Lüks mobilya markası QZENS Furniture, İnisiyatifsizler Sanat Platformu iş birliğiyle sanatı tasarımla buluşturan yeni kolektifini Ankara Beytepe’de hayata geçirdi. Açılış gecesinde İtalyan tasarımcılar ve yerli sanatçılar aynı sahnede buluştu.
Sanatı teknolojiyle buluşturan, zarafet ve özgünlüğü odağına alan QZENS Furniture, 25 Haziran’da tasarım profesyonellerine özel deneyimsel bir açılış gecesi düzenledi.
“Zamansız çizgiler, İtalyan zarafeti ve sanatın bir arada” olduğu gecede, İtalyan tasarımcıların ürünleriyle birlikte İnisiyatifsizler Sanat Platformu’ndan Sibel Ünalan, Süleyman Dodi Dündar, Talat Ayhan, Kadir Öztoprak, Oktay Ünalan, Baran Kamiloğlu, Aslı Uğurlu olmak üzere yedi sanatçının çalışmaları sergilendi.
Ankara Beytepe’deki mağaza alanında gerçekleşen buluşma, sadece bir sergileme değil; süreç odaklı bir sanat kolektifinin de başlangıcı niteliğinde.
QZENS, modern üretim teknolojilerini zanaatkârlığın ustalığıyla birleştirerek tasarladığı özelleştirilebilir mobilyalarla, sanat ve tasarım disiplinleri arasında yeni ortaklıklar kurmayı hedefliyor. Uluslararası ödüllü markanın bu yeni adımı, farklı disiplinlerden bağımsız yaratıcıları bir araya getirerek sürdürülebilir bir sergileme ve üretim platformu sunuyor.
“Değer Üretmek Ancak Değerlerine Bağlı Olmakla Mümkün Oluyor”
QZENS Furniture’ın kurucu ortağı ve baş tasarımcısı Yılmaz Doğan, açılış konuşmasında markanın 23 yıllık serüvenine dönerek, sıfır sermaye ve kiralık makinelerle başladıkları ilk günleri şöyle anlattı:
"2002 yılında kuzenim İbrahim ile birlikte sıfır sermaye ve kiralık makineler kullanarak, sadece iki kişi üreterek başladığımız yolculuk ki reel anlamda sıfır sermaye. İlk işimizin avansıyla aldığımız yongalam levhaları, hamal parası vermemek için sırtımızda traktöre yükleyip, üretimi gerçekleştirdiğimiz atölyeye o traktörün arkasında gittiğimiz günlerden bahsediyorum.
Ağustos sıcağında bisiklet ile Siteler’in bir ucundan diğer ucuna malzeme almaya gittiğimiz terli ve gerçek bir yokluktan bahsediyorum. 'Üniversiteyi okudunuz da bir halt olmadınız Siteler’emi geldiniz' diyen hayal kırıklığı ile dolu bir yokluktan bahsediyorum. Sabahlara kadar çalışıp talaşlıkta bir-iki saat yattığımız bir poğaça ile devam ettiğimiz bir yoksunluğu anlatmaya çalışıyorum. Değer üretmek ancak değerlerine bağlı olmakla mümkün oluyor. Tabi bu sebeple iki kez batmış olmak ve vazgeçmeyip tekrar ayağa kalkmak da bu yolculuğun ayrı bir cabası."
"En Büyük Sermayemiz Tutkumuz"
Doğan, maddi kayıpların telafi edilebileceğini ancak tutkudan doğan manevi sermayenin bir marka için asıl değer olduğunu vurgulayarak “23 yılda hiç eksilmeyen, aksine büyüyen en büyük sermayemiz: TUTKUMUZ. Size yüzlerce özel işi ya da aldığımız ödülleri anlatmıyorum. Çünkü bizi biz yapan tek şey bu tutku" ifadelerini kullandı.
"Bu, Kolektif Tasarım Bilincine Dayanan, Çok Disiplinli Bir Kültür Yaratma Yolculuğu"
Yılmaz Doğan, markanın bugünkü güçlü yapısına kavuşmasında rol oynayan ekip arkadaşlarını anarak şunları kaydetti;
“İki kuzenle başlayan yolculuğumuz, bugün Yusuf Bey’in perakende vizyonuyla büyüyor. Milano ofisimizde yaratıcı yönetmenliğimizi üstlenen Hakan Bey’den üretim ustalarımıza, teknik ofisimize, basın danışmanımıza kadar her biri kendi alanında tek kişilik birer ordu.”
İnisiyatifsizler Sanat Platformu ile kurdukları kolektif yapıya değinerek multidisipliner tasarım kültürünün önemine dikkat çeken Doğan, “İnisiyatifsizler, yolumuzun kesiştiği en özel insanlar. Bugün burada duvarlarda gördüğünüz bütün eserlerin sahipleri, kollektif ve çok disiplinli yaklaşımımızın en güzel yansımaları. Bugün burada, mobilya ile sanatın tüm dallarını entegre edeceğimiz bir yapının temellerini atıyoruz. Bu, kolektif tasarım bilincine dayanan, çok disiplinli bir kültür yaratma yolculuğu" dedi.
"QZENS: Bir Marka, Üç Boyut"
Konuşmanın sonunda markanın üç temel ayağını da tanımlayan Yılmaz Doğan, QZENS’in neyi temsil ettiğini şu sözlerle açıkladı:
"Furniture: Geçmişimiz, ellerimizle yoğurduğumuz gelenek, Design, Bugünkü dilimiz, fikirlerimizin dışa vurumu ve Art, Geleceğimiz, düşüncenin ve kolektif bilincin evi. Sanatın, zanaatin ve tasarımın aynı masada konuşulduğu bir ütopya kurmak için çıktığımız bir yolculuk."
"Bu Geceyi Bir Açılış Olarak Değil, Bir Davet, Bir Başlangıç Olarak Görün"
Doğan, katılımcılara şu sözlerle seslendi,
"İşte biz tutkudan bir marka doğurduk. Ve şimdi sizleri o markanın birer parçası olmaya davet ediyorum. Çünkü hayaller paylaştıkça büyür ve biz bu hayali hep birlikte taşıyacağız. Bu geceyi bir açılış olarak değil, bir davet, bir başlangıç olarak görün."
Gece, Tuba Lüleci Alaçam'ın DJ Performansı ile sonlandı.
