Nükhet Sirman serbest bırakıldı Nükhet Sirman serbest bırakıldı

Türkiye’de seçime aylar kala, “seçim güvenliği” tartışmaları yeniden gündemde. Seçim Güvenliği Platformları ile Oy ve Ötesi Derneği yetkileri, seçim güvenliğine yönelik yaptıklarını aktardı. Oy ve Ötesi Derneği Başkanı Mustafa Köksalan, “Partiler üzerlerine düşen görevleri yaparsa parmak boyasına gerek kalmaz” dedi

FADİME ÖZMEN / ŞANLIURFA Türkiye, 2023 seçimlerine hazırlanıyor. Vatandaşlar, yeni Cumhurbaşkanı ve milletvekillerini seçmek için 14 Mayıs’ta sandık başına gidecek. Ancak geçmiş yıllarda yaşanan seçim güvenliği ihlalleri ve partilerin bu konudaki yetersiz çalışmaları vatandaşları endişelendiriyor. Geçmiş seçimlerde çöpte yakılmış halde bulunan oylar, mühürsüz oy pusulalarının kabulü, oy sayımında usulsüzlük gibi birçok tartışmalı durum, özellikle “seçim güvenliği” konusunu öne çıkarıyor. Oy ve Ötesi Derneği Başkanı Mustafa Köksalan ve Seçim Güvenliği Platformu; seçim, seçim güvenliğine yönelik yapılan hazırlık ve çalışmaları değerlendirdi. Oy ve Ötesi’nin genel seçimlerde ulaştığı genel gönüllü sayısı, yerel seçimlere göre her zaman daha yüksek olduğunu belirten Oy ve Ötesi Derneği Başkanı Köksalan, çalışmaları hakkında şunları söyledi: “Oy ve Ötesi, sivil gönüllüler topluyor. Topladığı gönüllüleri, Türkiye’nin her yerindeki sandıklarda sandık müşahiti olarak atıyor. Onları eğitiyor, seçim süreci ile ilgili gerekli şekilde bilgilendiriyor, yetiştiriyor. Sandıkta gün içerisinde süreci gözlemliyor. Günün sonunda, seçim sandık tutanaklarını topluyor. Tutanaklardaki sonuçlar ile Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) açıkladığı sonuçlarını birbiriyle kıyaslayarak halkın sandıkta kullandığı oyun, gerçekten YSK’nın açıkladığı sonuçlarla birebir olup olmadığını kontrol ediyor. Farklılıkları önce siyasi partilere, düzeltmeler sonrasında da çıkan durumu halka rapor olarak paylaşarak görevini tamamlıyor. Yerelde, bölgesel olarak farklı farklı aktörler, adaylar ve konjonktür oluyor. Her bölgenin kendi iç dinamiği oluşuyor. Genel seçimde tabii ki tüm Türkiye olarak tek bir hedefe kilitleniyoruz. Bu yüzden genel seçimlerde ulaştığı gönüllü sayısı daha fazla.” “Parmak boyası çözüm değil” Köksalan, seçim güvenliği tartışmalarında son günlerde, eski yöntemlerden olan “parmak boyası” uygulamasının yeniden önerilmesine ilişkin görüşlerini şöyle açıkladı: “Bence çözüm, parmak boyası değil. Çözüm, müşahitlerin sandıklara sahip çıkmasıyla ilgili. Mesela seçmen listeleri hazırlanırken partiler üzerlerine düşen görevleri yaparsa, parmak boyasına gerek kalmaz. Parmak boyası getirilse dahi onun da o parmaktan çıkması için çözümler var. Elinize vazelin sürerseniz boyanın kalmadığını biliyor musunuz? Önemli olan insanlarda bilinç oluşturmak. Parmak boyası çözüm değil.” Seçim sürecinde müdahaleler, yakından izlenecek Türkiye’nin önde gelen sendikaları, demokratik kitle örgütleri, sivil toplum kuruluşları (STK), meslek örgütleri, insan hakları kuruluşlarının bir araya gelerek oluşturdukları bir platform olan Seçim Güvenliği Platformu (SGP) yetkilileri; kuruluş amacı ve çalışmalarına ilişkin şu açıklamayı yaptı: “Siyasi parti ve kimi kurumları direk platform üyesi olarak değil gözlemci olmaları konusundaki bizden veya kendi talepleri konusunda bir kolaylık sağlayarak platform örgütlenmesini sürdürdük. Seçime alanda katkı sunmak ve içinde yer almak gibi gelen talep üzerine yerel seçim güvenliği platformları kurulması için karar aldık. İstanbul ve Ankara’da seçim sürecine bilgi amaçlı atölye ve sempozyumlar yaptık, bileşenlerle ve siyasi parti temsilcileri ile bir araya geldik. Seçim Güvenliği Platformu, bileşenleri hem seçimlerde görev alan hem de geçmiş seçim deneyimleri olanlar olarak bilgi ve birikimimizi bir havuzda topluyoruz. Bunu daha önce kamuoyuna yapmış olduğumuz basın toplantımızla duyurmuştuk. Bizim için en önemli kriter, hakkaniyetli bir seçim süreçlerinde her parti kendisini ifade edebilmeli her cumhurbaşkanı adayı özgürce eşit koşullarda yurttaşa sesini duyurup oy isteyebilmeli, yurttaşlarda oylarını huzur içerisinde kullanma koşullarına sahip olmalı. Seçmen, kullandığı oyun seçimde sandığa attığı gibi çıkmasından emin olmalı. Biz Platform olarak bunun yerine gelmesi için mücadele edeceğiz. İktidarın ve Cumhurbaşkanının bu seçimi kazanmak amacıyla seçim yasası, basın yasası ve ilgili yasalarda anti demokratik değişiklikler yaptığına ilişkin tespitimiz açıktır. Seçim sürecinde bu müdahaleleri yakından izleyeceğiz. Gelişmeler hakkında seçmenleri bilgilendireceğiz. Bunun şeffaflığın sağlanmasına hizmet edeceğini, bu ve gelecekteki seçimlere ilişkin duyarlılığı yükselteceğini düşünüyoruz. Bu çalışmanın, sağlıklı bir seçim anlayışının toplumda yerleşmesine katkıda bulunacağına ve toplumsal dayanışmayı artıracağına inanıyoruz. Bu olumsuzluklara rağmen toplumsal dayanışmanın, seçme hakkını kullanma konusundaki kararlılığımızın her türlü engeli aşacağını ve sonucu olumlu etkileyeceğini düşünüyoruz.” Seçim Güvenliği Platformu’nu oluşturan yapılar: Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Tabipleri Birliği (TTB), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) İç Anadolu Bölge Temsilciliği, Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF), Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV), İnsan Hakları Derneği (İHD), Mülkiyeliler Birliği, ODTÜ Mezunları Derneği, Demokrasi İçin Birlik (DİB), Doğu ve Güneydoğu Dernekleri (DGD) Platformu, Hak ve Adalet Platformu, Antikapitalist Müslümanlar, Diyalog Grubu, Düşünce Suçuna Karşı Girişim ve Yurttaş Girişimi. TMMOB /Eşit Haklar İçin İzleme Derneği / Hak İnisiyatifi Derneği / Anıtpark Forum / / Seçim 2023 Yerel Medya Koordinasyonu / Sensiz Olmaz Hareketi / Yurttaşlık Derneği