Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) lideri Nikos Hristodulidis, Birleşmiş Milletler’in (BM) ara bölgedeki tesislerinde önemli bir toplantı gerçekleştirdi.
Yaklaşık 1,5 saat süren buluşmaya, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi ve UNFICYP Misyon Şefi Colin Stewart ev sahipliği yaptı. Görüşmede, Cumhurbaşkanı Tatar’a Özel Temsilci Güneş Onar, Hristodulidis’e ise Rum tarafının müzakerecisi Menelaos Menelau eşlik etti.
Ortak Çalışmalar ve Gençlik Komitesi Kararı
Görüşmenin ardından yapılan ortak BM açıklamasında, tarafların sınır bölgelerindeki mayınlı alanların temizlenmesi konusunun özel temsilciler ve müzakereciler düzeyinde ele alınması konusunda mutabık kaldığı bildirildi. Ayrıca, riskli bölgeler hakkında bilgi paylaşımının artırılmasına karar verildi.
Liderler, iki toplum arasında iş birliğini artırmak amacıyla "İki Toplumlu Gençlik Teknik Komitesi" kurulması konusunda uzlaştı. Komite üyelerinin isimlerinin 15 Nisan’a kadar BM’ye iletilmesi planlanıyor.
KKTC, BM Temsilcisi Cuellar’a Onay Verdi
Cumhurbaşkanı Tatar, görüşme sonrası yaptığı basın açıklamasında, Cenevre’de gündeme gelen Maria Angela Holguin Cuellar’ın BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs’taki şahsi temsilcisi olarak yeniden atanmasına, Türkiye ile yapılan değerlendirmelerin ardından onay verdiklerini duyurdu.
Tatar, Cuellar’ın atanması durumunda görevinin sadece Cenevre sürecinde belirlenen 6 temel konuda taraflara destek sunmakla sınırlı olacağını, herhangi bir müzakere zemini oluşturma görevinin bulunmadığını belirtti. Ayrıca, Rum tarafının da Cuellar’ın görevine sıcak baktığı gözlemleniyor.
EOKA’nın Kutlamaları Gündeme Taşındı
Tatar, Rum liderle yaptığı görüşmede, EOKA terör örgüsünün 70. yıl dönümü kapsamında Güney Kıbrıs ve Yunanistan’da düzenlenen anma törenlerini de gündeme getirdi. EOKA'nın Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlama hedefini eleştirerek, bu tür resmi kutlamaların ve açıklamaların barış sürecine zarar verdiğini vurguladı.
“Terör örgütü EOKA’nın resmi makamlarca sahiplenilmesini kabul edilemez bulduğumuzu açıkça ifade ettim” diyen Tatar, bu tür söylemlerin iki toplum arasındaki güven ortamını zedelediğini belirtti.