetim Şart

Yangınlarla mücadelede yalnızca teknik araçların değil, aynı zamanda toplumun bilinçlendirilmesinin de çok önemli olduğunu ifade eden Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, toplumsal eğitimin arttırılması gerektiğinin altını çizdi. Kadıoğlu, özellikle orman köylerinde yaşayan insanlara yangınların nasıl çıkarılabileceği, yangına nasıl müdahale edileceği ve yangın mevsimi öncesinde yapılması gereken hazırlıklar konusunda yoğun eğitimler verilmesi gerektiğini söyledi. Kadıoğlu, bu eğitimlerin okullardan camilere kadar her alanda yayılması gerektiğini vurguladı.

"Ben olsam OHAL ilan ederim"

Ayrıca, Kadıoğlu, orman yangınlarıyla mücadelede kararlılığı artırmak için "OHAL ilan edilmesi ve ormanlara girişin yasaklanması gerektiğini" söyledi. Kadıoğlu, ormanlara yakın yerleşim yerlerinde denetimlerin sıkılaştırılması gerektiğini belirtti:

"Ben olsam, yarından itibaren hele de hava böyle sıcak ve daha da sıcak olacakken OHAL ilan eder, ormanlara girişi yasaklar, orman-insan etkileşimini en aza indirirdim. Sadece yasak da yetmez, denetim de şart. Orman yakmanın, hata da olsa, hapis ve para cezası olduğunu herkes bilecek."

Kaynak: Hürriyet