Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Saraçhane’deki Şehzadebaşı Camisi’ne giderek, zarar verildiği iddia edilen mezar taşlarını inceledi.
Burada yaptığı açıklamada Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Ey Özgür Özel, senin de kabrini birileri gelip ya kazar, ya yıkar” sözlerine ilişkin, “Bana tutmuş, ‘Bu mezarları tahrip ettin’ diyor. Eğer burada böyle bir şey varsa Tayyip Bey haklı. Yoksa, bu yalana ne gerek var Tayyip Bey? Sayın Erdoğan sen buradan mı iktidarını sürdüreceksin? Bu yalan senin iktidarını sürdürmeni sağlar mı? İyilikle sürer iktidar, icraatla sürer, dürüstlükle sürer, cesaretle sürer. Bu korkaklıkla olmaz. Eğer öyle gevelediğin şey, çok kızdın bana, ölümle tehditse vız gelir, tırıs gider” dedi.
Özel, şunları kaydetti:
“Bir mucizeyi, bir demokrasi devrimini gerçekleştirdiler”
Biz bu çağrıyı yaptığımızda, hatta yapmadan önce hazırlıklarımız varken Valilik beş gün süreli toplanma, yürüyüş, miting, eylem yasağı getirdi. Hatta bunu bizim kapalı toplantılarımıza dahi getirdi. Haliç Kongre Merkezi’nde cumartesi günü yapılacak toplantıyı bile yasakladılar. Biz bu yasaklara karşı milletimizi çağırdık. İlk gece 150 bin kişiydik. Rakam arttı, arttı. Pazar akşamı 1 milyon 300 bine yakın bir kalabalığa, gözün almadığı yerden bile drone görüntüleriyle hepimiz tanık olduk. Meydan ve meydana çıkan tüm yollar yasaklı olmasına rağmen; Tarihi Yarımada'nın köprüleri kaldırılmış, geçişler yasaklanmış, trafik kesilmiş, yaya geçişleri kapatılmış olmasına rağmen bir mucizeyi, bir demokrasi devrimini gerçekleştirdiler. Türkiye’de 15 buçuk milyon kişi sandıklara gidip Ekrem Başkan’ı Cumhurbaşkanı adayı yaparken İstanbul’da da 1 buçuk milyona yakın insan geldi ve Tarihi Yarımada'yı doldurdu.
“Zabıtanın gözüne polisin gaz sıktığı görüntüler bile var”
O gün burada, o büyük coşkudan sonra biz bütün gayretlerimizle kimsenin burnunun kanamamasını, polisle gençlerin karşı karşıya gelmemesini hep söyleyip bu konuda en üst düzeyde tedbirler almışken şu kadar ki 80 milletvekili var, 25’nin elinde telsiz, kulaklık, etrafında üç-dört arkadaşı, kemerin orada ya da bu taraflarda polisle gençlerin temasına tampon olmaya çalışıyorlar. Biz bu caminin önünde İBB’nin zabıtasıyla tedbir aldık, polis kendi tedbirini aldı. Kargaşada gaz sıkarken zabıtanın gözüne polisin gaz sıktığı görüntüler bile var. Ama biz bunların hepsini yeter ki provokasyonlara, yanlış anlamalara, bir takım ithamlara sebebiyet verecek olumsuz görüntüler ortaya çıkmasın diye hep sineye çektik.
“Tayyip Bey bu mübarek günde yalana sarıldı”
Bugün geçmişten bildiğimiz bir tuhaf durumla, bir koca iftirayla karşı karşıyayız. Gezi olayları yaşandı, bitti. Üzerinden binlerce cuma geçti. Erdoğan, ‘Başörtülü kardeşimize üstü çıplak 50 kişi saldırdı. Görüntüleri ben izledim’ dedi. O dönem bazı gazeteciler, ‘Bize de gösterdi’ dediler. Görüntüler yıllarca çıkmadı. Sonra o gazeteciler özür dilediler, ‘Öyle görüntüler yoktu. Biz o gün yalan söyledik’ diye. Bugün, yedi günün sonunda burada bir oylama yapılıyor. Bu oylamayla da İstanbul bir seçilmişe, bir belediye meclis üyesine emanet edilecek. Ekrem Başkan’ın vekili belirleniyor. O içeriden çıkıp görevinin başına dönene kadar ona vekalet yapacak. Kayyum riski ortadan kalktı. Biz dün akşam son eylemimizi yaptık. Bugün burada iftar sofraları kurulacak. Ben Beylikdüzü’nde, il başkanımız ve örgütümüz burada Ramazan’ın en önemli, en anlamlı gecesi Kadir Gecesi’nin idraki için burada iftar sofraları kurulacak. Bu akşam burada yedi gün sonra ilk kez toplanılmayacak, çağrımız yok. Tayyip Bey, şimdi artık o kalabalık gelmiyor ya fırsat bu fırsat maalesef Ramazan mübarek gün, Kadir Gecesi’nin arifesinde yalana sarıldı. Ben de sizinle birlikte doğruya, hakikate geldim.