Rolling Stones Küba’da konser veriyor

Küba’yı ziyaret etmeyi planlayanların elini çabuk tutması gerekecek. Milyonların sevgilisi ünlü İngiliz rock grubu Rolling Stones 25 Mart tarihinde (Yarın) Havana’da ücretsiz bir açık hava konseri veriyor. Uzun bir dönem, yirminci yüzyıl ortalarının ruhunu korumuş olan ülke ardı ardına tarihsel olaylara tanıklık edecek. Konserden önce çok uzun ve sorunlu bir dönemden sonra ilk kez bir ABD başkanı, Barack Obama ülkeyi ziyaret ediyor ve ardında Küba’nın bir dönüşüme girmesi bekleniyor. Küba gibi Küba’yı görmek için son günler, olarak değerlendiriliyor. Küba ve Rolling Stones’un bir araya gelmesi tarihte eşine ender rastlanacak bir buluşma. 1964-2005 arasında yaptığı albümlerle uzun 3 kuşağın sevgilisi olan Rolling Stones’u dünya tarihinin sayısız yönden en ilginç ülkesinde görme fırsatını yakalayanlar, en az beş-on kuşak dillere destan olacak bir hikâyenin kahramanları olacak. Bildiğimiz Küba, bir sure sonra anılarda kalacağa benziyor. Küba’ya gidenler ülkenin temel siyasi ve ekonomik yapısının 1950’leri andırdığını bilir. Yollarda genellikle bu yıllara ait Amerikan araba modelleri görülür. Duvarlarda Che Guevera’nın resimleri her yerde karşınıza çıkar. Kiliseler konser salonlarına dönmüştür, hava alanından itibaren puronuzu her yerde içebilirsiniz. Çoğu devlet kontrolünde işletilen oteller lüks değilse de tüm ihtiyacınız karşılar. Kübalı ayakkabı giymeyi sevmez, sandalet bile fazla gelir; olur da ender olarak yağmur yağsa bile sokaklarda salsa yapacak kadar dansı sever. Salsa dansında Küba tarzı diye bir stil olmasının sebebi budur. Bu tarza Küba ruhu işlemiştir. Bambaşka bir ruh halini yansıtır. Güney Amerika’daki birkaç ülke dışında kendi coğrafyasındaki ülkelerle ciddi ekonomik bağları yoktur. Tıp çok ilerlemiştir. Küba’da elinizi sallasanız doktora çarpar dense yeridir. Fakat Kübalıların yurtdışına çıkması (doktor ihracatı hariç) yakın tarihe kadar çok güçtü. Küba’nın hep böyle kalacağı şeklinde güçlü bir inanç vardı ama Fidel Castro’nun ciddi bir şekilde hastalanıp siyasetten elini çekmesinden sonra ülke yeni bir döneme girdi. Kardeşi Raul Castro’nun yönetiminde gerçekleşen bu geçiş, bilinen sınıflandırmalara veya karşılaştırmalarla açıklanamayacak kadar Küba’ya özgü. Küba devleti, dünyada kalmış birkaç sosyalist rejimden biri. 2010’dan itibaren özelleştirme çalışmaları başladı. 2012’de uzun yıllardır süren ambargo kısmi olarak kaldırıldı. Chavez’in ölümünün ardından Venezuela’yla ilişkileri zayıflayan ve pusulayı kuzeye döndüren Küba bu yıl ABD başkanı Barack Obama’yı ağırladı. Küba’daki bu eşsiz tarihsel haftayı değerlendiren turizm organizatörü Velit Gazel şu düşünceleri ve önerileri paylaşıyor: “Küba, dünya ile entegrasyonu tamamlansa da de bölgenin yine en güzel ülkelerinden biri olacak. Fakat Küba’nın dünyaya açıldığını görmek isteyenlerin bir an önce harekete geçmeleri gerek. 