İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreteri Mahir Polat’ın sağlık durumu, gündemdeki yerini koruyor. Silivri Cezaevi'nden hastaneye sevk edilerek anjiyo yapılan ve ardından taburcu olduktan sonra tekrar cezaevine gönderilen Polat’ın sağlık durumu, özellikle hipertansiyon ve kalp damarlarındaki tıkanıklıklar nedeniyle büyük bir risk altında. Polat’ın avukatı Erkam Erdem, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamalarla, müvekkilinin sağlık durumunun tehlikeli boyutlara ulaştığını ve bu sürecin kalıcı etkiler bırakmadan sonlanması için acil adımlar atılması gerektiğini belirtti.
"Hipertansiyon ve kalp krizi riski sürüyor"
Avukat Erkam Erdem, Mahir Polat’ın sağlık durumuyla ilgili yaptığı açıklamalarda, Polat’ın en önemli sağlık sorunlarının hipertansiyon ve kalp damarlarındaki tıkanıklıklar olduğunu vurguladı. Polat, daha önce kalp damarlarındaki tıkanıklıklar nedeniyle dört kez anjiyo olmuş ve altı stent takılmıştı. Ayrıca, iki damarı da düzenli olarak izleniyor. Avukat Erdem, Polat’ın yüksek tansiyonunun kalp, beyin ve böbrekler üzerinde sürekli bir hasara yol açtığını belirterek, bu durumun kalp krizi ve beyin kanaması riskini artırdığını ifade etti.
Avukat Erkam Erdem sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada doktorlardan aldığı bilgiyi şu ifadelerle aktardı:
"Dün gece müvekkilim Mahir Polat’ı ziyarete gittim. Kendisiyle ilgili güncel durumu hakkında bilgi vermek isterim:
Öncelikle tutuklandığı ilk günden başlayarak ve hastane süreçlerinde toplumun her kesiminden insanın kendisine verdiği destek dolayısıyla onur duyduğunu, bu durumun kendisine büyük bir moral kaynağı olduğunu ifade etti.Bildiğiniz üzere Mahir Beyin sağlık sorunlarına ilişkin raporları ifade ve sorgu aşamasında sunmuş ve -tutuklamanın şartlarının oluşmadığını belirtmekle birlikte- tatbiki gündeme gelecekse sağlık durumu nedeniyle adli kontrol uygulanmasını talep etmiştik ancak reddedilmişti. Mahir beyin birçok rahatsızlığı bulunmakla birlikte cezaevi koşulları bakımından önem arz eden iki rahatsızlığı var; hipertansiyon ve kalp damarlarındaki tıkanıklıklar. Bu tıkanıklıklar nedeniyle 4 kez anjiyo oldu ve 6 stenti bulunuyor. 2 damarı da takip ediliyor.
Kalp krizi ve beyin kanaması riski sürüyor"
[Doktorlardan aldığım bilgiye göre] Hipertansiyon kalp, beyin ve böbrekler üzerinde daimi olarak harabiyete neden oluyor. Kalp krizi ve beyin kanaması riskini ciddi şekilde gündeme getiriyor.Geçtiğimiz haftaiçinde Mahir bey ilki 18/12 ikincisi 24/11 (ölümcül düzeyde) iki kez yüksek tansiyon nedeniyle cezaevinde bulunan hastanenin yetersiz kalması sebebiyle yakın hastanelere sevk edildi. İkinci kez götürüldüğü Mehmet Akif Ersoy hastanesinde bu kez anjiyo yapıldı.Mahir beyin tansiyonu ancak damar yolundan nitrat verilerek düşürüldü. Anjiyo yapıldı, anjiyoda mevcut tıkalı damarlar ve stentler kontrol edildi. Anjiyoda cezaevi koşulları bakımından önem arz eden iki tespit var: yavaş akım ve kılcal damarlarda plaklanma. Anjiyo sonrası yoğun bakım ünitesinde gözlem altında tutulduktan sonra kullandığı ilaçlara ek başka ilaçlar da verilerek taburcu edildi.
"Hipertansiyon devam ediyor"
Mahir Bey şu an cezaevinde kendisine verilen bu ek ilaçları kullanmaya devam ediyor ancak hipertansiyon devam ediyor. Her gün sabah ve akşam tansiyon ölçümleri yapılıyor. Dün yüksek tansiyonu düşürmek için yine dilaltı hapı alıp dinlenmek zorunda kaldı. Hastaneden taburcu olduktan sonra yeniden hastaneye kaldırılmasını gerektirecek ölçüde tansiyonu yükselmiş ancak cezaevinden hastane sevkindeki zorluklar nedeniyle (yolun en az 1 saat olması, kelepçeli ve kapalı kasa araçla sevk) dayanılmaz olmadıkça sevk istemeyeceğini söyledi. Şu an tek beklentisi pazartesi günü tam teşekküllü hastaneye sevk edilerek rapor alıp sağlık durumunun cezaevi için uygun olmadığının tespit edilmesi.
"Sağlığı stabil değil"
Özetle; Mahir Polat’ın hastaneden taburcu edilmesi sağlığının stabil hale geldiğini göstermiyor. Hipertansiyon devam ediyor, bu tansiyon beynine, böbreklerine ve özellikle kalbine zarar vermeye devam ediyor ve kalp krizi, beyin kanaması riski daimi. Umudumuz ve beklentimiz bu sürecin Mahir Beyin sağlığı üzerinde kalıcı etkileri olmadan tamamlanması, geçen hafta yaptığımız ve Savcılıkça kabul gören tam teşekküllü hastaneye sevk talebimizin bir an önce karşılanarak Mahir Beyin tahliye edilmesi."