Ekonomist Alaattin Aktaş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasının Türkiye ekonomisine etkilerini değerlendirdi. Aktaş, gözaltı kararının ardından ekonomide yaşanacak olumsuz gelişmelere dikkat çekerek, enflasyonun kontrol altına alınması sürecinin zora gireceği uyarısında bulundu.
"Siyasi Tercihler Ekonomiyi Doğrudan Etkiliyor"
Aktaş, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in 2023 yılının Haziran ayında yaptığı “Türkiye’nin rasyonel bir zemine dönme dışında çaresi kalmamıştır” açıklamasını hatırlatarak, Türkiye’nin ekonomik tercihlerinin yalnızca ekonomik faktörlerle değil, siyasi kararlarla da şekillendiğini belirtti. Aktaş, gözaltı kararlarının, Türkiye'nin ekonomisini daha da zorlayacak bir siyasi atmosferin işareti olduğunu vurguladı.
Dolar ve Döviz Kurları Üzerinde Artan Baskı
Aktaş, gözaltı kararlarının ardından döviz piyasasında oluşan baskıyı da dile getirdi. Yurt içindeki büyük bir kesimin dövize yönelme eğiliminde olduğunu belirten Aktaş, Merkez Bankası’nın döviz müdahalesinin etkilerini paylaştı. Bankacılık çevrelerinden alınan bilgilere göre, Merkez Bankası’nın 19 Mart 2025 tarihinde 8 milyar ila 8,5 milyar dolar arası döviz satışı yaptığı ifade edildi. Aktaş, döviz talebinin artması durumunda döviz kurlarının daha da yükselmesinin kaçınılmaz olduğunu belirtti.
"Dolar 40 Lirayı Geçerse Akaryakıta Zam Gelir"
Doların 40 lira seviyesinin üzerine çıkması durumunda, Türkiye’de ekonomik sıkıntıların daha da artacağını belirten Aktaş, bu durumda akaryakıt fiyatlarının da artacağına dikkat çekti. Akaryakıt zammının enflasyonu daha da yukarıya çekeceğini ve enflasyonla mücadelede mevcut oranların çok daha yüksek seviyelere çıkabileceğini söyledi. Aktaş, şu anki yüzde 24’lük ya da yüzde 34’lük enflasyon hedeflerinin geride kaldığını vurguladı.
"Borçlanma Zorlaşacak, Şirketler Zora Girecek"
Türkiye'nin dış borçlanma imkânlarının zorlaşacağına da dikkat çeken Aktaş, dövizdeki artışın borçlu şirketlerin mali durumunu zorlayacağını ifade etti. Yüksek kurun, dış borçları bulunan şirketler için büyük bir risk oluşturduğunu belirten Aktaş, ekonomik süreçlerin çok daha karmaşık ve zorlu hale gelebileceği uyarısında bulundu.
"Ekonomik Durum Hepimizi Etkileyecek"
Alaattin Aktaş, Türkiye’nin ekonomik geleceğinin sadece döviz kuru ve enflasyonla sınırlı olmadığını, siyasi ve hukuki gelişmelerin de doğrudan ekonomik istikrarı etkileyeceğini söyledi. Ekonomist, yaşananların Türkiye’nin uzun vadeli ekonomik hedeflerini olumsuz yönde etkileyebileceği ve hem yurtiçi hem de yurtdışındaki yatırımcıların güveninin zedelenebileceği uyarısında bulundu. Aktaş, ekonomiyle ilgili kaygıların giderek artacağını ve hep birlikte bu süreçlerin nasıl şekilleneceğini göreceklerini belirtti.
Aktaş, yazısında şunları söyledi:
"Şimşek elbette 'rasyonel zemin' tanımlamasıyla ekonomiye ilişkin tercihleri kastediyordu. Ama Türkiye’nin bir de ekonomiyi doğal olarak doğrudan etkileyen ama ekonomiyle ilgisi olmayan siyasi tercihleri vardı.
Ve işte dün, 19 Mart 2025’te artık hepimizin bildiği o gözaltı kararları uygulamaya konuldu.
Türkiye ekonomisini bundan sonra nelerin beklediğini artık hepimiz görebiliyoruz. Dün zaten bunun işaretleri alındı.
Dövize dönmek için hep tetikte olan yurt dışı yerleşikler kadar, yurt içinde de aynı şekilde her an dövize geçebilecek büyük bir kesim var.
Bankacılık çevrelerinden edindiğim bilgi Merkez Bankası’nın dün 8 milyar ile 8,5 milyar dolar arası bir döviz satışı yaptığı yönünde. Belki bu tutar gün içinde 10 milyarı bulmuştur. Döviz talebi devam ederse ne olur, bilinmez.
Diyelim dolar 40 lirada dengeye geldi; sorun bitti mi, tabii ki hayır. En yakın zamanda ne olacağını söyleyeyim; dolar yüzde 5 artmış olsa önümüzdeki günlerde akaryakıta bu orana yakın bir zam gelecek demektir. Dolayısıyla enflasyonla iyi kötü mücadele edilme sürecine girilmiş gibi görünürken artık ne yüzde 24’ten söz edilebilir, ne yüzde 34’ten!
Yurt dışından borçlanma zorlaşacak, kur artışı borçlu şirketleri zora sokacak vs. vs. Hep birlikte yaşayıp göreceğiz..."
Yazının tamamını okumak için tıklayın
