Eski Kızılay Başkanı Kerem Kınık’ın kızı Fatıma Zehra Kınık Demir’in 2023 yılında Beykoz Kavacık’ta yaptığı trafik kazasında hayatını kaybeden 17 yaşındaki Batın Barlasçeki’nin annesi Hasret Doğan ve ailenin avukatı Uysal Uğurlu, 4 yıl 2 ay hapis cezası verilen davayı ve süreci ANKA Haber Ajansı’na değerlendirdi.
“Bu Bir Kaza Değil”
Barlasçeki’nin annesi Hasret Doğan, verilen cezanın yetersiz olduğunu ve oğlunun ölümünün "bir anlık hata" ya da "trafik kazası" gibi basitleştirilemeyeceğini vurguladı. "Bu bir kaza değil, bu kurallara uymama tercihidir" diyen Doğan, yargı sürecindeki sınıf ayrımına dikkat çekerek, “Benim oğlum böyle bir şey yapmış olsaydı asla içeriden çıkamazdı. Çünkü böyle bir sınıf ayrımı var onlarda,” ifadelerini kullandı.
Kazada Asli Kusurlu Olarak Belirlendi
Kazaya ilişkin Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin hazırladığı bilirkişi raporunda, Fatıma Zehra Kınık’ın ‘asli kusurlu’ olduğu tespit edildi. ‘Dur’ levhasına uymadan yola çıkan Kınık, Yavuz Selim Öztürk’ün kullandığı motosiklete çarptı. Motosikletin arkasında yolcu olarak bulunan 17 yaşındaki Batın Barlasçeki yere düşerek göğsünü sert zemine çarpması sonucu iç kanama geçirerek hayatını kaybetti.
1 Günlük Gözaltı, 1 Yıllık Yatar: “Adalet Yerini Bulmadı”
Kaza sonrası yalnızca 1 gün gözaltında tutulan ve ardından serbest bırakılan Kınık, 26 Mayıs 2025’teki duruşmada 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırıldı, ayrıca 2 yıl ehliyetine el konuldu. Avukat Uğurlu, kararda uygulanan 1/6 oranındaki hakkaniyet indiriminin doğru olmadığını ve bu indirimin ceza adaletini zedelediğini belirtti.
“Duruşmada Hiçbir Mahcubiyet Göstermedi”
Anne Hasret Doğan, duruşma sürecinde Kınık’ın hiçbir pişmanlık ve mahcubiyet göstermediğini, aksine büyük bir vicdansızlık sergilediğini belirtti. “Benim acımı hiçe saydılar. Psikolojim bozuk deyip tekrar aynı araçla kazaya karışabiliyor. Ben olsam, o aracı görmek istemem,” sözleriyle yaşadığı duygusal çöküntüyü dile getirdi.
“Her Şeyi Suçladı, Ama Kendini Asla”
Doğan, duruşma boyunca Kınık’ın yolu, tabelaları, ışık eksikliğini ve çevresel koşulları suçladığını ancak kendi sorumluluğunu kabul etmediğini söyledi. “Kendisi kusursuz, nasıl olabiliyor bu? Herkesi suçladı ama en ufak bir sorumluluk almadı,” dedi.
“Kask Takmadı” İddialarına Yanıt: Ölüm Sebebi İç Kanama
Kaza sonrası kamuoyunda yer alan “Barlasçeki kask takmıyordu” iddialarına da açıklık getiren avukat Uğurlu, “Barlasçeki’nin ölüm nedeni başını çarpması değil, göğsünü çarpması sonucu gelişen iç kanamadır. Kask takmamasının kazanın oluşumuna bir etkisi yoktur,” dedi.
327 Bin TL Tazminat Mahkemeye Etki Etmek İçin Yatırıldı İddiası
Kınık ailesi tarafından mahkeme öncesinde PTT’ye yatırılan 327 bin TL’lik tazminata da tepki gösteren aile ve avukat, bunun kendilerine önceden bildirilmeden yapıldığını ve sadece mahkemede cezayı hafifletme amacı taşıdığını savundu. Doğan, “Oğlumun yaşam hakkı satılık değil,” diyerek herhangi bir maddi uzlaşmayı kesin dille reddettiğini söyledi.
“Batın İlk Değil Ama Son Olsun”
Oğlunun ölümünün toplumsal adalet arayışına dönüşmesini isteyen Hasret Doğan, “Batın ilk değil ama son olsun. Adalet karşısında çaresiz kalan insanlar için mücadele ediyorum. Cezaların caydırıcılığı artırılmalı,” çağrısında bulundu.
"Oğlum Yaşıyor Olsaydı, O Cümleler Kurulmazdı"
Duruşmada, Barlasçeki'nin "kendini yere attığı", "arkadaşına tutunmadığı" gibi ifadeler kullanıldığını aktaran Doğan, bu sözlerin hem oğlunu hem de kendi acısını küçümsediğini söyledi. “Acılı bir anneye bunlar söylenmez. Saygı duymak gerekir,” diyerek tepkisini dile getirdi.
Son Söz: “Benim Oğlum Geri Verilseydi Mutlu Olabilirdim”
Verilen cezanın vicdanları tatmin etmediğini belirten Hasret Doğan, “4 yıl ceza bizi mutlu etmedi, sadece cezasız kalmaması sevindirdi. Ömür boyu yatsa ne olur? Ben evladımı kaybettim. Ancak oğlum geri verilseydi mutlu olabilirdim,” diyerek sözlerini sonlandırdı.
