Son Dakika

Kılıçdaroğlu: CHP özgürlükçü AK Parti yasakçı

Abone Ol
"CHP özgürlükçü, AK Parti yasakçı bir parti" Kemal Kılıçdaroğlu, yasakçı değil özgürlükçü bir parti olduklarını, insanları inançları nedeniyle ayırmadıklarını dile getirdi. Karar gazetesi yazarı Ahmet Taşgetiren'in bugünkü yazısında, "Bugün, yani bu ramazan günü. Dünyada cezaevlerinde en çok Kur'an okunan, oruç tutulan, namaz kılınan ülke hangisi diye bakarsanız Türkiye'yi görürsünüz." dediğini anlatan Kılıçdaroğlu, "Benim gibi inanmıyorsan ya da benim çizgimde değilsen, senin yerin hapishanedir. Düne kadar bütün bu suçlamaları CHP'ye yapıyorlardı. Ama bugün Allah büyüktür ya bütün gerçekler ortaya çıktı. CHP özgürlükçü bir parti, AK Parti yasakçı bir partidir." ifadesini kullandı. Kılıçdaroğlu, insanların inançlarına, kimliklerine, yaşam tarzına saygı göstermenin boyunlarının borcu olduğunu belirterek, hiçbir inancın siyasete kurban edilmemesini istedi. Kılıçdaroğlu, siyasetin ayrı, inancın ayrı olduğunu vurgulayarak, hiç kimsenin inancını siyasete malzeme etmediklerini ve bundan sonra da etmeyeceklerini bildirdi. Tek isteğinin inançların siyasete malzeme edilmemesi olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, inancın insanın manevi dünyasının zenginliği olduğunu ve bu manevi dünyaya saygı göstermeleri gerektiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, 14 Mayıs 1950'nin Demokrat Parti'nin (DP)  iktidara geliş tarihi olduğunu anımsatarak, İsmet İnönü'ye, "DP kazandı ne diyorsunuz?" diye sorduklarında, "Bu yenilgi benim en büyük zaferimdir çünkü bu ülkeye demokrasi geldi." cevabını verdiğine işaret etti. Çok partili hayatın ikinci partisi DP'nin bugün hayatta olmayan üyelerini rahmetle anmanın herkesin boynunun borcu olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "İsmet İnönü, Celal Bayar, Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu, Hasan Polatkan, Turgut Özal, Süleyman Demirel, Bülent Ecevit'i anmak hepimizin boyunun borcudur. Onlar bu ülkeye büyük hizmetler yaptılar. O nedenle biz demokrasiyi her ortamda savunmak, darbelere karşı çıkmak zorundayız. Demokrasi kadar güzel bir şey yok. Demokrasi, sürekli kendisini geliştiren kavramdır. 14 Mayıs 1950'yi Türk demokrasi tarihinde önemli bir milat olarak görüyoruz." değerlendirmesinde bulundu. "Linç kampanyasını görmezden gelme hakkımız yok" Soma'da 301 madencinin hayatını kaybettiği maden faciasının 5. yılı olduğunu, adaletin yerini bulmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, Soma kazasından 2018'e kadar geçen sürede de 298 madencinin daha hayatını kaybettiğini dile getirdi. Kılıçdaroğlu, gazeteci Yavuz Selim Demirağ'ın 7 kişinin saldırısına uğradığını, öldüresiye dövüldüğünü, faillerinin bulunup serbest bırakıldığını anlatarak, "Faillerin tutuklanması için gazetecinin ölmesi mi gerekiyor? Kim azmettirdi onları? Sahte plakayla niçin geziyorlar? Bir gazeteciden ne istiyorlar?" sorularını yöneltti. Bu olayın üstünün örtülebileceğini, faillerin yine ellerini kollarını sallayarak gezebileceğini vurgulayan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "Demirağ'ı hastanede ziyaret ettim. Bütün ayrıntılarıyla anlattı. İktidar kanadının derhal harekete geçmesi lazımdı. Polis faillerini buldu, savcıya teslim etti, savcı serbest bıraktı. Bu savcıya sormak gerekiyor; senin başına, senin çocuklarının, eşinin başına böyle bir şey gelseydi, sopalarla dövülseydi ne olurdu? Sopayla insanları linç etmeye kalkmak, ne zamandan beri ifade alıp serbest bırakmak oluyor? Acaba savcının vicdanı sızlıyor mu? Acaba bir yerlerden serbest bırakılması için talimat mı aldı? Bunu araştıracağız. Gazetecilere yönelik linç kampanyasını görmezden gelme hakkımız yok. Her gazetecinin gazetecilik görevini yaptığı sürece başımızın üzerinde yeri vardır. Kaleminin, onurunun korunması lazım." "Biz sizin hakkınızı savunuyoruz, siz karşı cepheye geçiyorsunuz" Kılıçdaroğlu, bugünün Dünya Çiftçiler Günü olduğuna işaret ederek, AK Parti iktidarında 17 yılda 33 milyon 790 bin hektar alanın ekilmediğini çünkü çiftçilerin ektiklerinin karşılığını alamadığını, son 16 yılda 661 bin 522 çiftçinin işini bıraktığını bildirdi. Çiftçinin perişan olduğunu, geçinemediğini dile getiren Kılıçdaroğlu, kanun gereği milli gelirin yüzde 1'inin çiftçiye verilmesi gerekirken 2018'e kadar bunun verilmediğini öne sürdü. Bu haftanın Engelliler Haftası olduğunu anımsatan Kılıçdaroğlu, onlarca yıldır engellilere verilen sözler yerine getirilmiyorsa bunun kabahatinin büyük ölçüde engellilerde olduğunu, hala AK Parti'den medet umulduğunu, "Bize imkan sağlayacaktı, kadro verecekti." denildiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, "Vermez. Sarayın mahdumları varken size mi verecek? Bütün engellilerin birleşmesi, bir arada olması lazım. Biz sizin hakkınızı savunuyoruz, siz karşı cepheye geçiyorsunuz. 'Biz burada duracağız' diyorsunuz, sonra da ağlıyorsunuz. Ağlamayacaksınız, hakkınızı sonuna kadar arayacaksınız. Sizin hakkınızı kim savunuyorsa, onlarla beraber hareket edeceksiniz." diye konuştu.