Son Dakika

Uğur Mumcu suikastının üzerinden 26 yıl geçti

Abone Ol
Onun da yolu Mamak'tan geçti Bir yazısında "Ordu uyanık olmalı" ifadesini kullandığı için hakkında, "orduya hakaret etmek" suçundan dava açılan Mumcu, Mamak Askeri Cezaevi'nde yaklaşık bir yıl kaldı. Bu dava kapsamında hakkında verilen 7 yıl hapis cezası kararı, Yargıtay tarafından bozulunca Mumcu serbest bırakıldı. Mumcu, bu olay nedeniyle, yedek subay olarak yapması gereken vatani görevini, 1972-1974'te Ağrı'nın Patnos ilçesinde er olarak tamamladı. Mumcu, 1977'den sonra sadece Cumhuriyet gazetesi için yazmaya başladı ve "Gözlem" başlıklı köşesinde, Kasım 1991'e kadar yazılarına aralıksız devam etti. Usta gazetecinin 1977'de yayımlanan "Sakıncalı Piyade" kitabı tiyatroya uyarlandı ve Ankara Sanat Tiyatrosu'nda yüzlerce kez sahnelendi. Mumcu, terörün silah kaçakçılığıyla ilişkisini ortaya koymak ve bu yönde kamuoyu oluşturmak için 1981'de "Silah Kaçakçılığı ve Terör" kitabını okuyucularıyla buluşturdu. Aynı yıl Papa 2. Jean Paul'e düzenlediği silahlı saldırının ardından Mehmet Ali Ağca üzerine araştırma yapan Mumcu'nun "Rabıta" ve "12 Eylül" kitapları 1987'de, önemli araştırmalarından kabul edilen "Kürt-İslam Ayaklanması 1919-1925" eseri ise 1991'de yayımlandı. Suikast davasının geçmişi Suikastı, İBDA-C ve Hizbullah gibi örgütler üstlense de Mumcu'nun ölümünden 6 yıl sonra açılan ve görülmesine devam edilen dava kapsamında asıl failler bulunamadı. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen dava, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Muammer Aksoy ve Bahriye Üçok'un öldürülmesi eylemlerinin de arasında bulunduğu çok sayıda olayı kapsayan "Umut Operasyonu" dosyası olarak tarihe geçti. İlk dereceli mahkemenin kararının Yargıtay tarafından bozulmasından sonra tekrar görülen davada, 3 sanık "yasa dışı Tevhid-Selam ve Kudüs Ordusu örgütünü kurmak ve yönetmek" suçundan, 5 sanık ise aynı örgüte üyelikten çeşitli sürelerde hapse mahkum edildi. Bu kapsamda sanıklardan Mehmet Ali Tekin, Hasan Kılıç ve Ekrem Baytap, "silahlı suç örgütü kurma ve yönetme" eylemlerinden 12 yıl 6'şar ay hapisle cezalandırıldı. Sanıklar Abdulhamit Çelik, Fatih Aydın, Yusuf Karakuş, Mehmet Şahin ve Recep Aydın'a ise "silahlı suç örgütü üyesi olmak"tan 6 yıl 3'er ay hapis cezası verildi. Anayasa Mahkemesi, gözaltında tutuldukları tarihlerdeki mevzuatın, gözaltı süresinde avukata erişim imkanı tanımadığı gerekçesiyle, sanıklar Recep Aydın, Mehmet Ali Tekin, Hasan Kılıç, Mehmet Şahin ve Yusuf Karakuş'un yeniden yargılanmasına karar verdi.