Reuters Enstitüsü, Türkiye’de geleneksel medya araçları kaynaklı haberlere pek fazla güven duyulmadığını açıklayarak, “Hükümet, eleştirel sesleri susturmak ve bağımsız gazeteciliği kısıtlamak için baskılarını artırdı” tespitini paylaştı.

Oxford Üniversitesi bünyesindeki Reuters Enstitüsü tarafından hazırlanan 2025 yılı Dijital Haber Raporu açıklandı.

ABD’den vize başvurularında yeni şart
ABD’den vize başvurularında yeni şart
İçeriği Görüntüle

Deneyimli İngiliz gazeteci Nic Newman’ın kaleme aldığı rapor özetinde, dünya genelinde halklara doğru içerikler sunabilecek gazeteciliğe ihtiyaç olduğu ancak haber medyası kaynaklı haber takibi yerine sosyal medya içeriklerine yöneliş olduğu vurgulandı. Newman’ın analizinde, “Bu yılki raporumuz, derin siyasi ve ekonomik belirsizliklerin, değişen jeopolitik ittifakların, iklim krizinin ve dünyanın dört bir yanında devam eden yıkıcı çatışmaların yaşandığı bir döneme denk geliyor. Böyle bir arka plan karşısında, kanıta dayalı ve analitik gazeteciliğin güçlenmesi, gazetelerin raflardan kapışılması, televizyon ve internet trafiğinin patlaması beklenirdi. Ancak raporumuzun da gösterdiği gibi, gerçek çok farklı. Birçok ülkede geleneksel haber medyasının halkın önemli bir kesimiyle bağlantı kurmakta zorlandığını, katılımın düştüğünü, güvenin azaldığını ve dijital aboneliklerin duraksadığını görüyoruz. Sosyal medya ve video platformları üzerinden içerik tüketimine doğru giderek hızlanan yönelim, kurumsal gazeteciliğin etkisini daha da azaltıyor ve podcaster’lar, YouTuber’lar, TikToker’lardan oluşan parçalanmış bir alternatif medya ortamının güçlenmesine neden oluyor. Dünyanın dört bir yanındaki popülist siyasetçiler, geleneksel gazeteciliği devre dışı bırakarak, çoğu zaman zor soruları sormayan ancak özel erişim elde eden partizan medya, ‘kişilikler’ ve ‘fenomenler’ aracılığıyla kendi mesajlarını duyurma imkânı buluyor; bunların birçoğu yanlış bilgilerin yayılmasına da katkıda bulunuyor” denildi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın yönetimi altındaki Türkiye’deki tabloyu özetleyen bölümde ise, 2024 yılında ciddi baskı altında olduğu gözlemlenen medya ortamı nedeniyle haberlere güvensizlik eğiliminin devam ettiği işaret edildi.

“İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla özgürlüklere tehditler sürüyor” vurgusu

Reuters Enstitüsü 2025 yılı Dijital Haber Raporu’nda, Türkiye ile ilgili İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Mart 2025’te çok sayıda CHP’li yöneticilerle tutuklandığı anımsatılarak, Erdoğan hükümeti karşıtı yaygın protestolar yaşandığı kaydedildi. Buna rağmen “Erdoğan’ın üçüncü kez cumhurbaşkanı seçilip seçilmeyeceği sorusu belirsizliğini korurken, ifade ve basın özgürlüğü Türkiye’de ciddi tehditlerle karşı karşıya olmaya devam ediyor. Hükümet, eleştirel sesleri susturmak ve bağımsız gazeteciliği kısıtlamak için baskılarını artırdı” tespiti yapıldı.

Türkiye’de otoriterleşmeye karşı sesler yükselirken eş zamanlı olarak baskı dalgası yaşanmaya devam ettiği vurgulandı. Raporda, “Bu baskı dalgasına, ana akım ve bağımsız medya kuruluşları, gazeteciler, kamuya mal olmuş kişiler, sanatçılar ve sıradan vatandaşlar üzerindeki yoğun baskılar eşlik etti. İmamoğlu’nun tutuklanmasının hemen ardından, İstanbul Valiliği dört günlük protesto yasağı ilan etti, popüler sosyal medya platformlarına erişim sınırlandırıldı ve ana metro hatları kapatıldı. Türkiye’nin medya denetim kurulu olan Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Halk TV ve TELE1 gibi muhalif medya kuruluşlarına para cezaları ve yayın yasakları uyguladı; Sözcü TV’ye ise protestoları canlı yayınladığı gerekçesiyle ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ suçlamasıyla on günlük ekran karartma cezası verildi” gelişmeleri anımsatıldı.

“Sosyal medya, hem protestoların yaygınlaşmasında hem de muhalefetin hükümet yanlısı medya kuruluşları ve şirketlerine yönelik boykot çağrılarında önemli bir rol oynadı” denilen raporda, AK Parti iktidarınca bu alana yönelik uygulanan baskılarda da artış olduğu paylaşıldı.

Türkiye’de medya kuruluşlarına dolayısıyla haberlerine güven nasıl azalıyor?

Reuters Enstitüsü 2025 yılı Dijital Haber Raporu’nda, 86 milyonluk nüfusa sahip Türkiye’de nüfusa kıyasla internete erişim oranı yüzde 87 olarak açıklandı. İnternete erişim kolaylığıyla 2015 yılından bugüne Türkiye’de sosyal medya platformu kullanıcı sayısında artış eğilimi olduğu işaret edildi. Buna bağlı olarak da halkın haber kuruluşları takibi yerine ağırlıkla sosyal medya aracılığıyla bilgi edindiği ve geleneksel medya kuruluşlarına güvenin azaldığı anlatıldı.

