Ahmet Çağatay Bayraktar

Bebeklerde doğuştan ortaya çıkabilecek genetik veya metabolik hastalıkların erken tanısı için alınan topuk kanı, sosyal medyadaki bilgi kirliliği nedeniyle hedef tahtasında. Kimi ebeveynler, bebeklerin üreme ve gelişimini engelleyeceği gerekçesiyle topuk kanı alınmasına karşı çıkarken Sağlık Bakanlığı, toplum sağlığının korunması için her yeni doğan bebek için topuk kanı alımını zorunlu tutuyor.

İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu 24 Saat’e yaptığı açıklamada topuk kanı alınmasının bebeklerde herhangi bir sağlık veya gelişim sorununa yol açmayacağının altını çizdi.

Topuk Kanı-1Topuk kanı uygulaması kapsamında 2023'te 931 bin 882 bebek tarandı, 5 binden fazla bebek kalıtsal hastalık tanısı aldı.

Yenidoğan taraması, kan lekesi testi veya topuk kanı tarama testi isimleriyle de bilinen kan alma uygulamasının neden topuktan yapıldığına ilişkin bilgi veren Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu, “Bebeklerde damardan girmeden, en kolay şekilde kan topuktan alınır. Çünkü bebeğin elleri, kolları hareket halindedir. Bu nedenle, en zararsız nokta topuk olduğu için sağlık çalışanları da buradan kan almak için eğitim alır. Topuk kanı, yetişkinlik döneminde tedavi edilmesi zor olan hastalıkların erken teşhis ve tedavisi için büyük önem taşıyor. Topuk kanı sayesinde doğuştan ortaya çıkabilecek fenilketonüri, konjenital hipotiroidi, kistik fibrozis, galaktozemi ve SMA gibi hastalıklar topuk kanı testi yardımıyla teşhis edilebilir. Alınmadığı takdirde ise doğuştan gelebilecek genetik ve metabolik hastalıkların teşhisi için geç kalınabilir” dedi.

6 hastalığın teşhisi yapılıyor

Taraması yapılan hastalıkları sıralayan Küçükosmanoğlu, “Vücudun fenilalanin adı verilen bir proteini metabolize edemediği ve fenilalanin düzeylerinin arttığı, kalıcı beyin hasarı, zeka geriliği, gelişme geriliğine neden olan ve yaygın olmasa da akraba evliliği sonucu ortaya çıkan fenilketonüri, vücudun süt ürünlerinde yer alan galaktozu glikoza dönüştüremediği bir bozukluk olan galaktozemi, motor nöron hastalığı olan ve kas güçsüzlüğü, beslenme zorluğuna neden olan SMA, bebeğin vücudunun yeterli tiroid hormonu üretmediği konjenital hipotiroid, mukus bezlerini etkileyen, mukusun kalın ve yapışkan olmasına neden olan ve akciğerlere zarar verebilen kistik fibrozis bu hastalıklar arasında. Bu hastalıklar erken teşhis edilmezse bebeğin kaybına neden olabiliyor” bilgisini paylaştı.

Yahşihan'da "Kadın Sağlığı ve İlk Yardım" eğitimi düzenlendi Yahşihan'da "Kadın Sağlığı ve İlk Yardım" eğitimi düzenlendi

Bebeğe herhangi bir zararı yok

Topuk kanı alımının 1987'den beri Sağlık Bakanlığı tarafından yapıldığını söyleyen Küçükosmanoğlu, “Tüm dünyada yapılan bir işlem. Yapılan son eklemelerle toplamda 6 hastalık teşhis edilebiliyor. Alınan kan ise sadece bir damla. Tam olarak diyabetlilere parmaktan alınan kan gibi. Kan herhangi kimyasal bir işlemden geçirilmiyor, laboratuvara gönderilmiyor. Sadece bir kurutma kağıdına konularak sonuç alınıyor. Ortaya çıkan lekeye göre analiz yapıyoruz” sözlerini kullandı.

Uygulamada çocuğun üstün yararı esas

Sosyal medyadaki bilgi kirliliğine karşı doktorlar olarak endişeli olduklarını, Sağlık Bakanlığı'nın da bu konuda harekete geçmesi gerektiğini söyleyen Küçükosman, “Özellikle pandemi sonrası aşı tartışmaları ile topuk kanı alınmasının reddi söz konusu. Halbuki hem çocuk aşılarında hem de topuk kanı alımında çocuğun üstün yararı ilkesi vardır. Yani aile 'Ben çocuğumu döverek eğitirim' diyemeyeceği gibi kendi malıymışçasına davranamaz. Üstelik topuk kanı ve çocukluk dönemi aşıları aile sağlığı merkezlerinde ücretsiz uygulanıyor. Hem de çocukların gelecek yaşantıları ve toplum sağlığı için de bu uygulamalar kritik rol üstleniyor” ifadesini kullandı.

Muhabir: Ahmet Çağatay Bayraktar