Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda 'İYİ Parti'nin kalıcı yaz saati uygulamasının yurttaşlar üzerindeki etkisinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla verdiği araştırma önergesi', AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) oylarıyla reddedildi. 

"Karanlıkta yaşadığımız bir düzende tasarruf edecekmişiz"

İYİ Parti Tekirdağ Milletvekili Selcan Taşçı, önergenin gerekçesini şu sözlerle açıkladı: 

"Biz burada milletin yaşamsal sorunlarına karşı sergilenen direnci anlamakta zorluk çekiyoruz. 26 Ekim'i 27 Ekim'e bağlayan gece dünya genelinde kış saati uygulamasına geçildi. Türkiye'de ise iş ve tıp dünyasına, akademisine, kadınlara, çocuklara rağmen dayatmada ısrar ediliyor. Karanlıkta yaşadığımız bir düzende tasarruf edecekmişiz. Böyle fantastik tasarruf girişimlerine heves edilmeyen zamanlarda çok daha iyiydik.

Bu dayatma, orta Avrupa'yla farkı 2, İngiltere ile 3 saate çıkarıyor ve birçok işlemle senkronizasyon sorununa yol açıyor. Çünkü bu dayatma bizi Suudi Arabistan'la aynı zaman dilimine sıkıştırıyor ama bizim Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Fas gibi ülkelerle ihracatımızın toplamı Almanya kadar etmiyor. Psikologlar uyarıyor: Biyolojik saatimize uygun değil, motivasyonu yok ediyor, konsantrasyon sorununa, dikkat eksikliğine yol açıyor, kısacası ruh sağlığını bozuyor. Adeta mutsuzluk salgını virüsü görevi görüyor. Doktorlar uyarıyor: D vitamini alımını engelliyor, kanser riskini artırıyor. Çalışanlar isyan ediyor: Karanlık yürümenin taciz, tecavüz, şiddeti meşrulaştırmakta bile kullanılabildiği bir kötülük işgali altındayız nicedir. Dolayısıyla kadınlar işe giderken ve işten gelirken korkuyor. Çocuklar zaten feryat figan halde okula gidiyorlar."

Çalışkan: İnattan vazgeçin

Kalıcı yaz saati uygulamasının tekrar görüşülmesi gerektiğini belirten Saadet Partisi Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan ise şunları söyledi:

"Artık sokaklar güvensiz. Eskiden biz ilkokula tek başına gider gelirdik, şimdi kapının önündeki servise kimse güvenemiyor çocuğun başına bir şey gelecek diye. Çalışma saatleri çok uzun. Gece yarılarından geç saatlere kadar çalışıyor insanlar. Şehirlerde trafik yoğun, artık yaşanabilecek bir durum her geçen gün biraz daha azalıyor. Burada enerji tasarrufu gibi cümleler sarf ediliyor, bu mümkün olabilir ama mesele madem bu konu defalarca gündeme geldi; gelin, inattan vazgeçin, acaba bu iddialar doğru mu diye araştıralım. Ama gündem değiştirmek için işler geliyor."

Arpacı: Halkımızın karanlığa mahkum edilmesine son verilmeli

Son olarak, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Denizli Milletvekili Şeref Arpacı da şu ifadeleri kullandı:

MGK bildirisinde Suriye mesajı: Toprak bütünlüğü ile birliğinin korunmasına güçlü destek MGK bildirisinde Suriye mesajı: Toprak bütünlüğü ile birliğinin korunmasına güçlü destek

"Kalıcı yaz saati uygulamasıyla halkımıza dayatılan bu karanlık sabahları her gün hepimiz yaşıyoruz ve hepimiz şikayetçiyiz. 2016'dan bu yana sabahın zifiri karanlığında uyanmak zorunda kalan çocuklarımız, işlerine gitmek için mücadele eden vatandaşlarımız, hatta ihracat yapan firmalarımız bu uygulamanın bedelini ödüyor. Hep yaptığınız gibi bedeli her zaman halka ödetiyorsunuz.

Elektrik Mühendisleri Odası ve bilim insanları, bakanlık tarafından kamuoyuyla paylaşılmayan belirsiz dayanaklarla desteklenen bu iddiaların bilimsel temele oturmadığını defalarca dile getirdiler. Elektrik Mühendisleri Odası'nın çalışmasına göre kalıcı yaz saati uygulaması başladığında elektrik tüketimi bir önceki yıla göre yüzde 6.5 oranında arttı ve bu o döneme kadar kaydedilen en yüksek seviyeye ulaştı. Bu artışa göre bakanlık iddia edilen tasarrufu nasıl açıklıyor?

Sayın Bakan, sabahın karanlığında; 'Anne, sabah olmadı ki biraz daha uyuyabilir miyim' diyen çocuklarımızın sesini duyuyor mu? Bu uygulama, sadece enerjide verimsiz değil, aynı zamanda halkımızın ruh sağlığı ve yaşam kalitesi üzerinde de ciddi baskı yapıyor. Avrupa'nın büyük kısmında yaz-kış saati varken biz neden bunu uygulamıyoruz? Kalıcı yaz saati uygulaması halk sağlığını da derinden etkiliyor. Milettimiz, karanlığa hapsedilerek sağlığı tehlikeye atılıyor. Halkımızın karanlığa mahkum edilmesine son verilmeli."

Editör: Esin Özdemir