21 Mart tarihinde, yaklaşık 1000 işadamıyla Küba’yı ziyaret eden Obama’dan sonraki birkaç yıl Küba’nın bu halinin son yılları olacak. Sonra muhtemelen çok hızlı bir şekilde değişecek ve gelişecek. Dünyaya yayılan salsa dansları ve puroları, pudra kıvamında kumlara sahip eşsiz plajları ve Soy Cubana, Soy Popular (Kübalıyım, seviliyorum) yazısını her yerde görebileceğiniz sıcakkanlı Kübalıların arasında bu olağanüstü günlere tanıklık etme fırsatını kaçırmayın.” PINAR KÖKSAL BESTELERİ ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNİ ANMA KONSERİ’NDE SANATSEVERLERLE BULUŞTU İşkadını-Bestekar Pınar Köksal’ın besteleri İstanbul’da Fulya Sanat Merkezi’nde gerçekleşen Çanakkale Şehitlerini Anma Konseri’nde şef Ender Sakpınar yönetiminde İDSO (İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası) tarafından seslendirildi. Pet Holding’in desteklediği konserin solistleri tenor Hakan Aysev ve soprano Feryal Türkoğlu’ydu. Fulya Sanat Merkezi’nde gerçekleşen konsere İstanbullu sanatseverler büyük ilgi gösterdi. Çanakkale Şehitlerini Anma Konseri’ne, Kültür Bakanı Müsteşarı Prof. Dr. Haluk Dursun da katıldı. Bu özel konserde son eser olarak seslendirilen Pınar Köksal’ın bestelediği ve Miyaser Gülşen’in güftesini yazdığı “Atatürk… Çakmak çakmak yakan gözler” marşı dinleyicilerden büyük alkış aldı. Soprano Feryal Türkoğlu, tenor Hakan Aysev ve Pınar Köksal marşı ikinci kez sahneye gelerek izleyicilerle birlikte söylediler. Konserin sonunda Pınar Köksal ve Prof. Dr. Haluk Dursun birlikte sahneye davet edildi. Hasan Niyazi Tura, Muammer Sun, Pınar Köksal ve Zülfü Livaneli’nin bestelerinin seslendirildiği konserde işkadını-bestekâr Pınar Köksal’ın “Özlem”, “Uzakta bir ateş yanar”, “Güzel bebeğim, güzel yavrum”,“Bir şarkı istedim”, “Şarkılar Söylüyorsan”, “Elimden Uçuyorsun”, “Atatürk… Çakmak akmak yakan gözler” isimli besteleri sanatseverlerle buluştu. PORTEKİZ’İN VE FADO’NUN MUHTEŞEM SESİ MISIA İSTANBUL’DA 7 Kasım 2011’de Fado Unesco Kültürel Miras Listesine katılmadan 20 sene önce kendi adını taşıyan ‘Misia’ albümü ile müzikal yolculuğuna başlayan ve dünyada Portekiz’in en tanınmış ilk fado sanatçılarından olan Misia, yepyeni albümü “Para Amalia”nın dünya turnesi kapsamında 25 Mart’ta Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda dinleyicileri ile buluşmaya hazırlanıyor. Müziğine Portekiz gitarı dışında farklı enstrümanlar da katan, çağdaş edebiyatçıların dizelerini Fado ile harmanlayarak Fado’ya farklı bir boyut kazandıran Misia’yı Le Monde gazetesi “Yeni Fado şarkıcılarına yol açan isim” olarak tanımlıyor. “Amalia” bu albüm ile ölümsüz ve de her zamankinden daha canlı olarak bizlerle yaşayacak, diyen Misia, albümde Amalia Rodrigues'in (Fado’nun yaratıcısı olarak nitelendiriliyor) en sevdiği Fado’larının yanında, bu proje için özellikle yazılmış şarkıları da yorumluyor. Alain Oulman, Carlos Gonçalves, Fontes Rocha, David Mourao Ferreira, Amalia, Afonso Lopes Vieira, Pedro Homem de Mello, Amélia Muge, Tiago Torres da Silva, Mário Cláudio gibi birçok şair ve sanatçı ile çalışan Misia’nın 2 CD'den oluşan “Amalia” albümü, Lizbon'da 2014 yılında Amalia Rodriguez'in vefatının 15. yılında kaydedildi. Misia, 2015 yılı Ekim ayında yayınlanan ‘Para Amalia’ albümünün dünya turnesi kapsamında 25 Mart’ta (Yarın) saat 20.00’de Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda İstanbul’lu hayranları için söyleyecek.