Alaçatı’yı neredeyse tam kapasite dolduran festival katılımcıları, toplamda 1,3 milyon sayıyla tüm kenti festival coşkusuyla adeta rekor sayıya ulaştı. Bu yıl 11 ili kapsayan Kahramanmaraş merkezli deprem felaketi yararına düzenlenen festival kapsamında kurulan çadır pazar alanı dolu doluydu. Özellikle deprem bölgesinden gelmiş olan yerel üreticilerin bulunduğu Dayanışma Çadırı’na yoğun bir ilgi vardı. Çadırlarda el işi hediyelik ürünler, manav-ot-zerzevat ürünleri, kuru bakliyat ve kadınların kendi yaptıkları tatlı, börek, yaprak sarması, meze gibi yerel yemekleri satışa sunuldu. Ayrıca festival kapsamında müzik dinletileri, söyleşiler ve konserler de gerçekleşti. 
“Hem eğitici hem eğlenceli bir festival oldu”
Festivalin kurucularından olan ve bu yıl festival kapsamında yapılan yemek yarışmasının jüri başkanlığını üstlenen ünlü müzisyen ve gezgin Ayhan Sicimoğlu, festivalin beklemediği kadar büyük yerlere geldiğini ve 12 sene başladıklarında sadece bir ‘yemek yarışması’ olduğunu söyledi. İlk festivalde sadece 300 kişinin olduğunu ve bu projenin kendisine ait olduğunu söyleyen Sicimoğlu, “Tülin Onaner ile beraber yıllar önce bu organizasyonu yapmaya başlamıştık. Tüm organizasyonu kendisi yapmıştı, ben de dışarıdan destek vermiştim. Bir süre sonra daha bilimsel ve eğitici bir hale dönüştürmek istedik organizasyonu. Böylece içerisinde atölyeler ve workshop çalışmaları da ekledik. Ama sadece bu çalışmalarla sınırlı kalmasın dedik, içerisine müzik ve dans etkinlikleri de ekleyelim ki sıkıcı olmasın dedik. Hem öğretici hem eğlendirici bir etkinlik olması için çaba gösterdik ve yemek yarışması böylece festival haline geldi” diyerek anlattı.
6 yıldır festivalde yer almadığını ve bu sene tekrar yeniden Alaçatı Ot Festivali’ne döndüğünü söyleyen Sicimoğlu, “6 yıl içerisinde festivalin çok daha büyüdüğünü fark ettim. Ancak yemek festivali unutulmuş, sadece festival haline gelmiş. Öyle olmaması gerektiğini ve eğitici haline tekrar gelmesi gerektiğini belirttim. Ve bu yıl yemek yarışmasını tekrar organize ettik, çünkü bu organizasyonun en temel amacı buydu. Yemek yarışması, ot yemeklerinin unutulmaması ve yaşaması üzerine bir fikirle hareket edilerek ortaya çıkmıştı. Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran ile bu konuyu tekrar konuştuk ve kendisi festival fabrika ayarlarına geri döndürmem konusunda destek istedi. Ben de bazı şartlar belirledim festival için ve bu şartlardan şaşılmaması gerektiğini söyledim. Stantları şehrin içine aldık ve festival süresince şehir içine araba sokmadık” diyerek süreci anlattı.
“Antakya Medeniyetler Korosu, hüzünlü bir konser verdi”
Bu yıl festivalin deprem felaketinden dolayı yapılıp yapılmama konusunun tartışıldığından söz eden Ayhan Sicimoğlu: “Çok acılı olduğumuz için, festivalin yapılması konusunu çok tartıştık. Ama daha sonra, depremzedeleri de festivale katarak onların yararına düzenlemeye karar verdik. Sadece depremzede üreticilerin yer aldığı bir yardım çadırımız var alanda. 11 şehre özel ayrı ayrı stantlar yaptık ve geliri de deprem bölgesine aktarıldı. Depremde kaybettiğimiz vatandaşlarımızı da bu vesileyle tekrar andık. Ayrıca deprem bölgesinden gelenlere özel ayrı bir yemek yarışması da düzenledik. Yarışmaya katılan kadınlar beni o kadar çok şaşırttılar ki, harika yemeklerle katıldılar. Mesela bir yarışmacı ‘Tirşik Çorbası’ diye bir yemek yapmış ve hepimiz bayıldık ona. O hanımefendi, gelecek yılki festivalde o çorbadan tekrar yapacak ve bu sefer herkese dağıtacağız.” diyerek festivalin bu yılki yapılış amacını anlattı. Yöresel ot yemeklerinin festivalde öne çıktığını ve ot festivalinin amacına da bu şekilde ulaştığından bahseden Sicimoğlu, yurtdışı yemeklerinin değil kendi kültürümüzün bilinmeyen yemeklerini bu festivalde desteklediklerini söyledi. Festivalin müzik programı için de çalışmalar yaptığını söyleyen Sicimoğlu: “Bu yıl açılış konseri için, ‘Antakya Medeniyetler Korosu’ nu davet ettim. Onlar da çok mutlu oldular ve 40 kişi Alaçatı’ya geldiler. Harika bir konser verdiler, tabi ki büyük bir hüzün vardı. 7 üyelerini depremde kaybetmişler mesela, onları da andık. Halkımız da çok güzel karşıladı konseri. Bir diğer konserimizi sevgili Karsu verdi. Davet ettiğimde çok mutlu oldu, beni de çok sevdiğini söyledi. Ayrıca Karsu yemeğe de düşkün olduğunu, bir yemek kitabı çıkaracağını ve festivalde konser vermekten mutluluk duyacağını belirtti. Yunanistan’dan gelen folklor dansı yapan ve müzisyen arkadaşlarımız var, harika bir gösteri düzenlediler. Küçük müzik grupları da mini konserlerle renk kattılar. Ayrıca geceleri performans yapan DJ dostlarımızı da gençlerimizi eğlendirdiler. Gelecek yıl Sakız Adası’ndan da sanatçı dostlarımızı davet ederek daha büyük bir festival yapmayı hedefliyoruz” diyerek anlattı.
Elde edilen gelir deprem bölgesine aktarılacak
Pazar alanında ise pek çok ürünün satışı, yerel üreticiler tarafından açılan stantlarda yapıldı. Çeşme ve Alaçatı bölgesindeki üreticilerin yanı sıra, deprem bölgesi olan Kahramanmaraş, Hatay ve Malatya’dan gelen yerel üreticiler de stantlarda satış yaptı. Gelirleri deprem bölgesine aktarılan ürünlerden, özellikle yöresel yemekler ziyaretçiler tarafından ilgi gördü. Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde depreme yakalanan Songül Sarıoğlu ise, bağımsız girişimci olarak standınaydı. Kendi hazırladığı Maraş Pul Biberi ve çiğ köfte ile stant açan Sarıoğlu, çocuklarının geleceği için burada olduğunu belirtti. Yeniden bir hayat kurabilmek için sıfırdan başladığını söyleyen Sarıoğu, deprem bölgesinde birçok şeyin eksik olduğunu ve desteklerin devam etmesi gerektiğini de söyledi.
