Moda Tasarımcısı Esin Derin Aydemir, dünyayı en çok kirleten endüstrilerden biri olan tekstil kapitalizmine direnerek ekolojik dengeye destek oluyor. Vintage ürünlerle çeşitli koleksiyonlar yaratarak hem dönem ruhunu yansıtan ürünleri tanıtıyor hem de geri dönüşüme katkı sağlıyor. “Düşlerimde Yıldızlar” koleksiyonunda 40’lar 50’ler 60’lar ve daha birçok dönemden ürünler yer alıyor. Aydemir, düşlerindeki yıldızları anlattı
CEMRE POLAT/ANKARA- Moda Tasarımcısı Esin Derin Aydemir, 40’lar, 50’ler, 60’lar ve daha birçok döneme ait vintage ürünlerden koleksiyonlar oluşturarak dünyayı en çok kirleten endüstrilerden biri olan tekstil kapitalizmine direniyor ve ekolojik dengeye destek oluyor. “Düşlerimde Yıldızlar” adlı koleksiyonda her bir ürün, dünyaca ünlü kadın yıldızların isimleriyle sınıflandırılıyor. Aydemir, bu projeyle hem dönem ruhunu yansıtan ürünleri tanıtıyor hem de geri dönüşüme katkı sağlıyor. “Düşlerimde Yıldızlar” koleksiyonunda 60’lar 70’ler 80’ler ve daha birçok dönemden ürünler yer alıyor. Geçmiş dönemlerin kıyafet, ayakkabı, çanta ve aksesuarlarından oluşan koleksiyonda ayrıca her ürün için yakıştırılan Elizabeth Taylor, Audrey Hepburn, Sophia Loren, Frida Kahlo, Greta Garbo, Grace Kelly gibi isimler yer alıyor. Koleksiyon, bu yönüyle benzerlerinden ayrılıyor. Aydemir, “Esin’den” markasını ve düşlerindeki yıldızları anlattı.
[caption id="attachment_267231" align="alignright" width="287"]
Moda Tasarımcısı Esin Derin Aydemir[/caption]
Aydemir: “Her şey, doğaya verdiğimiz zararı anlamakla başladı”
Günümüzde gittikçe artan alışveriş çılgınlığına karşı koymak için neler yapılabileceğine dair fikir yürüten Esin Derin Aydemir, değişime kendinden başladığını anlattı. Ekolojik dengeyi korumak için geri dönüşümün desteklenmesi gerektiğini düşünen Aydemir, “Esin’den” markasını ve koleksiyon sürecini anlattı. Aydemir konuşmasında, “Her şey, doğaya verdiğimiz zararların farkına varmakla başladı. ‘Dur, Esin’ dedim. Kendimi ne kadar toparlarsam, sonu o kadar mutluluğa varacaktı. Alışveriş hastalıkları çok sağlıksızdı, düzeltilmesi gereken şeyler vardı. ‘Esin’den’ markası, ‘Bir şey yapmalıyım’ düşüncesi sayesinde doğdu. Geri dönüşümün yaygınlaşmaya başladığını fark ettiğimizde ‘biz de bir tuğla koyalım’ dedik ve bu koleksiyonu oluşturduk. Koleksiyonda, geçmiş yılların dönem çantaları, ayakkabıları, eldivenleri, broşları, şalları ve kürkler var. Ayrıca her bir ürünü, onlara yakıştırdığım ünlülerin isimleriyle adlandırdım. Bu sayede her bir elbise, çanta, ayakkabı ve aksesuar, yıldızların isimleriyle can buldu” sözlerine yer verdi.
“Rafa kaldırdıklarımızı işe yarar hale getirmeliydim”
Moda tasarımcılığını içinde yaşadığımız dünyayı ve doğayı koruyarak yapan Aydemir, antika ve vintage ürünleri çok sevdiğini, geçmiş dönem ruhlarından çok etkilendiğini anlattı. Markanın ve koleksiyonun da bu sayede geliştiğini aktaran Aydemir, “Eskiye olan sıkı tutkum, modaya düşkünlüğüm; çanta ve ayakkabı hayranlığım, beni bu kapıda karşıladı. Sahip olduklarımızı, rafa kaldırdıklarımızı işe yarar hale getirmeliydim. Eskileri her zaman çok sevdim. O dönemleri düşününce, 40’larda ince naylon çorabın çıkışı, bordo ruj; renk renk elbiseler, danteller, tüller… 50’lerdeki şapkalar, eldivenler; puantiye, trendy, kürkler, etoller, mücevherin yaygınlaşması… 60’larda hala terziler vardı. Haute Couture kalitesi baş tacıydı. Kumaşların çeşitlenmesi, çiçekli desenler, kolyeler ve şapkalara devam… O dönem, ayakkabılarda beyaz renk öne çıkmıştı -ki biz de koleksiyonumuza ekledik. 50 model beyaz pabuç, beyaz etollere broşlar da katılmıştı. Biz de birkaç görsel kullandık. 60’lar için çantalar henüz küçük ve kısa saplıydı. 70’lerde bohem, hippi; asil, arabesk ve feminenlik karışmıştı. Wrap elbise tasarımı bomba etkisi yaratmıştı. Diane von Fürstenberg, klasik ve zamansızdı. Hala kullanımda olan bir parçadır” dedi.
“Modanın dünyayı kirleten 2’nci endüstri olduğunu bilmek, ekolojik bilince yaklaşmayı sağlıyor”
Stili, tarzı ve güzelliği yaşatırken doğayı öldürmemek gerektiğini savunan Aydemir, tekstil ürünlerinin kapitalizmi en çok besleyen ürünler olduğunu ve moda endüstrisinin dünyayı kirlettiğini bilmek gerektiğini aktardı. Koleksiyonunu “rengarenk, ışıltılı ve parlak; etkili, yüksek doz klasik parçalar” şeklinde tanımlayan Aydemir, “Onlar, ruhu ve hikayesi olan; romantik, gösterişli ve beni çok mutlu eden bebekler. İleriye yönelik planlarım, hedeflerim var. İlerleyen zamanlarda gecelik, sabahlık ve ev eşyaları parçalarını da bir araya getirmeyi düşünüyorum. Dönem ürünleri toplamak, onlarla çalışmak, onları incelemek çok özel. Tarihi, sanat tarihini seviyor olmak benim avantajım. Ürünlerimize ulaşmak isteyenler, çantalarımızı, eldivenlerimizi ve broşlarımızı Kafa Vintage’de bulabilirler. Yine elbiselerimizi de oraya göndermeyi düşünüyoruz. Ayrıca ‘Esinden Vintage New’ adıyla Instagram hesabımız üzerinden de bize ulaşabilirler. Çok özel bulduğum, bana uğur getirdiğini düşündüğüm parçalarım var. Örneğin: sevgili Müzisyen Ferit Alnar’ın eşi Sevin Alnar’ın kürk etolü ve yılan derisi çantası benim için çok özeller. Moda olan her şeyin temelinde geçmişin stil sahibi parçaları olduğunu düşününce, ekolojik bilince de katkıda bulunduğu için iyi giyinmek ilişkisi ve vintage ürünlere yönelim, çok havalı görünüyor. Modanın dünyayı kirleten 2’nci endüstri olduğunu atlamadan bu bilince yaklaşmak daha kolay oluyor” sözlerini aktardı.
