Sporun görünen yüzü

Abone Ol
Güray SOYSAL SPOR ADAMINI SPOR OKULLARI YETİŞTİRİR Bir dönem spor adamı yetiştirsin diye kurulan Spor Akademilerinin mezunlarının büyük kısmı şimdilerde başka işlerle uğraşıyor. Bu akademiler, sporumuz canlanması ve bilim yuvası olduğu için kuruldu ve sporumuzun gelişmesi için yetişmiş mezun gençlerimize kapılarını açmıştı. Bu konuda rahmetli Bakan Fikret Ünlü’nün büyük gayreti vardı. Sonra, bu güzellik partizan kayırmaları sonunda, Spor Akademisi mezunları kenarda kaldı. Oysa... Ülkemizde halen 81 Üniversitemizde Spor Akademileri bulunuyor. Bu rakama ilaveten, bir de spor liseleri kuruldu. Bu gençlerimiz 75 spor lisesinde gelecekte Türk sporuna yararlı olmak için okuyorlar. Elbette Spor Akademisi ve Spor Liselerinin tüm mezunlarına devlet kucak açamaz. Ama, bu gençlerimizin hiç değilse bir kısmına sahip olup, teşkilata çöreklenen alaylılardan farklı bir yere konulması görüşündeyim. REKORA KOŞAN TEKNİK ADAM TFF 1. Lig’de şampiyonluğun en büyük adaylarından Hatayspor’un Teknik Direktörü 50 yaşındaki Mehmet Altıparmak, üst üste 3. şampiyonluğuna koşuyor. Mehmet Altıparmak; 2017-2018 sezonunda Erzurumspor’u, 2018-2019 sezonunda Gaziantep FK’yı Süper Lig’e taşıdı. Altıparmak TFF 1. Lig’de son 3 haftaya girilirken Hatayspor, Erzurumspor’un önünde liderlik koltuğunda oturuyor Yani, Hatayspor’un teknik patronu Mehmet Altıparmak başarılarıyla gündemimize oturdu. Hem de bileğinin hakkı ile. ÇORUM’A VAR, ANKARA’YA YOK Sonunda 3’ncvü ligde yer alan Çorum’da modern bir stada kavuşacak. Çorum Belediyesinin kendi bütçesinden yaklaşık 160 milyon lira yatırımla inşa ettiği yeni stadyum,15 bin kişilik kapasiteye sahip. Tribün koltukları, aydınlatma ve skorbord montajının tamamlandığı stadın zemini ise alttan elektrikli ısıtmalı sisteme sahip Genişliği 68 metre, uzunluğu ise 110 metre olan sahanın çimleri Sakarya`dan getirilen stadyumun, 25’i engelli olmak üzere 1061 araçlık park alanı bulunuyor. Bu stat kısa süre sonra Çorumluların hizmetinde olacak. Biz, tekerlememizi söylemeye devam edelim. Çorum’a da var, Başkent Ankara’ya yok. BİR VEFA ADAMINI KAYBETTİK [caption id="attachment_187414" align="alignright" width="354"] Doğan Taşdelen[/caption] Doğan Taşdelen’i çok kişi Çankaya Belediye Başkanlığından tanır. Oysa... Ben Beden Terbiyesi Ankara Müdür yardımcılığından beri tanırım. O tanışmamız, bugünlere kadar devam etti. Spor adamıydı ve sevecendi. Bodrum’da geçirdiği kalp krizi sonunda vefat etti. Dostum Doğan Taşdelen bugün Kocatepe Camiinde son yolculuğuna gönderilecek. Dediğim gibi, yiğit bir dostumu kaybettim. Taşdelen ailesine baş sağlığı dilerim. Unutulmayanlar / MUSA CİMİLLİ Ankaragücü’nde herkes gitti, ancak birtek o kaldı. Aslen Erzurumlu olan ve 7 yaşından bu yana Başkent’te ve Ankaragücü’nde hayatını sürdüren 63 yaşındaki Musa Cimilli, Ankaragücü’ne çaycı olarak girdikten sonra, sayısız, futbolcu, teknik adam, Başkan ve yöneticilerle çalıştı. Halen malzemeci olarak bu kulüpte görevine devam ediyor. Kampların neşe kaynağı da olan Musa Cimilli Ankaragücü’nün 1988-89 sezonunda aldığı Türkiye Kupasının en mutlu kişisiydi. Herkesin sevdiği bu Ankaragücü sevdalısı 1988-89 döneminde Milli takımda da görev yaptı. Vefakar insan Musa Cimilli’nin 3 çocuğu bulunuyor. 65 YILLIK TUTKU Buz patenine 1956'da Ankara Gençlik Parkı'nın donan havuzunda başlayan Fehmi Tekelioğlu, evde geçirdiği zamanları Türkiye'nin buz pateni tarihine ışık tutacak fotoğraf ve bilgileri arşivleyerek değerlendiriyor. 1967 yılında Türkiye'de ilk buz pateni kulübünü kuran 74 yaşındaki Tekelioğlu, yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle evinde geçirdiği günlerde, bu hasretini tekerlekli patenle gerçekleştiriyor. Uzun yıllar devam ettirdiği buz pateni eğitmenliğinde bu sporu geniş bir kitleye öğreten Tekelioğlu, "Salgın nedeniyle evde kalmak durumundayım, şu an buz pateni yapamıyorum ama buz pateninin geçmişini araştırıyorum. Yıllardan beri hatıraları yazmayı düşünüyordum. Şubat ayında Çayyolu Gordion Buz Pateni Kulübünün öğrencilerine verdiğim derste, aklıma güzel bir fikir geldi; Instagram hesabı açtım" diye haykırıyor. Böylesine spor sevdalısı karşısında ancak mutluluk duyarım. Doğru söze ne denir? Ağaçlar ne kadar yüksek olursa olsun, yaprakları yine de yere dökülür. ÇİN SÖZÜ