İzmir’in Çernobil’i olarak adlandırılan Gaziemir ilçesi Akdepe-Emrez Mahallesi’nde bulunan eski kurşun fabrikasının olduğu alandaki radyoaktif atıkların temizlenmesi süreci bir kez daha gündeme geldi.
Tartışmalı geçen sürecin ardından bölgedeki atıkların bertarafına başlanırken alandan çıkarılan toprağın Torbalı’nın Yoğurtçular Mahallesi'ne dökülmesi kamuoyunda tepkilere neden oldu.
Yaşanan olayların üzerine TMMOB İzmir İKK, İzmir Tabip Odası, İzmir Barosu, İzmir Yaşam Alanları, EGEÇEP, Gaziemir’deki atık sahasında düzenledikleri basın açıklamasıyla yetkilileri önlem almaya davet etti.
"Sahadaki çalışmalar durdurulmalı ve temizlik için verilen yetki belgeleri iptal edilmeli"
Kurumlar adına ortak basın açıklamasını yapan Çevre Mühendisleri Odası Şube Temsilcisi Selma Akdoğan, şunları söyledi:
"23 Temmuz 2024 tarihinde başlayan; Bakanlık ilgili birimleri, NDK, TENMAK ve İzmir Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü katılımı ile oluşturulan komisyonun gözetiminde yürütüldüğü belirtilen temizlik çalışmalarının geldiği noktada eski kurşun fabrikası atıklarının Torbalı ilçesi Yoğurtçular Mahallesi'ndeki boş bir alana izinsiz şekilde döküldüğü, İzmir Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanlığı'na bağlı Kent Temizliği Şube Müdürlüğü denetim ekipleri tarafından belgelendi. Bu durum, ilgili kurumların gözetiminde yapıldığı belirtilen temizlik çalışmalarında yasadışılığın ve kontrolsüzlüğün devam ettiğini göstermektedir. Bu noktada sahadaki çalışmaların acilen durdurulması ve temizlik için verilen yetki belgelerinin iptal edilmesini talep ediyoruz.
"Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nı da görevini yapmaya çağırıyoruz"
Buradaki radyoaktif atıkların kaynağı belli değildir, yasadışı yollarla gelmiştir, uluslararası nükleer güvenlik sorunu olarak kabul edilmelidir. Bu yüzden Nükleer Düzenleme Kurumu'yla işbirliği içinde sorunun çözümlenmesi için İzmir Barosu, Hayrettin Kılıç ve Arif Ali Cangı tarafından Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA)'na başvuru yapılmıştı, ancak şu ana kadar somut bir adım atılmamıştır. ‘Nükleer güvenlik ve emniyeti’ sağlamak amacıyla kurulmuş olan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nı da görevini yapmaya çağırıyoruz.”