Politika

KKTC'nin yeni Başbakanı Sucuoğlu: Türkiye'deki bir üzüntü bizi burada hasta eder

Abone Ol
"Türkiye ve Anadolu ile et ile tırnak gibiyiz" Sucuoğlu, 23 Ocak'taki erken seçime kadar 2022 yılının bütçesinin geçirilmesi yönünde de karar aldıklarını, gerginlik yerine birlikte hareket etme yönünde bir sürecin başlangıcını sağladıklarını anlattı. Türkiye ile KKTC arasındaki ilişkilere de değinen Sucuoğlu, "Türkiye ve Anadolu ile et ile tırnak gibiyiz. Türkiye'deki bir üzüntü bizi burada hasta eder, Türkiye'deki bir sevinç bizi burada coşturur. Biz hiçbir dönemde kendimizi ayrı gayri görmedik. Ana vatan bizi her dönemde kucakladı. Hiçbir zaman Kıbrıs Türkü ana vatanından kopmadı, koparılmak istendi ama kopmadı. Daha sonra Kıbrıs Rumlarının, Ada'daki Kıbrıs Türkü'nü yok etme planı ve programı içerisinde hazırlamış oldukları birçok olayı Türkiye'den gelen yardımlarla bertaraf ettik. Kıbrıs Türkü, Türklük, Müslümanlık ve kendi dini için çok büyük mücadeleler verdi." ifadelerini kullandı. Sucuoğlu, Türkiye'nin Kıbrıs Türkü'ne desteklerinin 1974 Kıbrıs Barış Harekatı sonrasında da devam ettiğini, Kıbrıs Türkü'nün nefes almasına dahi tahammül edemeyen bir güney komşusu olduğunu da vurguladı. Kıbrıs konusunda KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın yürüttüğü ve Türkiye'nin destek verdiği "Kıbrıs'ta egemen eşitlik temelinde iki devletli çözüm" politikasına yüzde yüz destek verdiklerini dile getiren Sucuoğlu, "(Kıbrıs konusunda) Cumhurbaşkanımız Ersin Bey ile yüzde yüz paralellik gösteriyoruz, göstermeye de devam edeceğiz ve Kıbrıs'ta 'iki egemen devlet' konusunda her türlü desteği de ortaya koyacağız." diye konuştu. Sucuoğlu, Kıbrıs Türkü'nün 50 yılı aşkın süre federasyon aldatmacasıyla enerjisini boşa harcadığının altını çizerek, bu süreçte bir arpa boyu yol alınmadığını, kaybedenin Kıbrıs Türkleri olduğu ve Rum kesiminin ise Kıbrıs Türkü ile çözüm bulmak için gailesi olmadığını vurguladı. Başbakan Sucuoğlu, "Hala daha Kıbrıs Türkü'nü azınlık gören bir mantaliteyle (Rum kesimi) karşı karşıyayız. Dolayısıyla bizim kendileriyle iyi komşuluk konusunda hiçbir sıkıntımız yok. İki ayrı egemen eşit devlet doğru bir karardır. 50 yılımızı kaybettik, bundan sonra bir 50 yıl daha kaybetmeye Kıbrıs Türkü'nün tahammülü yoktur. Türkiye ile birlikte yürütülen bu politikayı tamamen destekliyoruz, her platformda Cumhurbaşkanımız ile bu konuda aynı fikirde adımlarımızı atmaya devam edeceğiz." şeklinde konuştu. Doğu Akdeniz'deki gelişmelere de işaret eden Sucuoğlu, bölgenin yer altı zenginlikleri bakımından gelecekte daha çok ilgi göreceğini belirtti. Birçok gelişmiş ülkenin Doğu Akdeniz'de olduğuna dikkati çeken Sucuoğlu, "Burada (Doğu Akdeniz) esas olması gereken Kıbrıs Türkü'nden dolayı Türkiye Cumhuriyeti'dir. Önümüzdeki süreçte, daha önce olduğu gibi, ana vatan Türkiye ile birlikte Doğu Akdeniz'deki, Mavi Vatan'daki haklarımızı, sonuna kadar mücadelesini vererek alacağız. Ne Türkiye ne de KKTC bu konudaki haklarından vazgeçer. Birlikte mücadelemiz devam edecektir. Rumlar bir sondaj yaparsa biz üç yaparız. Yeter ki biz bu kararlılığımızı devam ettirelim. Türkiye, bu konuda tamamen bizimle birlikte hareket etme kararlılığındadır, bu bizim için mutluluk vericidir." ifadelerini kullandı. Sucuoğlu, Ekim 2020'de başlayan Kapalı Maraş'ın kademeli açılım sürecinin devam edeceğini, bölgede dikkatli adımlar atıldığını, kademe kademe ilerlemenin sağlandığını ve müracaatların değerlendirildiğini söyledi. Başbakan Sucuoğlu, "Maraş, KKTC'nin kendi toprağıdır. Bunun usulüne uygun, kademeli şeklide açılımı devam edecektir. Maraş'ın 50 yıldır kapalı olması yanlıştı. Çok önemli bir turizm merkezi, bunu atıl bir şekilde bırakmak doğru değildi. Şu anda doğru yolda gidiliyor, biz de bunu destekliyoruz." ifadelerini kullandı. 15 Kasım KKTC Cumhuriyet Bayramı vesilesiyle Türkiye'den bir heyetin KKTC'ye geleceğini belirten Sucuoğlu, bu heyetle kapsamlı bir görüşme yapacaklarını dile getirdi. Sucuoğlu, davet gelmesiyle birlikte, kısa süre sonra Türkiye'ye ziyaret gerçekleştireceklerini de kaydetti. Salgın sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Sucuoğlu, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile yaşamanın öğrenilmesinin önemine dikkati çekti. Sucuoğlu, "Aşı konusunda hassasiyetimiz devam etmeli ve sağlık sunumu anlamında da olanaklarımızı da iyice güçlendirmemiz gerekiyor. Yoksa bu virüs sürekli olarak mutasyona uğruyor. Bütün dünya aynı yöntemi izliyor artık, bununla yaşayacağız. Bunu söylerken kontrolü de elden bırakmamak gerekir. Hijyene, sosyal mesafeye ve kalabalıklarda maske takmaya dikkat etmek lazım. Ancak en önemlisi aşıdır." diye konuştu.