Her yıl 14 Mayıs, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de toprağı işleyen, üretimi omuzlayan, tarımın bel kemiği olan çiftçilerin günü olarak, Dünya Çiftçiler Günü adıyla kutlanıyor.

Ancak bu özel gün, çiftçiler için yalnızca bir kutlama değil; aynı zamanda üreticilerin sesini duyurma, yaşadıkları sorunlara dikkat çekme fırsatı olarak da görülüyor. Türkiye’de son yıllarda tarım sektöründe yaşanan ekonomik dalgalanmalar, sürekli artan girdi maliyetleri, kuraklık ve iklim değişikliği gibi etkenler, çiftçilerin üretimden uzaklaşmasına neden oluyor. Bununla birlikte, mazot, gübre ve tarım ilacı gibi temel girdilerdeki fiyat artışları karşısında, ürün fiyatlarının yerinde sayması da çiftçileri zor durumda bırakıyor.

Hilvan Ziraat Odası Başkanı Hikmet İpar ve Şanlıurfa'daki Balkı köyünde çiftçilik yapan yönetim kurulu üyesi Mehmet Çetin, çiftçilerin taleplerini ve sorunlarını 24 Saat'e anlattı.

Birbiri ardına gelen afetlerin çiftçileri zor durumda bıraktığını vurgulayan İpar, "2025 yılında ürününü dahi borçlanarak eken çiftçi, bu yıl da ürününü kaldıramazsa borcunu ödeyemeyecek. Bu nedenle devletimizden net bir talebimiz var: Tarımsal borçların faizsiz olarak en az üç yıl ertelenmesi gerekiyor. Çünkü çiftçi bir yıl ürün alamadığında ya da büyük zarar yaşadığında, kendini toparlaması ortalama üç yılı buluyor" dedi.

"Bölgede ciddi bir rekolte düşüşü bekleniyor"

Bu yıl Urfa’da adeta bir 'afetler zinciri' yaşandığının altını çizen İpar, eylül ayında başlayan ekim döneminde tohumların toprakla buluşturulduğunu belirtti. Ancak bu süreçten sonra bölgede yeterli yağışın gerçekleşmediğini, tohumların çimlenmesi için gerekli nemin sağlanamadığını söyleyen İpar, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kış mevsiminin ortasında bile kuraklık devam etti. Daha sonra gelen sınırlı yağışlarla tohumlar az da olsa yeşerdi ancak beklenen çıkışlar olmadı, istenilen verim sağlanamadı. Yine de umutluyduk, bahar yağmurlarıyla bitkiler kardeşlenebilirdi.

Ancak bu kez de don felaketi yaşandı. Türkiye genelinde 65 ili etkileyen don, Urfa’yı da vurdu. Tarladaki tüm ürünler dondan olumsuz etkilendi. Yağmur beklerken bazı ilçelerimizde dolu yağdı, ürünlere ciddi zarar verdi. Kuraklık da hala devam ediyor. Özellikle kuru arazilerde arpa ve mercimek neredeyse tamamen tarlada kaldı. Buğdayın ise yaklaşık yüzde 25’i zarar gördü. Bu yıl bölgede ciddi bir rekolte düşüşü bekleniyor.

Afetler birbiri ardına gelirken, çiftçi zor durumda kaldı. 2025 yılı ürününü dahi borçlanarak eken çiftçi, bu yıl da ürününü kaldıramazsa borcunu ödeyemeyecek. Bu nedenle devletimizden net bir talebimiz var: Tarımsal borçların faizsiz olarak en az üç yıl ertelenmesi gerekiyor. Çünkü çiftçi bir yıl ürün alamadığında ya da büyük zarar yaşadığında, kendini toparlaması ortalama üç yılı buluyor."

"Çiftçilere özel, kolay erişilebilir yeni bir kredi desteği sağlanmalı"

Öte yandan, ilk yıl ürününü satamayan çiftçilerin ertesi yıl yeniden borçlanarak ekim yaptığını kaydeden İpar, çiftçinin elde ettiği gelirin ancak borcunu kapatmaya yettiğine dikkat çekti.

İpar, yaşamlarını sürdürebilmek için de borçlanmak zorunda kaldıklarını ekleyerek, şu ifadeleri kullandı:

"Gerçek anlamda nefes alabilmeleri üçüncü yılın sonuna denk geliyor. Tabii bu süreçte yeniden bir felaket yaşanmazsa.

Çiftçinin bugün elinde ne üretim yapacak imkan ne de sermaye kaldı. Tarlasına tekrar ekim yapabilmesi için mutlaka maddi desteğe ihtiyacı var. Tohum desteğinin yanı sıra çiftçilere özel, kolay erişilebilir yeni bir kredi desteği sağlanmalı. Aksi halde köyden kente göçler daha da artar. Bu yaralar sarılmazsa kırsal alanlar hızla boşalır ve tarımsal üretim daha da büyük tehlike altına girer."

