Ümit Özdağ yarın hakim karşısına çıkacak: Zafer Partisi'nden 'Çağlayan' çağrısı Ümit Özdağ yarın hakim karşısına çıkacak: Zafer Partisi'nden 'Çağlayan' çağrısı

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Saraçhane'deki İstanbul Büyükşehir Belediyesi Binası'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Özel'in açıklamalarından öne çıkanlar:

"19 Mart'ta darbeye kalkışan cuntaya, 23'ünde püskürtülen darbecilere, ittifak ortaklarına ne bayramda ne demokrasi sınırları içinde söylenecek şey bulamıyoruz. 11'inde MASAK raporu yeni yazılmaya başlanmışken, 3 aylık rapor gibi TV'lere servis edenlere ve yalancı bir rapor konuşanlara, bu süreç içinde canlı yayında TV'lerde 11 Mart günü Sinan Burhan adlı bir gazeteciye 'siyasi bir kaynağımdan mesaj var' denen Cumhur İttifakı'nın bir genel başkan yardımcısının, ismi tarafımızca malum, 'İmamoğlu bayramdan önce gözaltına alınacak, tutuklanacak' denilerek mesajı okuyup, 19 Mart'ta yapılacak tutuklamayı 8 gün öncesinden bir kanalda söylüyorken, kaynak Cumhur İttifakı'nın genel başkan yardımcısı iken, onlara söyleyecek bayrama uygun söz yoktur. Hak ettikleri sözler, bayramlık ağzımızı açtığımızda söylenecek sözlerdir, hepsini hukuk zeminine, siyasette onları rezil edeceğimiz bir sürece bırakıyoruz.

"Hizbullahçıları değil, Türkiye'nin geleceğini serbest bırakmalı"

Bayramda Hizbullahçıları serbest bırakan Erdoğan'a, canilere değil, her biri pırıl pırıl, hiçbirinin elinde kir olmayan gençleri Silivri'de tutmanın utancını, kötülük içeren bir ruh halinde olduğunu kendisine hatırlatıyoruz. Hizbullahçıları değil, Türkiye'nin geleceğini serbest bırakmalı.

Bazı öğrencilerimiz, koğuşlarda yer olmadığı için koğuşlara ikişerli ya da tekli konulmuş durumunda. İki genci koymuşsunuz, geri kalan 47 genç, hepimizin dudaklarını uçuklatacak bir suç türünden dolayı orada... Oradaki gençleri ve ailelerini bu psikoloji içinde tutmak psikolojik işkencedir. Bu konuda başvuru yaptık.

"Kötü muamelenin, işkencenin affı ve zaman aşımı olmaz"

Bu öğrencilere ters kelepçe takılarak kötü muameleme yapıldı. Bu öğrenciler saatlerce ailelerinin bilmediği yerlerde tutuldu. Saatlerce gittikleri yer söylenmedi. 60 kişiye bir şişe su verildi. Kötü muameleler her bir öğrenci tarafından rapor ediliyor. Bu rapor edilen yerleri saatleri not ediyoruz. Ters kelepçenin, yatırıp kafaya basmanın, surata tekme atmanın ne olduğunu, kimler tarafından yapılmış olabileceğini takip ediyoruz. Polisimizi hedef gösterecek bir şey yapmaktan sakındık ama kötü muamelenin, işkencenin affı ve zaman aşımı olmaz. Bu işi takip ettiğimizi bilmenizi isterim! 

"Yazılı emir varsa sorumlusu emri verendir, yoksa uygulayandır”

Hele hele kötü muamele için kanunsuz emir almış, bu emri yazılı istememiş olanlar uyguladıkları taktirde emrin sorumluluğunu bizzat taşırlar. Bundan sonra Anayasa’ya göre kanunsuz emiri uygulamayıp yazılı isteme hakkını tüm emri alanları hatırlatıyorum. Yazılı emir varsa sorumlusu emri verendir, yoksa uygulayandır. Ve geçmişte bunlara şahit olanlar, bugün tarihli bu meseleleri bir kenara yazıp ‘Ben şunu gördüm. Emri bu verdi. Bu çocuğa, bu kötülüğü bu yaptı. Ters kelepçe talimatını bu verdi. Oradaydım ama küfrü şu etti’ diye gerçekleri bir kenara yazıp kapalı zarfın içine alsınlar. Bu kapalı zarfı da emanete aldırsınlar ya da emanet etsinler. Gün gelince sorulduğunda, ‘Ben değildim şuydu. Emri veren şuydu’ derseniz o zaman siz kurtulacaksınız, suçsuzluğunuz ispatlanacak, bu çetenin yaptıkları çorap söküğü gibi ortaya çıkacak. Bu konuda ilgili geçmişte önemli görevler yapmış mülkiye müfettişlerinin, geçmişte önemli soruşturmaları yürütmüş kişilerin yönlendirmeleriyle bu meselenin nasıl üstünde olduğumuzu herkes bilsin.

"Geçmişe sünger, geleceğe temiz sayfa yok”

‘Ters kelepçe takın, yatırın yere, orada kalsın’ deyip o enseye basan, surata basanın günü gelince gırtlağına hukuk basacak, hesap soracak. Bu kadar net söylüyoruz. Suç işlemeyen korkmasın. Bundan sonra suça teşvik edilen yazılı emir istesin. Gördüğünüz şahitlikleri unutmadan gün, saat, yer, isim yazarak yazın. Kapalı zarfa koyun. Bu soruşturma seneye değilse öbür sene var. Bundan sonra da gençlere nasıl davranılacaksa hukuk devleti içinde öyle davranacak. Bunun ucunu bırakan, hesabını sormayan asla ve asla biz olmayacağız. Kimse şöyle bir şey düşünmesin: ‘Seçimi kazanacağız. Temiz bir sayfa açtık. Bundan gerisini temizledik.’ Oy veren, üye olan, suçu olmayan korkmasın. Ama bugünlerde zulüm yapan, hakaret yapan, iftira atan, televizyonlarda yalan yorumlar yapan, suçsuz insanlara masumiyet karinesini düşünmeden iftira atan, olmayan delili varmış gibi anlatan, olmayan raporu varmış gibi anlatan yorumcular; öyle ‘geçmişe sünger, geleceğe temiz sayfa’ yok. Bu ülkenin tertemiz vatandaşlarına helalleşmek var, önümüze bakmak var.

"Devleti suç örgütü gibi yönetenlere, aparatlarına ve bu kirliliğe sessiz kalanlara hukuk devleti içinde sonuna kadar hesap sorulacak”

Devleti suç örgütü gibi yönetenlere, aparatlarına ve bu kirliliğe sessiz kalanlara hukuk devleti içinde sonuna kadar hesap sorulacak. Ve bugün bu darbeyi yapanların bir avuç olduğunu, uzantılarının da kurumlarda üçer beşer olduğunu biliyoruz. O yüzden suça ortak olmayın. Sonunda hesap günü geldiğinde suç işleyenleri ihbar etmek üzere, belgelerinizi bugünden saklayın. O gün tutup ‘Biri demişti ama kim demişti’ demeyin. Bugünden yazın, en güvendiğiniz kişiye emanet edin, bugünün tarihini yazın, o yazının ne zaman yazıldığı karbon testinden gün gibi çıkıyor. Zarfı kapatın, en güvendiğinize teslim edin. Yarın size biri hesap sorarsa zarf getirirler, ‘O günkü ifadesi buydu’ derler. Biz de kabul ederiz.”

Editör: Deniz Berk