Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF), Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 2 Mayıs 2025 tarihli hutbesine tepki gösterdi.

TKDF Başkanı Canan Güllü tarafından yapılan açıklamada, hutbede yer alan “Kadın erkek arkadaşlığı kişileri zinaya sürükler” ifadesinin, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda güvence altına alınan laiklik ilkesine açıkça aykırı olduğu vurgulandı.

"Anayasanın 10. Maddesinde Yer Alan Eşitlik iİkesini İhlal Ediyor"

Güllü, şu ifadelerle hutbeye tepki gösterdi;

"Bu beyan hem Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 2. maddesinde güvence altına alınan laiklik ilkesine, hem de kurumun kendi varlık sebebine aykırıdır.

Anayasamızda Devletin dini kurallara göre değil, hukuk kurallarına göre yönetilmesi esastır.

Kamusal görev yürüten bir kurumun, bireylerin özel hayatına, arkadaşlık ilişkilerine ve medeni tercihlerine dini hükümle müdahale etmesi kabul edilemez.

Bu beyan Anayasanın 10. Maddesinde yer alan eşitlik ilkesini ihlal ederek kadın ve erkeğin eşit yurttaşlık hakkını hedef almaktadır. Kadın ile erkeğin yalnızca cinsellik üzerinden tariflenmesi, toplumsal cinsiyet eşitliğini hedef almakta, cinsiyetler arası sağlıklı sosyal ilişkileri “günah” ya da “suç” olarak kodlayan bu dil, yalnızca çağ dışı değil, aynı zamanda tehlikelidir"

"Bu Tür Açıklamalar Genç Kadınları Hedef Haline Getirmektedir"

Güllü, bu tür söylemlerin yalnızca kadınları hedef almakla kalmayıp, gençlerin sosyal hayatını baskı altına aldığı, şiddeti körüklediği ve toplumu kutuplaştırdığı ifade ederek şöyle konuştu;

"Bu yaklaşım, kadınları ötekileştirir, şiddeti körükler ve genç kuşakları baskı altına alır. Atatürk’ün Diyanet’i kurarken ortaya koyduğu toplumu çağdaşlık, akıl ve bilimle aydınlatma vizyonunu yok saymaktadır. Diyanet, Atatürk’ün mirasına sadakat göstermek yerine, halkın yaşam tarzına müdahale eden ve özellikle kadınları hedef gösteren söylemlerle anayasal suç işlemeye devam etmektedir.

Toplumu kutuplaştıran, arkadaşlık, dostluk ve sosyal dayanışma gibi temel insani ilişkileri karalayan bu tür açıklamalar, genç kadınların kamusal alandaki varlığına yönelik tehdit oluşturmaktadır. Bu tür açıklamalar halkı kin ve ayrımcılığa teşvik etmekte, özellikle genç kadınları hedef haline getirmektedir"

"Diyanet İşleri Başkanlığı’nı Kamuoyundan Açıkça Özür Dilemeye Çağırıyoruz"

Güllü ayrıca, Diyanet’in cemaat diliyle değil, Cumhuriyet diliyle konuşması gerektiğini vurgulayarak Diyanet’i anayasal sınırlarına dönmeye, kadınları ve gençleri töhmet altında bırakmayı durdurmaya ve kamuoyuna açıkça özür dilemeye çağırdı.

Güllü, şunları kaydetti;

"Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu olarak açıkça ifade ediyoruz;

Biz kadınlar, şiddetle, karanlıkla ve dayatmayla değil; özgürlükle, eşitlikle ve laiklikle yaşamakta ısrarcıyız. Kadın ve erkeğin eşit, özgür ve dostça bir toplum inşa etmesi; bu ülkenin geleceği ve Cumhuriyetin bekası için elzemdir.

Bizler, bu hutbede yer alan ifadeyi yalnızca bir fikir beyanı olarak değil, laik devlet düzenine açık bir saldırı olarak değerlendiriyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığı’nı, anayasal sınırlarına, kuruluş ilkelerine ve toplumsal sorumluluğuna geri dönmeye; kadınların ve gençlerin yaşam hakkına ve özgürlüklerine saygı göstermeye çağırıyoruz.

Kadınların, gençlerin ve tüm yurttaşların arkadaşlık ilişkileri üzerinden ahlaksızlıkla yaftalanmasını reddediyoruz. Diyanet, anayasal bir kurum gibi davranmalı; cemaat diliyle değil, Cumhuriyet diliyle konuşmalıdır.

Diyanet İşleri Başkanlığı’nı, anayasal görev sınırlarına dönmeye, gençleri ve kadınları töhmet altında bırakmayı durdurmaya ve bu hutbeye ilişkin kamuoyundan açıkça özür dilemeye çağırıyoruz.

Gazeteci İsmail Saymaz'ın ev hapsi 56. gününde kaldırıldı!
Gazeteci İsmail Saymaz'ın ev hapsi 56. gününde kaldırıldı!
İçeriği Görüntüle

Laik Cumhuriyet ilkelerine sadakat, hepimizin ortak sorumluluğudur."

Editör: Nur Yıldız