ANKARA - AHMET SERTAN USUL - Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Türkiye'de yılda yaklaşık 19 bin kadına meme kanseri tanısı konuluyor. AA muhabirinin, "Meme Kanseri Farkındalık Ayı" dolayısıyla Sağlık Bakanlığından edindiği bilgiye göre, meme kanseri, Türkiye'de ve dünyada kadınlarda en sık görülen ve en çok ölüme neden olan kanserler arasında ilk sırada yer alıyor. Meme dokusunda yer alan hücrelerin kontrolsüz çoğalması ile ortaya çıkan meme kanserinin, her 8 kadından birinde görülme riski bulunuyor. Tüm meme kanserlerinin yüzde 1'inden azı ise erkeklerde görülüyor. Türkiye'de bir yıl içinde yaklaşık 19 bin kadına meme kanseri teşhisi konuluyor. Erken evrelerde tespit edilen meme kanserlerinin hem tedavisi daha başarılı oluyor hem de hastanın yaşam kalitesi önemli ölçüde artıyor. Bu kapsamda yürütülen toplum tabanlı taramalar ile kadınların olası bir kanser gelişiminin erken evrede, henüz klinik bulgular ortaya çıkmadan tespit edilmesi ve meme kanserine bağlı ölüm hızının düşürülmesi sağlanıyor. Türkiye'de 42'si mobil olmak üzere toplam 331 kanser tarama merkezi bulunuyor. Toplum tabanlı kanser taramaları, tüm illerde Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM), Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) ve Sağlıklı Hayat Merkezlerinde (SHM) ücretsiz yapılıyor. Yılın ilk yarısında 700 bin meme kanseri taraması yapıldı Sağlık Bakanlığınca Kovid-19 salgınına rağmen kanser tarama programına hızla devam ediliyor. Bu kapsamda, 2021'in ilk 6 ayında 700 bini meme kanseri taraması olmak üzere toplam 2 milyon tarama yapıldı. Sağlıklı beslenme, fiziksel aktivitenin artırılması, sağlıklı kiloda olunması, sigara ve alkol kullanımından uzak durulması ile diğer kanserler gibi meme kanseri riski de azaltılabiliyor. Ayrıca, emzirmenin meme kanserinden koruduğuna dair birçok çalışma bulunduğu için tüm annelerin bebeklerini en az 2 yıl emzirmeleri öneriliyor. Meme kanserinde risk faktörleri Meme kanserinde yaşam şekliyle ilişkili değiştirilebilir risk faktörleri, fazla kilolu ya da obez olmak, yeterli fiziksel aktivite yapmamak, hiç doğum yapmamış ya da ilk doğumunu 30 yaşından sonra yapmış olmak, doğum kontrol hapı ve iğnesi kullanmak, menopoz sonrası hormon tedavisi almak, alkol kullanmak olarak sıralanıyor.