Çiftçi Çetin: En büyük masraf kalemi 'ilaçlar'

Çiftçiliğin dede mesleği olduğunu söyleyen Çiftçi Mehmet Çetin ise tek geçim kaynağının bu iş olduğunu belirtti. Ancak son yıllarda en çok zorlandıkları konuların başında girdi maliyetlerinin geldiğini ifade eden Çetin, şunları kaydetti:

"Elektrik faturaları bizi mahvetti. Bu yıl ise kuraklık çok ciddi şekilde etkiledi. İlçemiz Hilvan’da kuraklık bu yıl zirveye ulaştı. Bin 500 dönümlük bir arazim var. Bunun 100 dönümünde fıstık, geri kalanında mercimek, buğday ve arpa ekiyorum. Ancak bu ürünler kuraklıktan büyük zarar gördü. Asıl sorunumuz girdi maliyetleri. Son iki yıldır maliyetler kontrolsüz şekilde artıyor ama ürün fiyatları yerinde sayıyor. En büyük masraf kalemi artık gübre ya da mazot değil; ilaçlar. Mazot, gübre ve ilaç çiftçinin üretimde vazgeçilmezi ama hepsi artık çok pahalı."

Yurt dışı üretici fiyatlarında yıllık artış yüzde 25’i aştı
Yurt dışı üretici fiyatlarında yıllık artış yüzde 25’i aştı
İçeriği Görüntüle

"Böyle giderse çiftçiler önümüzdeki yıl ekim yapamayacak"

Bununla birlikte, devlet desteklerine ilişkin de konuşan Çetin, desteklerden yararlandıklarını fakat bu desteklerin girdi maliyetlerinin yanında çok yetersiz kaldığını ekledi. Desteklerin giderlerlerin yüzde 20’sini bile karşılamadığını kaydeden Çetin, sözlerine şöyle son verdi:

"Üstelik kuraklık nedeniyle çiftçi zaten tükenmiş durumda. Bu şekilde devam ederse, önümüzdeki yıl birçok kişi ekim yapamayacak. Zor bir sezon geçiriyoruz. Bütün çiftçi kardeşlerimin Dünya Çiftçiler Günü’nü kutluyorum. Devletimizden özellikle kuraklığa karşı ciddi bir destek bekliyoruz. Hilvan’ı da Türkiye’yi de iyi biliyorum; böyle giderse çiftçilerin yüzde 80’i önümüzdeki yıl ekim yapamayacak. Girdi fiyatları çok yüksek, artmaya da devam ediyor. Çiftçilik en sevdiğim meslekti ama ben bile soğumaya başladım. Bölgemizde yazın sıcaklıklar 50 dereceyi buluyor, çiftçi bu sıcakta tarlada çalışıyor. Zor ve değerli bir iş."

📌 2024’te Çiftçilerin Karşılaştığı Sorunlar ve Verilen Destekler

  • Mazot ve gübre desteği arttı: Tarım ve Orman Bakanlığı, 2024 yılında mazot ve gübre desteklerini yüzde 30 oranında artırdı. Ödemeler, çiftçilerin TCKN'sine göre Ziraat Bankası kartlarına yüklendi.

  • Elektrik borcu nedeniyle sulama sorunları yaşandı: Şanlıurfa başta olmak üzere birçok ilde çiftçiler, DEDAŞ ile yaşanan borç krizinden dolayı sulama sezonuna geç başladı. Bazı bölgelerde elektrik kesintileri devam etti.

  • Tarım Kredi Kooperatifleri faiz indirimi uyguladı: Çiftçilere verilen tarımsal kredilerde faiz oranı yüzde 9’a kadar indirildi. Ancak krediye ulaşımda hâlâ sıkıntı yaşandığı belirtildi.

  • Kuraklık ve dolu zararı arttı: İlkbahar aylarında meydana gelen kuraklık ve ani dolu yağışları, özellikle buğday ve arpa üretiminde verim kaybına yol açtı. TARSİM ödemeleri gündeme geldi.
  • Çiftçi sayısı azalmaya devam etti: TÜİK verilerine göre, kayıtlı çiftçi sayısı 2024'te bir önceki yıla göre yüzde 7 azaldı. Gençlerin tarımdan uzaklaştığı gözlemlendi.
  • Yeni tarım destek modeli gündeme geldi: Bakanlık, 2025 yılı itibarıyla geçerli olacak şekilde ‘havza bazlı üretim destek modeli’ni kamuoyuyla paylaştı. Model, stratejik ürünlere öncelik verecek.

Muhabir: Esin Özdemir