İstanbul Üniversitesi’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ve aynı dönemde İmamoğlu gibi yatay geçiş yaptığı tespit edilen 28 kişinin diplomasının geri alınmak suretiyle iptal edilmesine karar vermesinin ardından basın açıklaması yapan Veli-Der, bu sürecin sadece belirli isimlerle sınırlı olmadığını, kamusal eğitimdeki güvencesizliğin ve hak ihlallerinin bir sonucu olduğunu vurguladı.

“Seçme ve seçilme hakkımız saldırı altında”

Veli-Der, iptal edilen diplomalar ve gözaltına alınan öğrencilerle ilgili olarak, bu durumun yalnızca bireysel vakalar olmadığını, hukukun ve akademik özgürlüklerin tehdit altında olduğunu belirtti. Açıklamada, büyük bedellerle kazanılan seçme ve seçilme hakkının bugün saldırıya uğradığına dikkat çekildi.

Ekrem Imamoğlu Gözaltına Alındı

“Eğitimde laiklik ve bilimsellik tehlikede”

Veli-Der, laik, bilimsel ve kamusal eğitim hakkının siyasal müdahalelerle zedelendiğini belirterek, bu süreçte öğrencilerin ve gençlerin gelecek umutlarının yok edildiğini ifade etti. Kurum, baskı politikalarının toplumu kutuplaştırdığına, hukuksuzluğu ve güvensizliği artırdığına dikkat çekti.

Demokrasi ve eğitim hakkı için mücadele çağrısı

Veli-Der, anayasal hak ve özgürlükleri savunmanın, öğrencilerin eğitim hakkını ve geleceğini korumak anlamına geldiğini belirterek, tüm yurttaşları demokrasiye sahip çıkmaya davet etti. Açıklamada, çocukların aç okula gitmediği, gençlerin umutsuzluğa kapılmadığı bir gelecek için harekete geçme çağrısı yapıldı.

Veli Der-1“Özgür ve eşit yarınlar, demokrasiye sahip çıkmakla mümkündür”

Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

MEB, öğretmen alımına ilişkin kontenjan dağılımını açıkladı MEB, öğretmen alımına ilişkin kontenjan dağılımını açıkladı

“Kurumların siyasal iktidarların çıkarları doğrultusunda araçsallaştırıldığı olağanüstü dönemlerden geçiyoruz. Dün iptal edilen Ekrem İmamoğlu'nun diploması kendisi ile 35 kişinin diplomasının iptal olması ve 105 kişinin sabah saatlerinde gözaltına alınması ile sonuçlandı.

İstanbul Üniversitesi'nde yaşanan yatay geçiş ve diploma krizi sadece Ekrem İmamoğlu ile sınırlı değildir. Bu güvencesizliğin, hak kavramının ve kamusallığının yok edildiği bir sürecin sonucudur. Üniversiteleri, bilimi akademisyenleri hiçleştiren, anlamsızlaştıran öğrencilerimizi ve geleceğimizi umutsuzluğa güvencesizliğe düşüren, toplumu bir bütün olarak hukuksuzluğa, karanlığa mahkûm eden uygulamalardır.

Bugün saldırı altında olan 101 yıl önce ağır bedeller ödeyerek elde ettiğimiz seçme seçilme hakkımızdır, demokrasidir, yurttaşlık duygumuz ve bilincimizdir. Laik, bilimsel ve kamusal eğitim hakkı, bugün saldırı altında olan tüm bu değerler üstüne inşa edilmiştir.

Biz tüm bu tarihsel birikimi ve kazanımlarımızı ortak geleceğimize, çocuklarımıza öğrencilerimize de borçluyuz. Toplumda ayrışmayı, güvensizliği, çatışma ortamını artıran baskı ve uygulamalara karşı anayasal hak ve özgürlüklerimiz savunmak öğrencilerimizin eğitim hakkını ve geleceğini savunmaktır.

Özgür ve eşit yarınlar ancak bugün demokrasiye sahip çıkmakla mümkündür. Çocukların okula aç gitmediği, gençlerin umutlarını yitirmediği günler için bugün bir şey yapmalıyız. Kurulduğundan bu yana laik bilimsel kamusal eğitim hakkı için mücadele eden Öğrenci Veli Derneği olarak bu bizim tarihsel sorumluluğumuzdur.”

Muhabir: Cemre Polat