Raporda, “Televizyon, Türkiye’de hâlâ önemli ve etkili bir haber kaynağı olmayı sürdürürken, basılı medyanın gerilemesi devam ediyor. Haftalık gazete ve dergi okur sayısı, 2015 seviyesinin neredeyse üçte birine kadar düştü. Haberlere olan güven, 2015’ten bu yana en düşük seviyeye geriledi. Yüksek derecede kutuplaşmış medya ortamlarında, güven giderek daha fazla siyasi duruşa bağlı hale geliyor. NowTV News, Sözcü TV ve Halk TV gibi muhalif duruşa sahip haber markaları, kamuoyundan daha yüksek düzeyde güven kazanıyor. Buna karşılık, TRT gibi kamu yayıncısı olan ve hükümet yanlısı olarak bilinen medya kuruluşları ise genellikle daha düşük güven skorlarına sahip oluyor” denildi.

Medya Kuruluşu

Güven Duyuyorum

Ne güveniyorum,

ne güvenmiyorum

Güven Duymuyorum

A Haber

37%

16%

47%

ATV

38%

18%

44%

CNN Türk

50%

21%

29%

Cumhuriyet

52%

24%

24%

Habertürk

51%

23%

26%

Halk TV

53%

21%

26%

Hürriyet

42%

25%

33%

Kanal D News

42%

24%

33%

Milliyet

42%

26%

32%

NOW TV News

61%

17%

22%

NTV News

52%

23%

25%

Sabah

38%

23%

38%

Show TV News

42%

26%

33%

Sözcü TV

54%

19%

27%

TRT News

46%

18%

36%

Türkiye’de en yaygın şekilde Instagram ve YouTube kullanılıyor

Raporda, Türkiye’de hangi sosyal medya platformları aracılığıyla haber takibi yapıldığı ve her yıl artış eğilimi sergileyen genel kullanım oranları da açıklandı.

Raporda, Türkiye’de yüzde 64 oranıyla en fazla kullanılmakta olan sosyal medya platformu Instagram iken, bu platform aracılıyla haber kullanımı oranı yüzde 40’a yükseldi. YouTube aracılığıyla haber takibinde geçen yıla kıyasla kısmen (yüzde 3’lük) düşüş görülürken, TikTok’ta haber takibinde artış olduğu kayda geçti.

Sıralama

Mecra

Haber amaçlı kullanımı

Geçen yıla kıyasla haber amaçlı kullanımındaki değişim oranı

Genel kullanımı

1

Instagram

40% (+2)

+2%

64%

2

YouTube

35% (-3)

-3%

61%

3

WhatsApp

23% (-6)

-6%

63%

4

X

23% (+1)

+1%

31%

5

Facebook

22% (-5)

-5%

43%

6

TikTok

11% (+1)

+1%

23%

Türkiye’de 2024 yılı boyunca özgürlüklerdeki sıkıntılar da özetlendi

Raporda, ayrıca “2024 yılı boyunca, Türk medyası ciddi yasal ve siyasi baskılara maruz kaldı” tespitiyle geçtiğimiz yıl neler olduğu da özetlenerek aktarıldı.

Türkiye’de 2024 yılında basın ve ifade özgürlüklerinde neler yaşandığı şöyle dile getirildi:

“En az 10 gazeteci tutuklandı, 57’si gözaltına alındı. 30’dan fazla gazeteci; ‘kamu görevlisine hakaret’, ‘güvenlik güçlerine şiddeti teşvik’, ‘yanıltıcı bilgi yayma’ ve ‘terör örgütü propagandası yapma’ gibi suçlamalardan hüküm giydi. Üç gazeteci, cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla yargılandı ve yaklaşık 17 gazeteci benzer suçlardan beş yıla kadar hapis cezası istemiyle halen yargılanıyor. 2024 sonu itibarıyla, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) Cumhurbaşkanı’na hakareti düzenleyen 299’uncu maddesi kapsamında, Erdoğan’ın görev süresi boyunca 250’den fazla gazeteci hakkında dava açıldı; 77’si hapis veya para cezasına çarptırıldı.

Bağımsız medyaya yönelik baskılara dikkat çeken önemli bir örnek ise, Mayıs 2024’te RTÜK’ün İstanbul merkezli bağımsız Açık Radyo’ya, bir konuğun ‘Ermeni Soykırımı’ ifadesi nedeniyle ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ suçlamasıyla yayın yasağı ve para cezası vermesi oldu. RTÜK’ün Temmuz 2024’te Açık Radyo’nun karasal yayın lisansını iptal etmesinin ardından, radyo faaliyetlerine çevrim içi olarak ‘Apaçık Radyo’ adıyla devam etti. Ancak Gazete Duvar’ın kapanması, yasal baskıların ötesinde başka zorlukların da var olduğunu gösterdi. 2016’daki darbe girişimi sonrası siyasi çalkantılar arasında kurulan site, kapanma gerekçesi olarak siyasi baskıdan çok, Google algoritmalarındaki değişikliklere bağlı mali zorlukları öne sürdü.

Temmuz 2024’te 19 uluslararası insan hakları ve basın özgürlüğü örgütü, Avrupa Birliği’ne Türkiye’de ifade özgürlüğü ve gazetecilerin haklarını koruma konusunda daha güçlü adımlar atma çağrısında bulundu. Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde bekleyen yaklaşık 21.600 dosyayla, en fazla başvuru yapılan ülke konumuna geldi. Freedom House’a göre ise Türkiye, son on yılda özgürlüklerin en fazla gerilediği ilk on ülke arasında yer alıyor.”

Muhabir: Yıldız Yazıcıoğlu