“Yanlış inanla asla doğru yola yürüyemezsin. Bir gün ya elini, ya umutlarını, ya da hayallerini yarı yolda bırakır.” Bu cümleyi, hem hemşehrim, hem manevi kız kardeşim olan Selma Yalaza’nın bir paylaşımından, izniyle aldım. O’nu yüreği güzel bir insan olarak tanıdım. Facebook’ta çok güzel ve anlamlı paylaşımlar yapıyor. Son paylaşımını günümüz siyasetine taşırsak; Bu sözlerden, “ortağını doğru seç” mesajı da çıkıyor. Buna dayalı soruları çoğaltmak mümkün. Meselâ; Erdoğan, Bahçeli’yi ittifak ortağı seçmekle iyi etti mi? Ya da Meral hanım, Koray beyi ya da Ümit beyi seçerken… CHP, İyi Parti ile yola devam edebilir mi? Ya Cumhur ittifakı? Bu yapısıyla yola nasıl devam edecek? Askıda ekmek politikasıyla aczini ilan ederek mi? Basınımızın yaşlı ve tecrübeli kurdu Memduh Bayraktaroğlu iddia ediyor ve diyor ki: “Bahçeli, 50 yıl önceki misyonunu tekrarlayıp, bu defa da Tayyip beyi iktidardan edecek.” Tabii ki erken seçim isteyerek. Peki, erken seçim olur mu? Bir siyasetçi bu kadar dağınıklığın üstüne kendiliğinden seçime gider mi? Önünde daha üç yıl varken, bunu yapar mı? Normal hallerde bir iktidar fena halde sıkışırsa erken seçime gider. Yayımlanan anketler gösteriyor ki; bu gidişle iktidarın işi zor. Şartlar, iktidarı erken seçime zorluyor. Bu dağınıklık, belki yeni bir iktidarla toparlanabilir. Peki, muhalefet bu umudu kitlelere verebiliyor mi? “Evet” demek isterdik ama hayır. Muhalefet Salı pazarında pırtı satıyor. Halk, kiminle yola çıkacağına bir türlü karar veremiyor. Geçen akşam Metropol araştırmanın sahibi Sencer beyi dinledim. Ciddi bir araştırmacıdır. “İktidarın oyları düşüyor ama, muhalefete gitmiyor.” Muhalefet, çözüm odaklı mesajları sokak sokak dolaşarak halka ulaştıramazsa işi zor görünüyor. Sanırım, CHP bu konuda beklenen adımı atıyor: Bütün milletvekillerini sahaya sürmüş, halkın nabzını ölçüyor ve düğümü çözmenin yollarını arıyor. Milletin hayalleri var. Bu hayalleri yarı yolda bırakmayacak bir siyasete ihtiyaç var. O da muhalefetteki bütün partilerin katılacağı demokrasi ittifakıyla mümkün görünüyor.