Genel

"Papa'nın yaptığı iftiradır"

Abone Ol
-"Toplumun her kesimi ortak tavır koymalı" Seçimlerin yaklaştığını belirten Cemil Çiçek, böyle dönemlerde bulanık havayı sevenlerin olduğunu ifade etti. Seçim hassasiyetini kullanmak isteyen örgütler olabileceğini kaydeden Çiçek, buna karşı toplumun her kesiminin ortak tavır koyması, kimsenin arka çıkmaması gerektiğine işaret etti. Terör meselesinin bir devlet sorunu olduğunu herkesin kabul etmesi gerektiğini vurgulayan Çiçek, şöyle devam etti: "Şimdi siyasi partilerimiz seçim beyannamelerini açıklayacaklar. Tamam, ekonomiyle ilgili yazılacak; zaten herkesin ağzından bal akar. Biraz da vaatlerin çok köpürtüldüğü bir döneme girdik. Ama bir şey olmalı. Terör bir devlet sorunu ise bu işin bir şekilde sonlanması isteniyorsa, herkes seçim beyannamesinde terörü nasıl çözeceğine ilişkin bir bölüm ayırmalıdır. Bu tedbirler açıklanmalı ki millet bunu değerlendirsin. Yoksa 'Gözüme bak anlarsın. Ben gelir düzeltirim' olmaz." -"Siyaset gönlünden geçeni değil mümkün olan doğruları yapmaktır" Cemil Çiçek, "(Keşke şunu yapmasaydım) ya da (keşke şunu yapsaydım) dedikleriniz var mı?" sorusuna şu yanıtı verdi: "Bu kadar yoğun gündemi olan ülkede sorumluluk taşıyan insanlar, elbette doğru yaptıkları da olur, yanlış yaptıkları da olur, eksik yaptıkları da olur. Siyaset gönlünden geçeni değil mümkün olan doğruları yapmaktır. Türkiye 12 yılda çok değişti. Çok iyi şeyler oldu. Ama zaman zaman bir demokratik ülkede olmaması gereken durumlar da oldu. Mesela 2002'de AK Parti iktidar olduğunda vatandaş AK Parti'yi tercih etti ama bir kısım devlet kurumları 'AK Parti'nin iktidar olması iyi oldu, hoş oldu, biz de buna şapka çıkarıyoruz' demedi. Mesela 27 Nisan bir demokratik ülkede olmaması gereken bir durumdur. -"Bugünkü sistem iyi bir sistem değil" Çiçek, başkanlık sistemine ilişkin soru üzerine, "Bu konu tartışılıyor da biz konuyu mu tartışıyoruz konuşanı mı tartışıyoruz bu ayrımı iyi yapmamız lazım"' dedi. Çiçek, şöyle devam etti: "Yakın siyasi tarihimizde konulardan çok konuşulanı tartıştığımızı biliyorum. Bu da bizi sağlıklı sonuca götürmüyor. İşin ne getirip götürdüğünü çok fazla tartışan yok. Konuşan tartışılıyor. İlk defa başkanlık konusu rahmetli Özal tarafından gündeme getirildi. Özal'ın kendisi tartışılıyordu. Aynı şey Sayın Demirel döneminde gündeme getirildi. Şahıslar üzerinden bir konuyu tartıştığımızda anlaşma şansımız yok. Özal döneminde başkanlık sisteminin gündeme gelmesinin sebebi Türkiye'nin koalisyonlarla yönetiminde karşılaşılan zorluklardır. Türkiye'de çok partili hayat, darbeleri çıkarın, 60 senedir var. Koalisyon dönemleri iç çekişmelerle geçmiştir. Şöyle bir tabloyu açıkça ortaya koymak gerekiyor. Bugünkü sistem iyi bir sistem değil. Bugün kurumlar arası, erkler arası, kavgayı teşvik eden bir sistem var. Bu sistemin işleyip işlememesi, üst düzey sorumluluk taşıyanların maharetine, sabrına, tahammülüne, birçok şeyi sineye çekmesine bağlı." Çiçek, başkanlık, parlamenter ve yarı başkanlık sistemlerinin kaba başlığının tartışıldığını ifade ederek, "1/1 milyon ölçeğinde konuşuyoruz. Bunu 1/1000'e indirmek lazım. O zaman ayrıntıyı daha rahat görürsünüz. Başkanlık sistemini isteyen yasama, yürütme, yargı erkleri arasındaki ilişkiler nasıl olacak, özgürlük-güvenlik dengesi nasıl olacak bunları ortaya koyar. Parlamenter sistemi isteyenler de nasıl parlamenter sistem istiyor, onun da alt başlıkları var. O zaman vatandaş görür" diye konuştu. - "Türkiye kendi insanını çok çabuk harcıyor" Çiçek, Ak Parti'deki üç dönem kuralının geride kaldığını ve bunu tartışmanın faydası olmadığını belirtti. Üç dönemi dolduranların önümüzdeki dönem milletvekilliği yapamayacağını anımsatan Çiçek, "Çok çok önemli bir kısmının fiilen dönme imkanının olabileceği kanaatinde değilim. Siyasete ara verenlerin önemli kısmı istese de dönemez çünkü siyaset boşluk kabul etmez" dedi. Bu kişilerden yararlanma mekanizmasının olmadığını dile getiren Çiçek, "Türkiye'de tecrübenin müşterisi yok. Tecrübe mağazası açsa zarar eder, kira parasını bile çıkaramaz. 'Tecrübenizden istifade edeceğiz' lafı, devir teslimlerde söylenen fiyakalı laftan ibaret. Türkiye kendi insanını çok çabuk harcıyor" diye konuştu. - "90'dan fazla parti var, bu kadar meyve çeşidi yok"  Cemil Çiçek, Türkiye'de yeni bir parti ihtiyacı görmediğinin altını çizerek, şöyle devam etti: "Zaman zaman işler kendince eksik, yanlış gidiyorsa hemen parti kurmaya. Türkiye'de 90'dan fazla parti var. Bu kadar meyve çeşidi yok Türkiye'de. Bunların önemli kısmı da seçime giremiyor. Bu siyaseti yozlaştırıyor. Biraz daha bezirgan siyaset anlayışı ortaya çıkarıyor. Ben bir partiye mensubum. Bu partinin başarısı için uğraşırım. Partimin eksiği vardır, hemen bir parti kurayım; 'genel başkan yanlış söylüyor', ayrılayım bir parti kurayım. Doğru bir şey değil. Onun için yeni parti ihtiyacı görmüyorum. Benim yapabileceğim, kendi imkanlarım içinde partimin başarısı için uğraşmaktır, başkalarına düşen de budur."