Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Industrial and Commercial Bank of China Limited'in (ICBC) Türkiye'deki yatırımının çok önemli olduğunu belirterek, "Bundan sonraki adım, bir Türk bankasının Çin'de lisans alıp, Çin'de faaliyete başlaması. İlgilenen birkaç bankanın olduğunu ben biliyorum" dedi. Babacan, ICBC'nin, Tekstil Bankası AŞ'nin çoğunluk hisselerini bünyesine dahil ederek Türkiye'ye gelişi dolayısıyla gerçekleştirilen kutlama seremonisine katıldı. Törenin kapanış konuşmasını yapan Babacan, Türkiye ile Çin arasındaki ilişkilerin son 10 yılda aldığı yeni şeklin kendilerini çok memnun ettiğini ifade ederek, iki ülke arasındaki siyasi ilişkilerin çok iyi noktaya geldiğini, yakın bir diyaloğun söz konusu olduğunu söyledi. İki ülke arasında pek çok alanda iş birliği yapıldığına dikkati çeken Babacan, şunları kaydetti: "Her şeyden önemlisi bu süre içinde biz karşılıklı güveni tuğla tuğla inşa ediyoruz. Güven olduktan sonra her şey kolaylaşıyor ve ilişkilerimizin bundan sonraki temelini bu güven kavramı üzerine oturtuyoruz. Türkiye ile Çin arasındaki ticaret hacmi de hızla arttı ve artıyor. Her ne kadar açık çok büyükse de Türkiye'nin aleyhine ciddi bir ticaret açığı olsa da Çin yine de bizim önemli bir ticaret ortağımız." Babacan konuşmasında Çin Halk Cumhuriyeti ile Türkiye'nin uluslararası platformlardaki çalışmalarına da değindi. İki ülkenin de G20 üyesi olduğunu anımsatan Babacan, şu an Türkiye'nin Dönem Başkanlığı yaptığı G20'ye önümüzdeki sene de Çin'in Dönem Başkanlığı yapacağını hatırlattı. Her kademede Çin ile iş birliği içinde olunduğuna işaret eden Babacan, Çin'in ekonomik ve büyüme modelinde zaman içinde gerçekleşen evrimin son derece isabetli olduğu değerlendirmesinde bulundu. Ekonomik ve sosyal olarak sürdürülebilir bir büyüme modelini Çin'in uygulamaya başladığını dile getiren Babacan, bu yeni modelin Çin Halk Cumhuriyeti için çok güzel sonuçlar getireceğini kaydetti. Ali Babacan, iki ülke arasındaki ilişkilerin, Türkiye'nin bölgede artan rolü nedeniyle de ayrı bir önem kazandığına vurgu yaparak, pek çok Çin Halk Cumhuriyeti kökenli firmanın Türkiye'yi Avrupa pazarları için giriş kapısı olarak kabul ettiğini, burada yapacakları yatırımların Gümrük Birliği sebebiyle AB ülkesinde yatırım yaparcasına, Avrupa'nın dört bir yanına ulaşabildiğini anlattı. - "Türkiye'deki bu yatırım çok önemli" Türkiye ile Çin arasında finans konusunda ciddi bir potansiyel olduğuna dikkati çeken Babacan, konuşmasına şöyle devam etti: "Biz hep Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'e ve Çin Başbakanı Li Keqiang'e şunu söyledik, 'Bizim ticaret açığımız var, bu açığı Türkiye'den Çin'e daha fazla mal satarak kapatmamız zor ama en azından Çin'den Türkiye'ye olacak finansman hareketleriyle döviz dengesini sağlamak için özel gayret gösterelim.' Bunun için de her iki tarafta güzel bir gayret var. Bugünkü tören, bunun güzel bir örneği. ICBC Çin'in en önemli bankalarından biri. Türkiye'deki bu yatırım çok çok önemli. Özellikle özel sektörün yatırımları açısından, kamunun altyapı yatırımlarının kamu-özel ortaklığı yoluyla finansmanı açısından Türkiye'de çok önemli bir imkan var." Başbakan Yardımcısı Babacan, Çin firmalarının Türkiye'de yapacağı taahhüt işleri açısından da kurulu bir bankanın olmasının ayrı fırsat ve imkanlar sunacağını belirterek, G20 gündeminde özel bir çalışma alanı olarak kabul edilen kapsayıcılık, uygulama ve yatırımlar konularına değindi. Türkiye'nin kamu borcu ve bütçe açığı anlamında dünya standartlarına göre çok iyi yerlerde olduğunu aktaran Babacan, Türkiye'nin büyüme potansiyeline işaret etti. Babacan, ülkede altyapı yatırımları açısından önemli bir alan olduğunu, bu kapsamda G20'de altyapı yatırımları ile ilgili ciddi şekilde çalışıldığını söyledi. Ali Babacan ICBC'nin Türkiye'deki faaliyetlerinin, Türk özel sektörüne artılar getirmesi temennisinde bulunarak, şunları anlattı: "Bugün gerçekleştirdiğimiz bu tören, aslında bir önceki Başbakan Ven Ciabao'nun Türkiye ziyaretinde, bir öğlen yemeğinde kendisiyle yaptığımız görüşmede hedeflediğimiz konulardan bir tanesiydi. 'Mutlaka bir Çinli banka buraya gelmeli ve burada lisans alarak, bir Türk bankası gibi, anonim şirket olarak kurulup çalışmalı ama Türkiye'den de bir banka Çin'e gitmeli ve Çin'de kurulu bir banka olarak faaliyet göstermeli, bu ilişkilerimizde önemli bir boşluk' dedik." Babacan, bu boşluğun birinci adımının bugün gerçekleştirildiğini, yaklaşık 4-5 yıl önce yapılan o görüşmenin somut meyvesini bugün izlediklerini ve bundan memnuniyet duyduklarını belirterek, "Bundan sonraki adım, bir Türk bankasının Çin'de lisans alıp, Çin'de faaliyete başlaması. İlgilenen birkaç bankanın olduğunu ben biliyorum. Umarım ki o bankaların iş planı netleşir, Çin otoriteleri o bankaların orada faaliyet gösterebilmesi için gerekli anlayışı ve kolaylığı gösterir ve böylece ülkelerimiz arasındaki ilişki yapısına kalıcı sağlam kurumları da karşılıklı olarak eklemiş oluruz" diye konuştu.