Kızılderili portreleriyle tanınan ressam Kürşad Yılmaz, “Dinle Beyaz Adam” sergisiyle sanat izleyicileriyle buluştu. Sanatçının “Kızılderili” temasıyla noktacılık akımıyla ortaya koyduğu yedi eseri, hem teknik hem de tema açısından alanında ilk olma özelliği taşıyor

NAZ AKMAN/ANKARA- Kızılderili portre denilince akla ilk gelen ressamlardan olan Kürşad Yılmaz, “Dinle Beyaz Adam” adlı resim sergisiyle sanat izleyicileriyle bir araya geldi. Kürşad Art Gallery de meraklılarıyla buluşan sergide, sanatçının puantilizm yani noktacılık akımıyla resmettiği yedi Kızılderili temalı eseri gösterildi. 230’a kadar çıkabilen büyüklükteki tablolarıyla izleyiciler tarafından beğeni toplayan Yılmaz, serginin temasını Kızılderili olarak belirledi. “Dinle Beyaz Adam” adlı resim sergisinin gerek tema gerekse puantilist tekniği açısından alanında ilk olma özelliği taşıdığını ifade eden Yılmaz, Başkent Ankara’da daha öne bu konseptte bir serginin açılmadığını söyledi. Yılmaz, “Ankara’da bu konseptte daha önce bir sergi olmadı. Türkiye’de de Kızılderili işleyen sadece benim. Puantilizm tekniğini Ankara’da çalışan tek ressam olabilirim, bildiğim kadarıyla sadece İstanbul’da bu tekniğini çalışan bir arkadaşımız var. Dolayısıyla hem tema hem de teknik olarak bu sergi alanında bir ilk” dedi. Yılmaz, “Yaşam tarzımız aynı Kızılderililerde olduğu gibi” Yılmaz misyon edindiği Kızılderili resimleri ve bu sergisi hakkında, “Yaşam tarzımız ne kadar farkında olmasak da geçmişten biçimlenmiş Şamanizm’den doğan izler ile biçimlenmiştir. Aynı Kızılderililer de olduğu gibi. Ortak kültürümüzün Şamanizm olması, benzerliğimizin nedenlerinden biridir ve bu da toplum olarak onlara neden sempati ve sıcak baktığımızı gösterir. Belirli bir kültürün resmedilmesinde doğru resmedilmesinin önemin farkında olmam, Amerikan yerli kültürünün özgün olmasını sağlamak için resimlerimin özenle yapılmasını gerekli kılmaktadır. Resimlerim dönem dönem hikayemsi, grafiksel, sürrealist, soyut ya da gerçek anlatımlardan oluşmuştur. Resimlerde görmek istediğim ve özen gösterdiğim ruhtur, yani asıl olan esere verilen ve yaşatılan ruhtur. Her ressam çalışmalarında bir temaya ağırlık verir. Çocukluktan kalan sevgiyle, sevdiğim ırk olan Kızılderilileri neden işlemeyeyim ki? diyerek konuyu tüm felsefi hatlarıyla yeni izlenimci ressamlarca yaygın olarak kullanılan ülkemizde ise pek çalışılmayan tekniklerden biri olan puantilizm ile ortaya koymaya çalıştım. Bu kapsamda çalıştığım yedi eseri izleyicilerle buluşturmak istedim” sözlerine yer verdi. 1978 yılından bu yana çok sayıda sergiye imza atan Yılmaz, son 10 yıldır ağırlıklı olarak Kızılderili portreleri çizmesiyle tanınıyor. Tüm Sanat Galerileri Derneği başkanlığını da yürütmüş olan Yılmaz, portrelerinde akrilik ve yağlıboyayı kullanarak, akrilik olanları grafiksel; yağlı boya olanlarını da gerçekçi tarzda çalışıyor. Yılmaz son dönemlerde ise puantilizm yani noktacılık akımının etkisiyle eserlerini ortaya koyuyor. Özellikle 20’nci yüzyıl başlarında Fransız yeni izlenimci ressamlar tarafından yaygın olarak kullanılan bu teknikle yapılan resimlerde, çok sayıda ufak temel renk noktası, birbiriyle karıştırılmadan bir araya getirilerek izleyicinin gözünde çeşitli ara renklerin illüzyonu oluşturuluyor. Günümüzde televizyon ve bilgisayar ekranlarının çalışma prensibi de puantilisttir. Bu cihazlarda çok sayıda küçük kırmızı, yeşil ve mavi nokta bir araya getirilerek geniş bir renk paleti yaratılıyor. Esas olarak insan gözünün, birbirine yakın duran ufak renk noktalarını birleşik görmesine dayanan Puantilizm tekniğini başarıyla kullanabilmek, renk teorisi konusunda iyi bir eğitimi de gerektiriyor. Kürşad Yılmaz Kimdir? Yılmaz, 1978 yılından itibaren sürdürdüğüm resim çalışmalarını, yağlıboya üzerinde yoğunlaştırıp, uzun süre klasik tarzda ve daha sonraki çalışmalarında soyut ve sürrealist kavramlara ve son yıllardaki çalışmalarında ise yaşamımın büyük bir bölümünü, felsefeleri ve yaşamlarını incelediği Kızılderili (Native American Indian) temalarına yer veriyor. Yılmaz’ın Kızılderili resimleri; kişisel araştırmaları ve gözlemleri ile birleştirilen yıllarca çalışmanın bir sonucu olarak ortaya çıktı. Kızılderili tarihini, geleneklerini, ritüellerini çeşitli kaynaklardan araştırıp resimlerini bu perspektifte yapan Yılmaz, konularında Yerli Amerikan halkının (Native American İndians) bazen otantik bazen ise günümüzde yaşayan Kızılderililerin simgeleşmiş kavramlarını, desenlerini, kutsal hayvanlarını, portrelerini, yaşamlarında yer alan kıyafetlerini, takılarını, motiflerini, onlarla bütünleşen tüylerini veya erkeklerin uzun saçlarını işliyor. Her fırsatta, Amerika’nın keşfinden sonra soykırıma uğrayan nadide ırkın kültürlerine, yaşayış tarzlarına ve doğaya bakışlarındaki insani duygularına, onurlu duruşlarına ve vatanları için yaptıkları mücadelelere saygı duyduğunu dile getiren Yılmaz, Kızılderililerin geleneksel kültürlerini ve yaşamlarında önem verdiği hususları, tabloları yoluyla yaşatmayı kendisine misyon edindiğini belirtiyor. Güzel Sanatlar Lisesi ve fakültelerine öğrenci yetiştiren Yılmaz, Tüm Sanat Galerileri Derneği başkanlık görevini iki dönem yürüttükten sonra 2016 yılından görevi bıraktı. Yurt içinde ve yurt dışında belediye, üniversite ve kurumların çeşitli belde ve şehirlerde düzenlediği sanat çalıştaylarına ve sempozyumlarına katılıp birçok etkinlik ve sergi kataloglarında yer aldı. Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği (UPSD) ve Birleşmiş Ressamlar Heykeltıraşlar Derneği (BRHD) üyesi olan Yılmaz, yurt içi ve yurt dışında çok sayıda karma sergilere katılarak bugüne kadar 14 kişisel sergiye imza attı. Yılmaz, 2006 yılında Ankara Dikmen’de açtığı Kürsad Art Gallery’de çalışmalarına devam ediyor.
Editör: Ahmet Ertüm