Mevsimsel saç dökülmesinde kritik eşik ne? Saç dökülmesinin, son yıllarda hem erkeklerin hem de kadınların sorunu haline geldiğini belirten Dr. Nihat Dik, bazı metabolik rahatsızlıkların yanı sıra stresin de saç dökülmesinin önemli nedenlerinden olduğuna vurgu yaptı. Her gün 50 ile 100 tel saç dökülmesinin normal karşılandığını söyleyen Dr. Dik, bu miktarın artışı ve kafa derisi belli olacak şekilde saçların seyrekleşmesi durumunda tedavinin gerekli olduğunu belirtti. Strese bağlı saç dökülmelerinde kasılan kafa derisi kaslarının, o bölgede kan dolaşımını önemli ölçüde azalttığını aktaran Dik, “Kökleri saç telini besleyemez, saç önce incelir sonra dökülür” dedi. “BOTOKS, ERKEK TİPİ SAÇ DÖKÜLMESİNDE ETKİLİ” Saç dökülmesi tedavisinde kullanılan yöntemlerden birinin de botoks olduğunu söyleyen Dr. Dik, yöntemin etsini hakkında şu bilgileri verdi: “Amerika'da 18-65 yaş arası saç dökülmesi yaşayan erkek hastalarda 2 yıl süren bir çalışma yapılmış ve bu çalışmanın sonucunda kafa derisinde kas arasına enjekte edilen botoksun erkek tipi saç dökülmesinde (androjenik allopesi) kullanılabileceği ortaya çıkmıştır. Saç dökülmesi tedavisinde şu an kullandığımız birçok yöntem var. Bunların başında kişinin kendi kanından elde ettiğimiz büyüme faktörlerini kafa derisine enjekte ederek saç oluşumunu arttırmak geliyor. Bu büyüme faktörleri içeriği, demir, B vitamini gibi çeşitli kokteyller ile zenginleştiriliyor. Botoksun etkisi işte burada devreye giriyor. Saçlı deriye enjekte edilen maddelerin saç köküne ulaşıp yüksek düzeyde etki etmesi için o bölgedeki oksijen seviyesinin de yüksek olması gerekir. Botoks enjeksiyonu ile saçlı deride bulunan damar çeperlerindeki kaslarda gevşeme yaratılıyor. Bu sayede bu bölgenin kanlanması ve doğal olarak oksijenlenmesi sağlanıyor. Böylece hücrelere ihtiyaç duydukları maddelerin çok yüksek oranda aktarılması da mümkün oluyor.” SAÇ DÖKÜLMESİNDE EN ÖNEMLİ ROLÜ DHT HORMONU OYNUYOR Saç dökülmesinin en önemli sorumlusunun Dihidrotestosteron (DHT) hormonu olduğunu kaydeden Dr. Dik, “Bu hormon saç köklerine baskı yaparak saç kaybına neden olur ve ne kadar çok oksijensiz ortam bulursa o kadar çok miktarda testosteron hormonundan metabolize olarak açığa çıkar. İşte oksijen bu dönüşümü engeller. Dolaşımda ne kadar çok oksijen varsa testosteron da o düzeyde DHT hormonuna değil, östradiole dönüşür. Böylece saç dökülmesine sebep olan bir mekanizma daha kırılmış olur. Botoks damarları gevşeterek oksijenin serbest dolaşımını arttırdığından bu sürece önemli katkı sağlar.” Dr. Nihat Dik, botoksun mezoterapi ve PRP gibi yöntemlerle birlikte uygulanması durumunda da saç dökülmesi tedavisinde başarılı sonuçlar alındığını sözlerine ekledi.