Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) dört partinin katılımıyla kurulan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu, ek süre almadan çalışmalarını tamamlayacak. Komisyon Başkanvekili ve AK Parti İstanbul Milletvekili Belma Satır, komisyon olarak çalışmalarına verimli şekilde devam ettiklerini belirterek, ilgili kurumlardan istedikleri bilgilerin gelmeye başladığını, bunların da hem üyeler hem de uzmanlar tarafından incelendiğini anlattı. Komisyonun CHP'li üyelerinin çalışmalara etkin katılmadığını ifade eden Satır, "İstanbul'da bazı kurum ve kuruluşlara yaptığımız ziyaretlere CHP'nin Komisyon üyeleri katılmadı. Komisyona bilgi almak için davet ettiğimiz bazı konuşmacıları da dinlemiyorlar. Eski Cumhurbaşkanları Ahmet Necdet Sezer ve Abdullah Gül ile eski Başbakanlar Tansu Çiller, Mesut Yılmaz ve Ahmet Davutoğlu'na soruların yazılı sorulmasına karar verdik. Biz kendilerine sorularımızı gönderdik. Ancak iki kez süre uzatımı yapılmasına rağmen CHP'li üyeler soru sormadı. Oysa Komisyon kurulması için CHP de önerge verdi. Bu CHP için bir handikaptır." diye konuştu. Komisyonun verimli olması için her alanda ve süreçte katkı verilmesi gereğine işaret eden Satır, CHP'nin, "Benim istediğim yapılırsa, komisyon verimli olur yoksa verimli olmaz." yaklaşımının karşılığı olmayan, kısır siyasi söylemden öteye geçmediğini savundu. Satır, "Katkı sunmadıkları gibi yaptıkları eleştirileri de çok mantıklı bulmuyorum." değerlendirmesinde bulundu.Darbenin tüm ülkeye ve siyasi hareketlere karşı yapıldığını aktaran Satır, bu nedenle komisyonda yer almanın ve katkı sunmanın önemi ve değeri olduğunu, tüm üyelerin canla başla çalışması gerektiğini bildirdi. Komisyonun çalışma süresinin 3 Ocak'ta sona ereceğini hatırlatan Satır, kalan zamanda işin mali boyutu ve sivil toplum boyutuyla ilgili çalışma yapacaklarını kaydetti. İşin ciddi bir ekonomik boyutu olduğuna dikkati çeken Satır, "FETÖ, kendilerine himmet adı altında haraç vermeyen çeşitli şirketler hakkında da kötülemede bulundu. Bunun örneklerini 17-25 Aralık'tan sonra çok gördük. 15 Temmuz'dan sonra TMSF'ye devredilen şirketlerin bilançolarına baktığımızda işin ekonomik boyutunun ne kadar büyük olduğunu görüyoruz." diye konuştu.