İstanbul'da, "Yenidoğan Çetesi" olarak bilinen ve bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan, ihmali davranışlarla bebeklerin ölümüne neden olan 58 sanıklı davanın duruşması başladı.
İstanbul'da, gerek olmadığı hâlde özel hastanedeki yoğun bakım ünitesine yatırılan 12 bebeğin ölümüne sebep olunduğu iddiaları kamuoyunda büyük infiale yol açtı. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmanın ardından, 22'si tutuklu, 47 şüpheli hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame hazırlandı. İddianamede yer alan suçlamalar, çetenin bebekleri özel hastanelere sevk ederek, hem SGK'den haksız ödeme almak hem de bebeklerin hayatını tehlikeye atmak üzerine kuruluydu.
Toplamda 177 yılı aşkın ceza
Davanın iddianamesinde, şüpheliler hakkında "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" gibi suçlamalar yer alıyor. Toplamda 177 yıl 6 aydan 589 yıl 9 aya kadar hapis cezası istenen sanıklar arasında hastane yönetimleri, sağlık çalışanları ve çete üyeleri bulunuyor.
İddianamede, 10 bebeğin ölümüne ilişkin "maktul" sıfatıyla yer aldığı, 5 kişinin ise "müşteki" olarak ifade edildiği belirtiliyor. Ayrıca, SGK İstanbul İl Müdürlüğü de suçtan zarar gören taraf olarak tanımlandı.
Suç örgütünün lideri olarak gösterilen Dr. Fırat Sarı'nın, sevk ve idareyi Dr. İlker Gönen ile ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'le birlikte yürüttüğü ifade ediliyor. Çetenin ana hedefi, işletmelerini devraldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin doluluğunu sağlamak ve SGK'den üst sınırdan ödeme almak olduğu iddia ediliyor. Bunun için hastaların sevk sistemini manipüle ettikleri ve hastaların tedavi süreçlerini kasıtlı olarak kötüleştirdikleri belirtiliyor.